Toplum olarak kötü örneklere bir zaafımız var:
"Kızım niye sigara içiyorsun?"
"Amann anne herkes içiyor. Ne var bunda?"
"Neden arabanı kaldırıma park ediyorsun?"
"Abi herkes park ediyor zaten.."
"Neden yola tükürüyorsun?"
"Her yeri pislik götürüyor zaten benim tükürüğümden ne olacak"
"Çocuğum niye kopya çekiyorsun?"
"Ama hocam herkes çekiyor"
"Neden kırmızı da geçiyorsun?"
"Baksana herkes geçiyor"
"Sokak saldırgan köpeklerle dolu. Bir önlem alın!"
"Ama sokaklarda tinerci, gaspçı, tecavüzcüler de var onlara niye bir şey yapmıyorsunuz"
Suçüstü yakalanmış bir hırsızın şu sözleri söylediğini hatırlıyorum, "Adamlar ülkeyi soyuyor gidip onları yakalayın"
Başkalarının hatalarının veya ihmallerinin bizleri haklı çıkaracağını düşünüyoruz. İnanılmaz bir sürü psikolojisi ile hareket ediyoruz.
Bizim kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmemiz Kalahari'deki ceylan sürülerinin timsahlarla dolu nehirden geçmelerine benziyor. Önce bir kaç ceylan ürkek bir şekilde nehrin soğuk ve tehlikelerle dolu sularına kendine bırakır. Eğer başarılı olursa bütün sürü üyeleri suya akın eder.
Başka türlü kurnazlıklarımız da var.
Mesela "Sokakta mı yatalım" mazeretini öne sürüp kamunun hakkını, bilerek ve isteyerek gasp edip yaptığımız gecekonduların önüne Atatürk veya Türk bayrağı astığımızda belediyenin onları yıkamayacağını düşünüyoruz. Veya "Ekmek parası kardeşim. Hırsızlık mı yapalım" gibi saçma sapan bir mazeretle canımızın her istediği yerde gönlümüze göre kayıtsız, vergisiz ticaret yapıp belediyenin de buna ses çıkarmayacağını düşünüyoruz.
Ülkeyi yönetenleri adam kayırmakla, kaynakları eşine dostuna peşkeş çekmekle suçluyor oğlumuz askere gideceği zaman da torpil peşinde koşuyor, vergi ödememek için taklalar atıyoruz.
Toplumda yaygın bin kanı var, halk olarak bizler sütten çıkmış ak kaşık gibiyiz fakat bizi idare edenler kötü insanlar ve hep kendi menfaatleri peşindeler.
Dr. Eser Karakaş'ın sorduğu bir soruyu tekrarlamak istiyorum. "Acaba Türkiye Cumhuriyeti'nde, bu satırları okuyan sizler de dahil olmak üzere, kaç kişi emlak beyannamelerinde evinin değerinin gerçek değeri üzerinden gösterip devlete vergi ödüyor?"
Yani belediyeye gidip "Ben evimi 200 bin TL'ye aldım. Alın bu da onun vergisi." diyen kaç kişi var?
Millet olarak hepimiz aynı topun kumaşıyız. Bu ülke büyüyecek, gelişecekse bu gelişme öncelikle bizlerin içinde başlamalı.
İyilikle kalın