Bizim kuşağın çok iyi tanıdığı bir müzik adamı daha ayrıldı aramızdan. İzmir'de doğup burada müziğe başlayan ve ilk Milli davulcumuz olan Vasfi Uçaroğlu akciğer kanserine yenik düştü.
Lise öğrencisiydim. Yeni Asır'da müzik yazarlığına başladığım dönemdi ve İzmir'e gelen sanatçılarla röportaj yapıp onları yakından tanıma şansım oluyordu. İşte Vasfi Uçaroğlu'nu da böyle bir fırsatla tanıdım. Orkestrası vardı. Turgut Dalar, Nevzat Yalaz gibi dönemin önemli müzisyenleriyle çalışıyor, fırtına gibi davul çalıyordu. Üstelik 1965'te Balkan Ülkelerinin yarıştığı müzik festivalinde milli orkestramızın davulcusu olmuştu.
***
Vasfi abi çok sıcak kanlı bir insandı. Kısa sürede yakınlaştık. Esprili, babacan haliyle çevresinde de çok seviliyordu. Orkestrasının solistliğini henüz "Samanyolu"nu söylemeyen Berkant yapıyordu. İzmir'de Efes Oteli'nde, Fuar günlerinde bir çok kez birlikte olduk, müzik sohbetleri yaptık...
Vasfi abi 1966'da dönemin en önemli Türk Sanat Müziği solistlerinden Gönül Akkor'a da eşlik ediyordu ve bir gün Gar Gazinosu'nda Gönül Abla'nın kız kardeşi Kamuran Akkor'la tanıştı. Çok kısa sürede birbirlerine aşık oldular ve evlendiler. Kamuran sahnelerde o günlerin deyimiyle aranjman söylemeye başladı. Yabancı şarkılara Türkçe sözler yazan Sezen Cumhur Önal'ın "Aşk Eski Bir Yalan"ı ile altın plak bile kazandı. "Reyhan" türküsüyle ortalığı kırdı geçirdi. Sahnelerin en çok aranan Türk Hafif Mmüziği (aranjman) sanatçılarından oldu. Kamuran Akkor hep Vasfi Abi'nin orkestrası eşliğinde söylüyordu ve ikisi birlikte anılıyordu. Bu sahne çalışmaları yaklaşık on yıl kesintisiz sürdü...
1972'den 1977'ye kadar İstanbul Belediye Konservatuarı'nda Türk sanat müziği solisti olarak eğitim de gören Kamuran Akkor konservatuardan birincilikle mezun oldu...
***
Benim prodüktör olarak plak şirketimle çok önemli albümlere imza attığım bir dönemdi. Bir gün Vasfi abi aradı buluştuk. "Bak Ali" dedi. "Kamuran'a bir Türk Sanat Müziği albümü yapmak istiyoruz. Var mısın?"
O çılgınca Bülent Ortaçgil, Modern Folk Üçlüsü, Nükhet Duru albümlerine ve bir çok yeni isimle 45'lik plaklara imza atan Ali ne cevap verir?
Kolları sıvadık. Kimsenin yüzüne bakmadığı ve plaklarda okumaya cesaret edemediği eserlerden harika bir repertuvar yaptık. En klas sanat müziği icracıları çaldı. Rahmetli Tarık Gürcan o muhteşem sesi ile şarkıların sözlerini şiir olarak okudu ve biz elbirliğiyle Türk Sanat Müziği tarihinin en değerli albümlerinden birine imza attık.
1978'de büyük sükse yapan o Kamuran Akkor albümünü bugün de dijital ortamda CD olarak yayınlamak istiyorum ama bürokratik engeller önümde dağ gibi. Umarım Kültür Bakanlığı işleri kolaylaştırır da prodüksiyonu meraklılarına da ulaştırabiliriz.
***
Vasfi abi ve Kamuran Akkor'la bu albüm çalışması sırasında daha da yakınlaştık. Kamuran'a günün fantazi şarkılarından 45'lik plaklar da yaptım. Sonraki yıllarda ben prodüktörlüğü bırakınca yollarımız ayrıldı.
Zaman zaman telefonlaşıyorduk. Yaz aylarını Bodrum'da geçiriyorlardı. 33 yıllık berberliklerinde iki de kızları oldu. Bu arada Kamuran müzikten kopmadı ve İstanbul'da oturdukları Gayrettepe'de Çevre Kültür Korosu kurdu. Elli kişilik koroyu yönetiyor ve yılda iki konser veriyorlar...
***
Daha beş yaşındayken babasının cambazhanesinde bir elde zil, diğerinde tokmakla çalınan krankas davuluyla başlayan müzik sevdası Vasfi Uçaroğlu'nu ülkesinin milli davulculuğuna kadar getirmişti. Şöhretli yıllarında birçok filmde karakter rollerinde de oynadı.
Bir sevgi insanıydı. Başımız sağolsun...