"Hey Gidi Dünya Hey"le Toplu İğne beste yarışmasına katılmadan önce. Altın Plak kazandığım o 45'lik plağın kapağında da simsiyah sakallı fotoğraflarım yer alır. O imajım bir süre devam etti. Kestikten sonra bir kez daha uzattım.
"Dostluğa Davet" le Eurovision sınavı yaşadığımda. O sakallarımı da Seoul Şarkı Yarışması'na giderken kesmiştim.
Bir daha sakal uzatmadım. Saç sakal beyazlanmaya başladıktan sonra, 6 yıl kadar önce İlkyaz'ın teşvikiyle bir deneme yapayım dedim ama 15 günlükken kestim. Genel kanı sakalın yaşlı gösterdiğiydi.
Türlü türlü sakallar gördük. Bir çok yorum okuduk. Kimine yakıştırdık, kimine "çok kötü" dedik. Sakalla ilgili şu sonuçlara ulaştık:
"Daha çok ince yüze sahip kişiler kirli sakal bırakmalıdır. Eğer sakallarınız seyrekse bu modele sakın yaklaşmayın! Boyun kısmındaki kılların temizlenmesi daha etkili bir görüntü sağlayacaktır.
Hafif sakal her yüz tipi için uygundur.
Kadınlara en çekici gelen sakal tipidir. Hem klasik, hem de spor kıyafetlere uyumlu olan bu sakal çeşidi, en çok sarışın veya kumral erkeklere yakışır.
Top sakal ya da keçi sakalı, her dönem erkekler arasında moda olan bir modeldir. Top sakal bırakırken, sakalın çeneye oranı çok önemli. Bıyık kısmı her zaman kaşlara göre ayarlanmalı. Kalın ve uzun kaş yapısına sahip bir erkek bıyıklarını da buna göre uzun ve geniş bırakabilir. Ayrıca çene yapısı ve sakal dağılımı da top sakal bırakırken önemlidir.
Kaba sakal tüm yüzü saran, daha dağınık ve yoğun görünümlü bir sakaldır. Kaba sakal bırakırken, çene yapısına ve omuz genişliğine dikkat etmek gerekir. Omuzlar darsa, sakal geniş olmalı; omuz darsa sakal da yanak kısımlarından kısaltılarak daraltılmalıdır."
Sakal üzerine dizeler yazanı da çıktı, söz söyleyenler de: "Sünnetsakalyobazlık/Topsakal medeni/Unuttunseneyvefasız/ Ehlisünnetdedeni" diye yazmış Mehmet Akif Ersoy...
Sakalı uzamış Necip Fazıl Kısakürek'e, "Maymuna dönmüşsün Necip" demiş hakim. Necip Fazıl duvara dönüp cevap vermiş: "Şimdi de duvara döndüm." Atasözleri de var sakal üzerine: "Sakalım yok ki sözüm dinlensin", "Sakal bıyığa denk olmayınca berber ne yapsın?" "Sakalla olaydı kişi, keçiye danışırlardı her işi" "Akıl olmayınca ne yapsın sakal" diye...
İnternette ekşi sözlüğe girin orada da yorumlar bulursunuz: "Özellikle boyoz falan yerken o kırıntıların kendine sakalın arasında yer bulmasıyla adeta konfeti atılmış bir yılbaşı ağacı gibi bir neşe, mutluluk kaynağı olması nedeniyle katıldığım önermedir. Kızların kollarındaki tüyler rahatsız edici bir şey olarak görülürken, sakalın bir çekicilik unsuru olması da cinsiyetçiliğin dibe vurmasına ve 'kadın dediğin kaymak gibi, erkek dediğin ayı gibi olur' a mükemmel bir örnektir." "Kirli sakal erkeğin makyajıdır" diyenlere kadınların cevabı da var: 'Kısmen doğru olan söz. Aynen kadın makyajı gibi, sevişme öncesi çıkarılması gerekir bu makyajın da. Yoksa suratımız, göğüslerimiz falan kızarıyor.' İlkyaz yıllardır "Baba sakal uzat çok karizmatik olacaksın" diyordu ben de üç hafta sakalları kesmedim. Elimin altında sosyal medya olunca da fotoğraf paylaşıp sakalımla ilgili bir anket yaptım. "Sakallı Ali mi, sakalsız Ali mi?" diye sordum. 1000'e yakın katılım oldu. Sonucu açıklıyorum:
İlkokul arkadaşım Serpil Özal, "Sakalsız daha genç ve yakışıklı oluyorsun ama Aysun'un fikri önemli" dedi. Yanıtların çoğu Aysun'un istediği gibi olmamı işaret ediyordu. "Dede olmuşsun" diyen de, "Ne bu yaa, cübbeli sapıklar gibi olmuşsun" diyen de çıktı.
Metin Düzer arkadaşım, "Kışın bırak, yazın kes" diye tavsiye de bulunurken, Ahmet Hakan'a benzeten de çıktı, "Başka derdimiz mi yok Ali bey!" diye taş atan da.
Eda Özülkü: "Ali abi ben sakalı hiç sevmem ama size çok yakışmış. Yine de son söz Aysun'un olsun" diye mesaj atmış.
Son söz, ilk günden itibaren "sakalını kes" diyen Aysun'un oldu tabi ki. Sakalları kestim
