Yine nefesler tutuldu ve Osman'ın akıbeti izlendi. Hikayenin onun tarafından anlatıldığını bildiğimiz için boğulmayacağından emindik ama nasıl kurtulacaktı? Cemile öğrenince ne yapacaktı? Ali, Caroline'e ne yapacaktı? Bunları öğrenmek için geçtik ekran karşısına.
Başka şeyler de öğendik ama. Umarım seyreden herkes farkına varmıştır bu önemli noktaların.
Biri, bir kadının kendi ayakları üzerinde durması. Başlarda Cemile kocasına bağımlı bir kadın portresi çizdi. Kocası ekmek parası için gemiyle gidip, aylarca eve dönmezken, o dört çocuğunu tek başına yetiştirmesine rağmen kendine güveni yoktu. Kendi gücünün farkında değildi. Belki de kocası onun bu tarafını öne çıkarmasına izin vermiyordu. Belki de toplum ondan kocasına karşı gelmemesini beklediği için, o da "iyi bir kadın" olmanın koşulunu kocasının sözünden çıkmamak olduğunu düşünüyordu.
VE CEMİLE
Pasif bir kadındı yani. Bu yüzden çocukları kızıyordu ona. Büyük kızı aylar sonra eve gelen, geldiğinde de sürekli hır çıkaran ve çocuklarına şiddet uygulayan babaya olan öfkesini annesinden saklamıyor ve boşanmasını öğütlüyordu. Büyük oğlan Mete de nefret ediyordu babasından. Aslında sevgi özlemi içindeydi. Sevilmek istediği ve bunu göremediği için kızıyordu babasına. Sonra olanlar oldu ve onca yıl yuvası için saçını süpürge eden, üç maymunu oynayan Cemile, kocası tarafından istenmediğini öğrenerek yıkıldı.
Günlerce "Ben nerede hata yaptım?" diye sordu kendine. Yanıtını bulamadı bir türlü. Sevmişti, yokluğa, zorluğa ses çıkarmamış, kocasına, onun ailesine hürmet etmiş, kan tükürdüğünde, "Kızılcık şerbeti içtim" demişti. Ama kocası için bunlar bir erdem değildi. O daha genç, daha güzel, daha işveli, daha seksi, daha özgür, hesap soran, hakkını arayan, meydan okuyan bir kadını seçmişti. Erkekler, kadınların Cemile gibi olması gerektiğini söyler ama nedense Caroline gibi kadınların peşine düşerler.
VE CAROLINE
Başta Caroline, Ali'ye gerçekten aşık, onu çok seven bir kadın olarak çıkmıştı karşımıza Ama giderek içten pazarlıklı, küçük hesaplar yapan bir kadına dönüşüverdi. Ve kötü niyetli bir kadına. Halden anlamayan, empati kurmaktan yoksun sevimsiz bir kadın. Belki dizinin izlenmesine yönelik matematik kurgusu nedeniyle böyle biri olması gerekiyor. Kötü üvey anne ve baba her zaman ilgi çeker çünkü.
Ne var ki Caroline, Ali'yle oynuyor. Sürekli numaralar yapıyor. Aslında erkeklerin şifresini çözmüş. Bir kadının bir erkeği nasıl kendine bağlayacağını iyi biliyor. Yalandan gözyaşı dökerek, onun hassas noktalarının üzerine giderek, bazen canını acıtarak, bazen duygu sömürüsü yaparak kendini haklı çıkarmasını iyi biliyor. Cemile ise kendi isteğinin dışında gelişen bütün bu olanları izlerken aslında ne kadar güçlü olduğunu fark ediyor. Ve hayatın sadece dört duvardan ibaret olmadığını. Evden daha önce çıkması gerektiğini. Evden daha önce çıkmış olsaydı her şey daha farklı olurdu.