Sticker, animasyon, billboard...

Günümüz gençliğinden çok sıkıldım. İster ekonomik durumu iyi olsun, ister kötü, ister kolejde okusun ister devlet okulunda, ister üniversiteye gitsin, ister ev kızı/ erkeği olsun, "iyi" yetişmiyorlar. "İyi"den kastım her alanı kapsıyor. Örneğin bilgi. Okuyorlar, yıllar boyu sıralarda dirsek çürütüyor, dershanelere gidiyor, özel hocalardan ders alıyorlar ama ne fizik-kimyanın temel bilgilerini biliyorlar ne edebiyatın. Genel kültürleri ise popüler kültürün üç-beş ismi ve içeriği ile sınırlı. En çok kullandıkları kelimelerin anlamını bile bilmiyorlar. Geçenlerde "Milyoner" yarışmasına katılan gençlerden biri, üstelik mimarlık öğrencisi, "Billboard"un ne olduğunu bilemedi mesela. billboard'ı bilmediği gibi, diğer cevaplar arasında bulunan grafiti, sticker, animasyon hakkında da bir bilgisi yok ki, "Açık havada özellikle ağaç trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde bulunan reklam tabelalarına ne ad verilir?" sorusunun yanıtını seyirciye sorarak cevapladı.

BAYKUŞ SİMGESİ
Grafiti'yi bilmeyen bir gençlik ama Prada ne derseniz yanıt verirler veya Paris Hilton. Güya modayla, markayla ilgileniyorlar ama "volan", "haute couture" veya "twin set", hatta "süet" ne diye sorun bilmezler. Kişilere yöneliktir bilgileri, yüzeyseldir yani. Herkesin ayağında platform topuk varsa, bacaklarına, boylarına, endamlarına yakışıp yakışmadığına bakmaksınız onu giyerler, herkes uzun çizme giyiyorsa onlar da giyerler.

Birbiriyle alakasız üç terimden hangisi açık hava tabelası? Siz bildiniz ama günümüz gençliği bilmiyor!

Bütün gün kafelerde, restoranlardalar ya sorun, masalarda her daim bulunan "vinegar" ne diye onu da bilmezler.
Yarışmadaki genç kızımız hangi soruyla elendi biliyor musunuz, "Bilgeliğin simgesi, aynı zamanda güzel sanatların sembolü olan hayvan hangisidir?" sorusuyla. Ki yarı yarıya hakkını kullanmış, iki seçenek kalmıştı; papağan ve baykuş... Dikkatinizi çekerim bu öğrenci mimarlık öğrencisi, Güzel Sanatlar Akademisi'nin logosunda vardır baykuş, bilemedi. Ben daha ne diyeyim.

SÜET NE DEMEK?
Bir başka üniversite öğrencisi, "Adı Aylin, Türkan ve Füreya'nın yazarı kim?" sorusuna ve altında yazan yazar isimlerine "Hiç duymadım!" yanıtını verdi, iyi mi! Daha da vahimi, telefon jokeri olan edebiyat hocası da "Ayşe Kulin" diyemedi.
Eleştirseniz, "Bilmek zorunda mıyım?" yanıtını verirler. "Kafamı lüzumsuz bilgilerle doldurmama ne gerek var?" derler. Peki, "lüzumlu bilgi" nedir? Neyi biliyorlar? Gerçekten merak ediyorum neyi iyi bildiklerini? Aşk- meşk meselelerinde iyiler mi dersiniz veya ilişkiler konusunda.
Geçenlerde "kendilerine her şeyin çok yakıştığını" ve birer moda uzmanı olduklarını düşünenlerin katıldığı bir yarışmada, süetin ne olduğunu bilmeyen yarışmacı vardı mesela. "bir tür kumaş işte!" dedi sıkışınca. "Paçoz" ne demek iyi biliyordu ama!