• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

Doğru olan hangisi?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30 Ocak 2011, 19:46
Bir tarafta genç bir kız var. Bir kere dürüst. Kandırılmadığını, kendi isteğiyle erkek arkadaşıyla birlikte olduğunu söylüyor. Burası önemli. Çünkü genellikle kızlar evlenme vaadi ile kandırıldığını söylerler. Böyle söyleyince kamuoyu önünde biraz olsun aklanacaklarını düşünürler. Bir kadının asla kendi isteğiyle sevişmeyeceğine inanmak isteriz çünkü.
Oysa en temel içgüdülerden biridir seks ve erkekler gibi kadınlarda da vardır. Bireylere düşen bu güdülerin esiri olmadan, başkasına zarar vermeden, düzeni bozmadan bu ihtiyacı gidermek ve düşünmeden yapılan bir eylemin nelere mal olacağını bilmek.
Her cinsel ilişki sonucunda hamile kalınmaz ama her cinsel ilişkinin böyle bir sonuca yol açabileceğini kadın-erkek herkesin bilmesi gerekiyor. Olabilme olasılığı çok yüksek. Nitekim bu yüzden birçok genç kız hamile kalıyor ve ilişkiye girdiklerini ailelerine söyleyemedikleri için bunalıma giriyor. Sonuç; gizli saklı doğurulan bebekler ya öldürülüyor ya sokağa bırakılıyor ya da birilerine veriliyor.

FİLM VE GERÇEKLER
Olayın kahramanı genç kızımız ailesine durumu anlatıyor ve anladığım kadarıyla çözümü, çocuğu olmayan birisiyle anlaşmakta buluyorlar.
Diğer tarafta da yıllardır uğraşmalarına, her yolu denemelerine rağmen çocuk sahibi olamayan bir çift var zira.
Ayıla bayıla yıllarca seyrettiğimiz eski Türk filmleri ve yeni alışkanlığımız dizilerin konusu da bu minvalde seyretmiyor mu? Yani bu filmlerin temelinde bu hikayelerin benzerleri yok mu?
Niye şaşırıyoruz, niye kızıyoruz bu haberleri okuyunca? Ben de buna şaşıyorum en çok. Dizide seyrederken içimizi burkan konu, gerçek hayatta yaşanınca niye sevimsiz oluyor?

HANGİSİ İYİ?
Sadece bizim değil, dünya sinemasının da konuları arasında yer alır bu paradoks. Ben Affleck'in yönettiği "Kızımı Kurtarın"da olduğu gibi. Bir yanda uyuşturucu bağımlısı, marjinal bir hayat yaşayan ve kızıyla doğru dürüst ilgilenmeyen bir anne, öteki tarafta çocuk sahibi olmak isteyen, varlıklı, eğitimli bir çift. Üstelik adam üst düzey bir emniyet yetkilisi. Bir gün kız kaybolur, medya ve polis olayın peşinde. Kız bir türlü bulunamaz. Tam dosya kapanacakken işin içinde bir bit yeniği olduğunu fark eden genç bir dedektif iz sürmeye başlar. Ve kızın aslında kaybolmadığını, usta oyuncu Morgan Freeman'ın oynadığı yetkilinin kızı annenin elinden alıp, evlat edindiğini öğrenir. Bir çocuğun ne olursa olsun, annesinin yanında yaşaması gerektiğine inandığı için de, bütün karşı çıkmalara rağmen gerçeği açıklar. Ve kız her imkana sahip olacağı ve en iyi okullarda okuyacağı bir aile yerine, beş parasız annesinin yanındaki yaşamına geri döner. Hangisi daha iyidir bir çocuk için? Doğru olan hangisidir? Bunun yanıtını vermek gerçekten çok zor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.