Yeni bir albüm çıkaran Zeliha Sunal albümüne adını verdiği "Çok ayıp" adlı şarkısını ilişkilerden yola çıkarak yazmış. Etrafında çok fazla yalnız kadın olduğunu söylüyor. Bu yalnızlığın erkeklerden kaynaklandığını ama nedenin de kadın davranışları olduğunu düşünüyor. Tabii bu kadın davranışları da erkeklerin düşüncelerinden kaynaklanıyor. Tam bir yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan misali. Her davranışın bir nedeni var. Ve bu nedenleri incelemeden o davranışları eleştirmek yanlış ama nedenler var diye davranışları onaylamak da yanlış. Zeliha Sunal da kafa yorduğu bir konuyu şarkıya döşerek bizim kafa yormamızı istiyor. Aslında söylemek istediği şu: "Kadınlar sevdikleri erkek uğruna arkadaşlarından, ailelerinden, hayatlarından, eğitimlerinden, işlerinden, hobilerinden, tüm zevklerinden, kısacası kendilerini kendileri yapan her şeyden vazgeçiyorlar. Peki, bunu niye yapıyorlar? Çoğunlukla erkek öyle istediği için. Yani genelde erkekler kadınları bir tercih yapmaya zorluyorlar: Ya işin ya ben, ya okulun ya ben, ya ailen ya ben gibi...
KADINLAR VE ERKEKLER
Peki erkekler sevdikleri kadınlar için alışkanlıkları veya sevdikleri veya kendilerinden vazgeçiyorlar mı? Yapmadıklarını söylemek yanlış olmaz. Çoğu vazgeçmiyor çünkü. Vazgeçmiyorlar çünkü kadınlardan da böyle bir talep gelmiyor. Gelse de erkek bu tercihi aile veya zevklerinden yana kullanıyor. Tabii burada doğru davranış sergileyen erkekler. Kimse, kimse için hiçbir şeyden vazgeçmemeli. Ama kimse de kimseyi bir tercih yapma pozisyonunda bırakmamalı. Galiba buradaki sorun kadının sahiplenme duygusundan kaynaklanıyor. Genelde erkeklerin sahiplenmeyi istediğini zannederiz ama hem erkeklerinin kendilerine sahip olmasını hem de kendilerinin onlara sahip olmasını isteyen kadın sayısı daha fazla. Ya da erkekler tek taraflı sahip olmayı seviyor. Kendileri kadınlara sahip olsun ama kadınlar kendilerine asla! Yani erkekler bir kadının sahipliği altında yaşamak istemiyor. Aslında kadınlar da bunu istememeli. Kadının yanlışı bu belki de. Çünkü "Sahiplik", kişisel özgürlüklerden taviz demek. Kadınlar sahip olunduğunda bu tavizi seve seve veriyorlar ya da vermiş gibi görünüyorlar ama aynı tavizi karşısındakinden göremedikleri için kendilerini kandırılmış hissediyorlar. Ve bunun acısını çıkarmaya çalışıyorlar. "Ben senin için neler yaptım ama sen hiçbir şey yapmadın!"
BOŞ ALAN BIRAKMAK
Zeliha Sunal'ın bulduğu çözüm: "Birbirine boş alan bırakmak, nefes alma hakkı ve zamanı tanımak." 27 yıllık evliliğinin başarısını da buna bağlıyor. Birbirlerine güveniyorlar. Evliler ama çoğu kişi eşini tanımıyor! Aynı sahneyi paylaşmalarına rağmen görünmez olabiliyorlar. İlişki uzmanlarının da önerileri de bu aslında. Sağlıklı bir ilişkinin birinci ve en önemli kuralı, güven olmalı. Kıssadan hisse kadınlara önerimiz: sahiplenme ve sahiplenilme! Birbirinizi sahiplenmeyin birbirinize dahil olun. Dahillik; biz bir yaşam duruşunda ortağız, biz bir elmanın iki yarısı değil, bir sepetteki iki elmayız ama aynı sepetteyiz, demek. Paralel bir düzlemdeyiz, birbirimize değmiyoruz, aynı yere bakıyoruz, hayat olgularını beraber yaşıyoruz ama senin ve benim bireysel tepkilerimiz var. Her zaman aynı tepkileri vermemiz mümkün değil, zorunda da değiliz, birbirimizin tepkilerine saygı göstermek zorundayız, demek.