• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
BESİM KAZADO

Çeşme ve Bodrum dolu dolu geçti ama yetmedi

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06 Ağustos 2016, 19:49
Dostlarımla hasret gidermenin yanı sıra günler öncesinden doğumgünü kutlamalarım da başladı. Tüm dostlarıma vakit ayırmaya çalışsam da dönüş vakti geldiğinde zaman özlem gidermeye yetmedi Çeşme'de sevdiğim dostlarla hasret gidermeler devam, devam, devam ederken sevgi kelimesinin sıcak anlamını fırsat bulup yanlız kalabildiğimde düşündüm. Dostluk, sevgi ve de saygı ve de tertmiz hatıraların ne kadar değerli olduğunu belki bininci kez tattım... Herzaman da tatmak için duacıyım. Ev, araba, apartman, arsa, mücevher.... Hiçbiri gözünün içine baktığında o derin duyguları paylaşacağın insanların (ve de tüm canlıların) vereceği duyguyu veremez.
Ben o tarzım. Çoğu arkadaşımın bana "Sen bu kadar yıl dost almışsın birçok maddiyat alacağına...' demesinden yola çıkıyorum. Samimiyetle itiraf etmek istiyorum, çoğu kez minik pembe yalanlar uydurdum dostlarımı kırmamak için. Her dostumu azıcık da olsa görebilmek için.

EVDE YARIM SAAT

Son Çeşme gecesi önce NY'ta epey güzel şehir turları, gezmeler, yemekler yaptığımız Demet'in başkanlığını üstlendiği grupla Dalyan'da iyi bir balık yemeği ardından sohbet, çok uykusuz olmama rağmen Sadık'ın (Kızılağaç) bahçesinde buldum kendimi.
Hakan (Elyaban) da sohbete katılınca neredeyse uyumadan Zeynep (Yorulmazoğlu) ile sıkı sohbetlerin birbirini takip ettiği İzmir rotasına geçtik. Evim evim güzel evimi tatmak yarım saati bulamadı ki Aysel'ime geçtim. Bıraktığımız yerden devam ederken benim Müzeyyen ablamın (Senar) bana yadigarı Melike'm ile buluştuk. Beraberce Aysel'in evinin yanında açılan gurme Ahmet Güzelyağdöken'in lokantasına geçtik. Lokantanın özelliğini ve güzelliğini önümüzdeki yazıda yazacağım. Gruba bugünlerde tiyatro eğitimi için NY'ta olan kızının yanına uçacak olan Aynur Tartan da katıldı. Yemek uzmanı Aynur, minicik ama dev mutfağı inceledi, biraz da tadım yaptı. 2 güne Chicago'ya dönecek Zeynep Yorulmazoğlu'na da veda yaptık... Acil eve ve Şebnem Bursalı ile son günlerin en sükseli, başarılı kliniği Ekol'ün sahipieri Baz Ailesi ile buluşmak üzere Bostanlı'ya geçtik. Ne yalan söyleyeyim balık restoranlarımızı özlemişim.
Hem bu özlem hem de çok başarılı leziz balık mezeleri ile hizmet veren yepyeni, pırıl pırıl bir makana geçtik.
Sonradan Figen Baz'ın kardeşi olduğnu öğrendiğim mekanın sahibi ile yaptığım mini sohbette şunları öğrendim.

