Sokaklar da evin içi de tehlikeli kadınlar için. Bir kadın tek başına sokağa çıkarsa, hele ki ıssız yerlerde dolaşırsa, başına kötü bir şey gelebilir. Yani tecavüze uğrayabilir, darp edilebilir, öldürülebilir. Kim yapar bunları? Yüzde 99 erkekler... Yani kadınlar için tehlike yabancı erkekler...
Bu tehlikelerden kurtulmak için kadınlara önerilen çözüm, evden çıkmamaları. Özellikle tek başlarına sokaklarda dolaşmamaları. Ve tanımadıkları erkeklerle görüşmemeleri. Mümkünse baba, ağabey ve kocalarından başka erkeklerle görüşmemeleri. Diğer erkeklerin hepsi potansiyel düşman çünkü.
Ama asıl düşman evde. Kadının yanı başında. Evin içi de güvenli değil yani. Erkekler potansiyel tehlike kadınlar için.
Ne kadar kötü bir tablo! Sürekli kaygı, sürekli endişe. Kadın olmak ölmek, öldürülmek için yeterli bir sebep. Nasıl yaşayacağız böyle? Böyle bir dünyada mutlu olmak mümkün mü?
UZAK DURULACAKLAR
Madem ki toplum, kadınların zayıf, erkeklerin her şeyi yapmaya hakkı olduğuna düşünerek, erkekleri terbiye etmek yerine kadının korunması gerektiğini dayatıyor bize, o zaman kendimizi korumanın yollarını öğreneceğiz. Yani iş yine başa düşecek.
Psikiyatr Emre Konuk, bir söyleşisinde uzak durulması gereken erkekler listesi yapmış ve "Sevdiğiniz erkek -ki bu nişanlınız, kocanız veya sevgiliniz olabilir- sizi sürekli küçümsüyorsa, yalnızken hatta başkalarının yanında size hakaret ediyorsa, küçük düşürecek imalarda bulunuyorsa, o erkekten uzak duracaksınız" demişti.
Bu husus çok önemli. Şiddet sadece fiziksel olmuyor çünkü. Küçümsemek de şiddet. Fiziksel şiddete, hatta ölüme varan şiddetin başlangıcı olabilir. Olmayabilir ama böyle bir ilişki insana ne verebilir ki? Çok rastlıyorum bu tür ilişkilere. Evli erkeklerin çoğu eşlerini küçümsüyor. Hele ev kadınıysalar iyice küçümsüyorlar. Ve bunu herkesin içinde göstermekten çekinmiyorlar.
Hiçbir işe yaramadığından bahsediyorlar mesela. "Ne yaptın ki, ne yapıyorsun ki, bulaşıkları, çamaşırları makineler yıkıyor, temizlik işlerini gündelikçiler yapıyor, sen ne yapıyorsun?"
KÜÇÜMSÜYORSA KAÇIN!
Bu tür erkeklere göre kayda değer bir iş yapmanın ölçüsü para kazanmak. Eve para getirmek. Ne var ki bunu da sadece erkeklerin yapması gerektiğine inanıyorlar. Kadın eve para getirdiğinde, hele ki erkekten daha çok para kazandığında sorun daha da büyüyor. Kadının erkekten daha zayıf olduğuna inanan erkek bunun acısını kadına şiddet uygulamakta buluyor.
İşte o yüzden, kadını küçümseyen erkekten daha başta uzak durmak gerekiyor. Emre Konuk, "Hele bir de şiddet uyguluyorsa, tokat atıp, itip kakıyorsa, hemen sonrasında özür dilese bile bu erkekle birlikte olmayacaksınız. 'Beni çok seviyor, kıskanıyor, ondan böyle davranıyor' diye düşünmeyeceksiniz. Böyle bir şey yok çünkü. Düzelir diye de düşünmemek lazım. Başka şeyler düzeliyor, bu davranışlar düzelmiyor. İnsanlar değişmiyor çünkü" diyor.
Tabii esas olan erkeklerin kendilerini kadınlardan üstün görmemelerini sağlamak. Bunu kim yapacak? Yine topu kadınlara, yani annelere atıyor ve bu erkekleri kadınların yetirdiğini söylüyoruz. Doğru. Ama o kadınlar hangi toplumda yaşıyor?