• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
BESİM KAZADO

New York'ta kış keyfi

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 10 Ocak 2015, 17:25
Oscar'a aday yeni filmler, canlı canlı Broadway şovları ve dünyaca ünlü oyuncuları tiyatro sahnesinde görme imkanı bulduğunuz oyunlar soğuk New York günlerini ısıtıyor

Buralardan selamlar, sevgiler... Dev ağaçlar, süslü caddeler, pahalı vitrinler derken meşhur, uzun yılbaşı tatili bitti NY'ta. Bitti derken eksilerde başlayan hava durumu başladı. Her hafta 1 gün yağan karın bir kısmı 1 hafta sonrasına yetişiyor soğuk kalkmadığı için. Ama güneş de yakmaya devam ediyor. Yeni sezona geçmeden eldeki stokları bitirmek amacı ile inanılmaz büyük ucuzluklar başladı. "Ne zaman bitiyor?" diye sorunca "mallar bitince" diyorlar.

GERÇEK HİKAYE
Bu arada sinemalarda inanılmaz bir güzel filim rekabeti var. 'Unbroken' Angelina Jolie'nin yönetmenliğini yaptığı gerçek bir hayat hikayesi, savaş filmi. 'Wild' Reese Witherspoon'un rol aldığı yaşamıyla yüzleşmek için tek başına kilometrelerce yol yapan bir genç kadının macerası, 'American Sniper' zamanımızda en çok tutulan starlardan (Boadway'de 'Elephantman'ı başarı ile sergileyen) Bradley Cooper'ın başrolünü üstlendiği yine gerçek bir hayat hikayesinin yansıtılışı. Ödül alması beklenen bu 3 film harici bu gece gerçekleşecek 'Golden Globe' ödülüne ve Oscar'a aday 'Foxcatcher' var. Yine sürprizlerle dolu bir boks sporcusunun inanılmaz macerası. 'The Theory of Everything' ise biraz fazla zeki bir talebenin gerçek yaşamından sonradan başına gelen bir sıhhat problemi ile tekerlekli iskemlede devamlı eriyen bir profesörün yaşama verdiği önem ve dünyaya verdiği icatlarla sizi şok edecek gerçek bir yaşam hikayesi. Hele 'Birdman'i mutlak seyredin. Bu filimde rol alan Emma Stone aynı zamanda Broadway'de, 'Cabaret'te oynuyor. Meryl Streep ise 'İnto the Woods'ta harikalar yaratıyor, orman cadısı rörüyle. Aynı filimde Johnny Deep ise kurt rolünde. Amerika'daki 60'lardaki zenci gerilimlerini konu eden 'Selma' adlı yapıtla bu haftaki sinema turunu tamamladım. Hepsi birbirinden güzel filmi sanki Oscar'da jürideymişim gibi seyrettim. Biri diğerinin ardında. Hele komputerin ilk yaratılışında bazı kişilerle yapılan şok edici mücadeleyi konu eden 'The İmitation Game' bambaşka. Şu anda da 'The Most Violen Year'a giriyorum. Çoğu gerçek yaşam hikayelerini içeriyor bu yılki iyi filmlerin içeriği. Tesadüf mü yeni hikayeler tükendi mi? Bilinmez ama yeni filmler çok güzel.
Geçen akşam Jake Gyllenhaal 'constellations' oyunu ile Broadway'e adımını attı. Yeni sene ile Broadway de yeni renklere, yeni oyunlara merhaba diyor. Perdelerini kapatan 'The Real Thing'e son gösterisinde yetiştim. Ewan McGregor, Maggie Gillenhall, Cyntia Nixon'u canlı canlı seyretme mutluluğunu tattım.
Colombus circle'daki Time Warner binasını pek severim. Hem içindeki başta 'Bouchon' kafeleri hem de dükkanları dolaşmayı. Bu ara da dev yıldızlar çalan müziğe göre ışıklanıyorlar, herkes kamerası ile dakikalarca bekliyor resimlemek için. Aynı yerde elektrikle işleyen Tesla marka araba sergileniyor, çok da ilgi görüyor.
Bu arada Türk modacılar buralarda çok ilgi görüyor. Geçenlerde Saks Fifth Av.'de defile yapan Dicle Kayek'ten sonra NY'un en kaliteli mağazalarından Barneys vitrininde Erdem Moralıoğlu. Barneys kolay kolay vitrine kimseyi çıkartmaz. Erdem Moralıoğlu'nun annesi İngiliz babası Türk. Kanada'da büyümüş. NY, Londra'da okumuş ve sanatını göstermiştir. Swarovski gibi birçok firma ödüle layık görmüş Erdem'i. BFC Vogue Fashion Fund'a layık görülünce dünya modacıları arasındaki yeri daha da sağlamlaşmış. Tebrikler...
Buralarda hele benim gibi şov dünyası ilginiz içinde ise çok değişik eventlerin ortasında buluverirsiniz kendinizi. Geçen akşam sinemaya giriyordun ki sinemanın önünde kurulmuş büyük bir çadır dikkatimi çekti. Meğerse 'The Gambler' filminin galası için kurulmuş. Filmin baş oyuncusu karşımda belirince sizin için resimledim bu anı. Mark Wahlberg...

DOSTLAR DA GELMİŞ
Bu ara pek çok gelen var memleketten. Beni tanıyanlar bilir, onsuz olmazım 'Ahum' (Aysal Kerimoğlu) nihayet geldi hasret bitti. Hemen son NY grubu toplandı. Ahum, Ekmel (Anda), Şulem (Haskell) soğuk sıcak demeden toplanıverdik. Çok disiplinli yaşamı olan Ahum gelmeden tüm müzikal ve tiyatroların biletlerini alır. Seyretmediklerime tabii ki benim de alınır. O gelince ne bileyim güvenim artar kendime. Memleketten biri daha her zaman benim gibi herkesin sevgisini kazanmış biri daha geldi. Öyle güzel sohbet ettik ki, kahvelerimizi içerken. Bazen yıllarca da görüşmesen, çok az da görüşsen o elektrik denen şey var ya yanıveriyor, aynen Yonca Evcimik'le olduğu gibi. Bekliyoruz Yonca... Hasretimi bu satırlarla azaltsam da her an karşınıza çıkabilirim. Çok özledim, sizi, İzmir'i, memleketimi. Siz de yazın bana lütfen, face falan idare ediyoruz işte...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.