PATRONLA GİTMEK BİR BAŞKA

Sabah kızım gibi sevdiğim 'Kırçiçiği Pide'nin çiçek kokan patronu canım Meryem'imle Bodrum yollarına geçtik, Hakan Altun konserleri ile aldığımız yolun ortasında 'Kırçiçeği Söke'de durakladık. Her şeyin mükemmel olduğu mekana tabii ki patronla gitmek başka oluyor. Bodrum'da 2 gün 2 gece dışarı çıkmadığım Grand Yazıcı'ya gittik. Havuzda Baharım (Şer- Yazıcı) doyamadığım oğlu Hasan, işletmecilerin kraliçesi Candan (Topdemir) ve Demet Akalın ile Fatih'im (Ürek) vardı. Toptan kavuşma buna denir herhalde. Tabii sohbet dorukta...
En ilginci çoğunu Grand Yazıcı Torba ve Grand Yazıcı Bodrum Delux'te kutladığım yaşgünlerimin hatırasına Bahar (Şer- Yazıcı) 20 gün evvel olmasına rağmen adet bozulmasın diye sürpriz bir yaşgünü yemeği hazırladı. Hayri abim, Lalem başta olmak üzere, Bahar- Ozan Şer, dünya kibarı büyük oğulları Ozan Can, Fatih Ürek, Hamza Kaya, Ülkem, Kerimcan'dan oluşan gruba Fati-Michel Rosenberg de katılınca pek renkli bir gece oluştu. Oradan Bodrum'a komşum, anasının yadiğarı İlknur Namlısaraç ve Murat'ın Memedof'taki masasına geçtik. Harika bir Bodrum ve nostalji gecesi yaşadık. 2 gün Çeşme 2 gün Bodrum... Dost özlemini gideremedi ama...



18 GÜN ÖNCE PASTA

Son İzmir vedası Deniz Restoran'da oldu. Yine Şebnem Bursalı yine Ekol Plastik Cerrahi Hastanesi sahipleri Baz ailesi ile ve yine yaşgünü pastasyla bu kez 18 gün kala... Son İzmir brunch'ı klasik bir İzmir hatırası oldu... Kordonda, Ayselim ile hakiki İzmir brunch'ı, oradan 'Reyhan'... yani klasik mi klasik bir veda...
Akşam üstü Şebnem ile özel mi özel, güzel mi güzel bir yemek... Ve havaalanı. Ülkemizin iftihar kaynaklarından Atıl Kutoğlu ile alanda karşılaşmak ve derin ama kısa bir sohbete değdi mi değdi. Bu kadar mükemmel birini tanıdığım için iftihar ediyorum.
Hayat boyu başarılarının, kalitesinin devamına...
İsanbul'da Şule'nin (Yıldırım Lemi) sürprizi beni mest etti. Bir çikolata kutusu... Açtım ki hatıralarımdan resimlerle süslü. Her resmin içi ayrı bir çikolata. İnanın mest oldum. Gönül isterdi ki hepinizle tatlı tatlı paylaşsaydım onları... Taltlı mı tatlı bir haftaya....

YENİ TREND ÜSKÜP

Hıfzı Salnur, bu güzel başarılı restoran Üsküp'ün sahibi ve yöneticisi.
Göçmen bir ailenin en küçük çocuğu. Çocukluğundan beri güzel ve yeni damak tatları peşinde olduğunu söyledi. Aile kökeni Üsküp olduğu için bu ismi vermiş. Masada gördüğüm yağ ve nar ekşisi bile Antalya'dan gelmiş. İnanılmaz titiz bir kişiliğe sahip. 12 ara sıcak, 15'e yakın soğuk meze var. Karides mantısı, Balık kokoreç, Osmanlı sucuğu, Oruk (Antakya'da ev hanımlarının yaptığı içli köfte)... Yemek merakını 210 kiloya çıkmakla ödemiş. Şu an 110 kiloya düşmesine rağmen yeni tatları icat etmekten vaz geçmiyor. Ertesi gece bile andığımız Üsküp tatlısı 'Trileçe'ye doyamadık. Ekip çok başarılı idi, ben de nasıl bir araya geldiklerini sordum. "En sevdiğim garson ve komileri topladım" cevabını aldım. Bostanlının yeni süksesi Üsküp, uzun zaman kendinden söz ettirecek görünüşe göre. Herkese tavsiye edebileceğim Üsküp Balık Restoran çok başarılı, mutfağı olsun servisi olsun harika. Herkese tavsiye ederim.
Size bir nefeste geçen Ege günlerimi hiçbir şey atlamadan nakletmek istiyorum.
Baz ailesi ile İzmir dönüşümde tekrar görüşmek üzere ayrıldık.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.