Gazi İlkoulu'ndan mezun olduktan sonra babam beni İzmir Özel Türk Koleji'ne kaydettirdi. Biz Alsancak'ta oturuyorduk. Okul Köprü'deydi. İlk yıl yatılı okudum. Aydın'lı Hasan Çiftçi'yle birlikte sınıfın çalışkan öğrencisiydim ve ilk dönemde de ikinci dönemde de iftihara geçerek İngilizce hikaye kitabı kazanmıştım... Okulun sinema salonunda arada bir siyah beyaz film gösterirlerdi. Çok sevinirdim. Sabahları erken kaldırırlardı. Dersler başlamadan önce sobalı sınıflarda ders çalışırdık. Gevrekçi gelmişse sobanın üzerinde gevreğimi ısıtır çıtır çıtır yerdim. Birinci sınıftan aklıma ilk gelenler bu anılar...
***
Annem hasretime dayanamadığı için ikinci yıl ailem yatılıdan vazgeçti. Troleybüsle Köprü'ye gidiş gelişlerim başladı. Ve üçüncü yıl sonunda orta okul bitti. Babam liseyi Atatürk Lisesi'nde okumamı istiyordu ve kaydım oraya yapıldı.
Orta okul bittiğinde babam başarılı bir öğrenci olduğum için bana hediye almak istemiş ben tercihimi bir akordeondan yana kullanmıştım. Hayatımın akışı o akordeonla değişti...
***
Sık sık düğünlere giderdik. O düğünlerde Çalışkantürk Orkestrası'nı dinlerdim. Eyüp ve Selim Çalışkantürk kardeşlerin orkestrasıydı. Eyüp abi akordeon çalardı ve ben ona çok özenir, akordeon çalmanın hayalini kurardım.
Eyüp abi benim ilk müzik hocam oldu. Akordeon dersleri almaya başladım. Sevdiğim şarkıları da öğretiyordu. Hatta hayatımda ilk kez sahnede bir İtalyanca şarkıyı onun orkestrası eşliğinde söyledim...
***
Bu Salı akşamı İTK'de konserimiz var. Üç yıl okuduğum ve çok şey öğrendiğim kolejimde. Bkonserde şeref konukları arasında yıllardır görmediğim Eyüp abi de olacak. Kızı Şebnem telefon etti.
"Babamı konserinize getiriyorum" dedi...
Salı akşamı saat 20.00'de yaşamımın en büyük nostalji fırtınalarından biriyle savrulacağım. Duygularımı haftaya paylaşırım...
Oscar goes to...
Bu yıl ki sinema Akademi Ödülleri için geri sayım başladı. Fırsat bulup aday çıkaran filmleri izlemeye devam ediyoruz.
Bu yıl filmlerden çok kadın ve erkek oyuncuların mücadelesi ne olacak diye merak ediyorum. Diriliş'i "Revenant" izledikten sonra Leonardo Di Caprio bu kez Oscar'ı kaçırmaz demiştim ama geçen hafta izlediğim Danimarkalı Kız'dan "Danish Girl" sonra fikrim değişti.
34 yaşındaki İngiliz oyuncu Eddie Redmayne, Danimarkalı Kız'da müthiş bir performans gösteriyor. Daha önce Stephen Hawking'i canlandırdığı "The Theory of Everything" filmiyle 2014'te Oscar'ı kazanan Redmayne bir kez daha Oscar'a uzanırsa hiç şaşmam...
***
Kadın oyuncularda Carol filmindeki performansıyla favorim Cate Blanchet. "Danimarkalı Kız"ı canlandıran 28 yaşındaki İsveçli oyuncu Alicia Vikander, en iyi yardımcı kadın oyuncu adayı olmuş. Bu durumda en büyük rakibi de Carol filmiyle aday olan Rooney Mara. "Steve Jobs" filmiyle aday olan Kate Winslet'e hiç şans vermiyorum. Ödül için Vikander ve Mara kapışacaklar düşüncesindeyim...
En iyi film kategorisinde ise içime sinen, tam puan verdiğim bir film yok. İçlerinde hangisi kazanırsa kazansın bende "Oh be işte hak eden kazandı" duygusu uyandıracak bir film izlemedim.
N'apalım bu yıl da böyle!...