Ali Kocatepe

İZMİR AMERİKAN KOLEJİ’NDE

canlı duruyor. Her bir dokunuşta kardelen çiçekleri gibi ortaya çıkıp tüm güzellikleriyle hayata renk katıyorlar...
Cuma akşamı Seferberlikten Cumhuriyet'e konserimizle İzmir Amerikan Koleji'ndeydik.
Harika geçti. Eski kuşak, yeni kuşak o kadar güzel bir kaynaşma içindeydik ki mutluluğumuzu tarif etmemiz mümkün değil. O an orada olup yaşamak lazım...
Geçen Salı yemeğimizde Hıncal hocamla (Uluç) sohbet ederken "Cuma günü İzmir'de olmayı çok isterdim ama gelemiyorum" dedi... Amerikan Koleji konserimizi duyunca onun da anıları canlanmış, 45 yıl öncesine gitmiş...
O zamanlar Modern Folk Üçlüsü'nün menajerliğini yapıyordu ve grubun zirveye çıktığı dönemdi. İzmir Amerikan Kız Koleji'nden (o zamanlar kolejde sadece kızlar okuyordu) gelen teklife bütçe düşük olmasına rağmen "Hayır" demediler ve koşa koşa geldiler. İzmir'in en popüler grubu Maça Beşi'yle ben de davet edildik ve hep birlikte unutulmaz bir konser yaşadık...
Sevgili Uluç tüm ayrıntılarıyla konser öncesini, konseri ve sonrasını hala hatırlıyor.
Bana uzun uzun anlatırken konser için aracı olan o zamanki Yeni Asır'ın gözbebeklerinden rahmetli Ahmet Gül'ü bile es geçmedi.
Cuma akşamı salonda, "O konseri yaşayan kaç kişi var aranızda" diye sordum.
Ona yakın el kalktı havaya. Gelenler arasında Maça Beşi'nin Abdurrahman Alam'ı da vardı. Nostalji fırtınamız daha şiddetlenmiş oldu... Amerikan Koleji'nden yetişenler Derneği düzenlemişti konseri. Çok yaş alan ve iki saat boyunca coşkuyla bayraklarını sallayan eski kuşak temsilcileri de vardı, bir ara sahneye gelip iki şarkıda bizlere eşlik eden orta okuldan iki kız öğrenci de... Anlattığım anekdotlarla, söylediğimiz şarkılarla bazen kahkahalar attık bazen de gözlerimiz yaşardı. Ama öyle bir akşam yaşadık ki bizim ve konuklarımız açısından unutulmazlar arasına girdi...
Daha sahneden inmeden 15 gün sonrası için Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nden aynı konseptte bir konser teklifi daha aldık. Daha önce onlarla Soma'da birlikte olmuştuk. Bakalım kısmetse 26 Kasım'da bir kez daha İzmir'de olacağız...
Hayat bazen çok hızlı akıyor. Sabah kalkıp yazımı yetiştiriyor, kahvaltı edip hava limanının yolunu tutuyoruz. İstanbul'a ve oradan Tekirdağ'a... Bir Cumhuriyet Konseri de Tekirdağ'da var...
Atatürk sevgisi, Atatürk özlemi doruklarda.
Bunu yaşamak, bu duyguları paylaşmak bizleri çok mutlu ediyor.

BÜYÜK EFES OTELİ

Bu gelişimizde Büyük Efes Oteli nostaljisi de yaşadım. Swiss-Efes'in Pazarlama müdürü Ayşe Karpat ve Yiyecek, İçecek Müdür Yardımcısı Onur Gökçay'la toplantımız vardı. Bir de her köşesinde ilk gençlik anılarımın yaşadığı oteli yıllar sonra tekrar turlamak çok iyi geldi.
Çok şeyler konuştuk. Belki de gelecek aydan itibaren ayda bir kez otelin çatı katında Sky Bar'da İzmirlilerle buluşma imkanı bulacağız. O zaman anılarla dolu dolu şarkılar ve anekdotlarla yaşadığımız güzellikleri bir kez daha harmanlama şansı bulacağız...
Ve ben her İstanbul'a gidişimde aynı nakaratı söylemeye devam edeceğim: "İzmir özledim seni, gözümde tütüyorsun."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.