Televizyonu pek sevmiyorum. Şöyle 15 dakikada gerçek habercilik yaparak beni ekrana bağlayacak bir tek TV haber kanalı kalmadı. Ne olup bittiğinin özetini 5 dakikada, sabahtan geceye kadar gazete okuyup, TV haber kanalları ve tartışma programları arasında gidip gelen kayınvalidemden öğreniyorum.
***
Bir zamanlar eve 7-8 gazete alırdım. Şimdi laf ola 2-3 gazete alıyorum. 5-6 köşe yazarı kaldı takip ettiğim. Onları da sabah uyanınca internetten okumayı tercih ediyorum. Bir tek gazetenin magazinine şöyle bir göz atınca tüm gazetelerde yer alanları öğrenmiş oluyorum. Hepsinde aynı fotoğraflar, servis edilen aynı haberler var...
Sadece gazetelerin hafta sonu eklerine sözüm yok. Çünkü en iyi yazılar, röportajlar o eklerde yer alıyor. Açıkçası yıllarca en büyük tutkum olan gazete okuma zevkini sadece hafta sonlarında alabiliyorum.
***
Televizyonda takip ettiğim iki dizi var. Biri "Karadayı". Artık bitsin diye dua ediyor, hemen her bölümdeki mantık hatalarına rağmen kaydedip bir fırsat bulup izliyorum. Ne yapayım sevdiğim diziye ihanet etmek istemedim. Beni ekran karşısına oturtan ikinci dizi ise "Medcezir". O dizide de bir enerji var beni kendine çeken... "İntikam"ı boşadım. "Güneşi Beklerken" de pek sarmadı. Zaten diğerleriyle hiç işim yok...
Televizyonda en istikrarlı izlediğim yayın Galatasaray'ın maçları. O da Hıncal hocamın evinde dostlarla birlikte...
***
Sinemalarda Türk filmleri ağırlıklarını hissettiriyorlar. Geçen yılı
Çağan Irmak'ın "Tamam mıyız"ıyla kapatmıştık. Bu yılı yine Türk filmleriyle açtık. Herkesin zevki kendine. İzlenme rekoruna koşan "Düğün Dernek" beni sarmadı. Ama bu hafta izlediğim yine BKM yapımı "Patron Mutlu Son İstedi" içimi ısıttı. Çekimlere bayıldım. Oyuncuları da sevdim. Hoşça vakit geçirmek isteyen herkese tavsiye ederim.
***
Tiyatrolara gelince yeni yılda henüz siftahımız yok. Ama BKM Mutfak'ta kızımızın oynadığı tek perdelik "No Name" adlı 45 dakikalık kısa tiyatro oyununa ikinci kez gittik...
Aksel Bonfil yazar ve yönetmen olarak çok ümit veren işler çıkarıyor. İlkyaz'ı sahnede bu oyun sayesinde ilk kez izliyoruz. "Hepsi" grubundan tanıdığımız Eren Bakıcı ve daha yeni tanıdığım Begüm Ertuğrul çok yetenekli kızlar. Hepsi okullu ve şimdi de mutfakta pişiyorlar. Gençlerin sevgilisi Murat Dalkılıç'da oyuna katkıda bulunmuş...
Yılmaz Erdoğan'ın BKM mutfağında kimler pişmedi ki! Orası iyi bir okuldu. "Çok Güzel Hareketler Bunlar"la bir dolu yetenek sinemalara ve televizyonlara çığ gibi yayıldılar. Bizim gençler de BKM'nin tozunu yutanlardan...
"No Name" gençlerin ilgisini çekti ve seyirciyi mutlu etti. Biz de çocuklarıyla mutlu olup, gurur duyanlar kervanına katıldık...
***
Yılbaşını Aysun ve Özkan Turgay orkestrasıyla Side'de Sensimar Otel'de müzik yaparak geçirdik. Çoğu yabancı olan müşteriler ve dostlarımız ve de biz çok keyif alınca hemen gelecek yılbaşı için de sözleştik. Yani kısmet olursa 2014 Yılbaşını da Side'de geçireceğiz...
***
İstanbul'da geçen ay Pera Palas Otel Jumerah'da bir gece sahne almıştık. 17 Ocak'ta bir kez daha aynı mekanda program yapacağız. Orient Bar'ın atmosferi çok güzel ve müziğimizle mekan çok güzel uyuştu. 14 Şubat Sevgililer Günü için de Pera'ya söz verdik...
***
Bu arada kayıtları bir yıldır süren Aysun'un albümü de mixing aşamasına geldi. Şubat-Mart gibi yayınlanacak. 12 potpuride 33 şarkı yer alıyor. Şarkıların hepsi de yıllardır yüreklerimizde iz bırakan melodiler. Onları bir arada dinlemek çok hoş bir duygu yaratıyor. Aysun'a 5 şarkıda üç konuk sanatçı eşlik etti. Fatih Erkoç, Kubat ve Murat Dalkılıç...
Adını, "Aşka 33 Durak" koyduk. 2014'ün sürpriz albümü olacağından kuşkum yok...
