Tarih her zaman ilgimi çekti. İnsanlığın ilk çağlarından itibaren süregelen yaşam yolculuğu; bazen korkutucu, bazen hayrete düşürücü ve bazen de gülümseten olaylarla dolu. Ama beni en çok şaşırtan ise insanoğlunun gerçekleri çarpıtma konusundaki mahareti.
Mesela, Sezar için imparator denir, halbuki imparatorluk ünvanı ondan bir kuşak sonra kullanılmaya başlanmıştı. Herkes Neron'dan nefret eder ama, Roma'daki yangınla ilgisi yoktur. Aksine evsiz kişilere ev sağlamıştır. Ayrıca imparatorluğun çöküşünün ardından Roma'yı barbarlar değil, köleler yağmalamıştır.
Mesela, Avrupa'daki "Yüzyıl Savaşları" yüzyıl değil, 116 yıl sürmüştür (1337-1453). İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard, Haçlı Seferi kahramanı olarak bilinir. Oysa Kudüs'ü alamamıştır, zamanını İngiltere dışında geçirmiş ve İngilizce bile öğrenememiştir, haçlı seferlerine para sağlamak için ülkedeki bütün kaynakları kullanmıştır.
TARİHÇİLERE GÖRE
İskoçyalının gururu olan etek, 1727'de Inverness yakınlarında Thomas Rawlinson adında bir İngiliz tarafından yaratılmış. Bunu icat etmesinin tek nedeni ise sıradan bir İskoçyalının pantolon alacak parasının olmayışıdır.
Tarihçilere göre XIV. Louis, "Devlet benim" sözünü söylememiş, Voltaire uydurmuştur. Ayrıca yine Voltaire'e atfedilen: "Söylediğinizi onaylamıyorum, ama bunu söyleme hakkınızı ölene kadar savunacağım" sözü de, 1907'de basılan bir kitabında yazan Beatrice Hall'dür. Ayrıca Mari Antuanet, fakir halk için "Yiyecek ekmekleri yoksa, pasta yesinler" sözünü hiç bir zaman söylememiştir. Çariçe Büyük Katerina Rus değil Almandır.
Napolyon'un, 1812'deki yenilgisi Rusya'da kışların sert geçmesine bağlanmıştır. Aslında askerleri öldüren hastalıktır. Çünkü, birkaç yıl önce George Washington'un askerleri, çok daha soğuk havadan sağ çıkmıştır.
Ayrıca tarihçi Thomas Bailey'e göre, en az dokuz dünya savaşı olmuş. Birinci Dünya Savaşı da aslında sekizincidir. Bu savaşta ilk kez uçak kullanıldığı ileri sürülür. Aslında ilk uçak 1912'de Meksika İhtilali'nde kullanılmıştır.
Birinci Dünya Savaşı'nda ilk kez kimyasal silah kullanılmıştır diye bilinir. Halbuki, Büyük İskender'in ordusu düşmana kireç atmıştır. İspanyollar da kanla dolu sis bombası kullanmışlardır.
Gerçeği değiştirmek veya yalan söylemek günümüzde de büyük bir hızla sürüyor. ABD Başkanı Bush, milyonlarca insana Irak yönetiminin kimyasal silahlara sahip olduğunu, bunu kanıtlayan belgelerin varolduğunu söylemiş ancak, binlerce kişi katledildikten sonra ülkede kimyasal silah değil, "mantar tabancası" bile bulunamamıştır.
Mesela şimdilerde Arapların neredeyse tamamı Türk askerlerinin Lübnan'daki barış gücünde rol almasını istiyor. Oysa İngiliz ajanı "Arap Lawrence" anılarında arapların Birinci Dünya Savaşı'nda binlerce Türk askerini öldürdüğünü belirterek "Türkleri kovalarken develerimizin hızı saatte 70 kilometreyi buluyordu" diye yazıyor.
İlginç değil mi? Osmanlı'nın 500 yıl elinde tuttuğu Kudüs'ü 50 yıl ellerinde tutamayan, çölü Türk askerlerinin kanıyla sulayan ortadoğu coğrafyasının insanlarının bugün Türklerden koruma istemesi sizi şaşırtmıyor mu?
İyilikle kalın....