Kadınlar Orkestrası, yeni bir 'umut ışığı' yaktı
İzmir'in kültür hayatına yakışır bir 'silkiniş' umuduyla geçirdiğimiz bir yılın daha sonuna dayandık. Sanat politikalarındaki güdüklüğün kente nasıl irtifa kaybettirdiği ve bunu durduracak adımları dile getirmedeki çırpınışlarımız ne yazık ki sonuç vermedi.
Geçtiğimiz çarşamba akşamı tiyatrocu Gürol Tonbul'un hazırladığı 'Güzel Sanat' programında, sevgili hocam Prof. Dr. Hülya Nutku'yla birlikte üzerinde durduğumuz 'şehir tiyatrosu' eksikliği bunun en acı göstergesidir.
***
Sadece bu mu? Festival fakirliğimiz, yazın kültür sanatta yaprak kıpırdamayışı, kente ivme kazandıracak hareketlerin kösteklenmesi, etkinliklerin sokağa taşmasındaki acizliğimiz, devlet kurumlarına alternatif yaratacak tiyatro ve orkestraların yarı yolda bırakılması...
Bunları hem topluca hem de ayrı ayrı defalarca bu köşede sıraladık, topladık, çarptık, böldük ama özellikle yerel yönetimleri bir türlü arzu ettiğimiz çizgiye oturtamadık.
Ben artık yazmaktan utanıyorum, hangi birinden bahsedeyim...
***
İşte bir örnek...
Gösterileriyle, çapıyla, dünyaca ünlü gruplarıyla, eğitimleriyle, yarışmalarıyla, sergi ve konferanslarıyla Avrupa'nın ikinci büyük kukla festivali düzenleniyor İzmir'de...
Ve İzmir Uluslararası Kukla Günleri Direktörü Selçuk Dinçer, ilimizin markalaşmasında trilyonlarla sağlanamayacak bir tanıtımı, dünyayı ayağımıza getirerek yapıyor.
Başka yerde olsa belediyelerin sponsorluk yarışına girişeceği böylesi bir organizasyona, Selçuk Dinçer yıllardır Büyükşehir Belediyesi'nden 'birkaç oyun' satma dışında tek kuruş destek bulamıyor.
Daha uçta bir çelişki aramaya hacet var mı?
***
Ya şu İzmir Gençlik Senfoni Orkestrası'nın düştüğü, (düşürüldüğü) durumun vahameti?
Büyükşehir Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun sözde sahiplenme bilinciyle önce kadro sözü verdiği, sonra sınava soktuğu konservatuvarlı işsiz gençlerin orkestrası bugün ne halde biliyor musunuz?
Kadro sınavının sonuçları açıklanmadığı ve nedenine ilişkin bir gerekçe gösterilmediği için, geçen yıl bu zamanlar konserleriyle efsaneleşen Gençlik Orkestrası dağılıp gitti. Planlanmış konserleri bile iptal edildi.
'Kadro vereceğiz, sahipleneceğiz' diye umut aşılamak yerine, hiç elinizi sürmeseydiniz daha iyiydi.
***
Anlayacağınız, zaten beklentilerimizle örtüşecek kültür politikalarından yoksun kalışımız yetmiyormuş gibi, binbir emekle yeni alternatif ve zenginlikler yaratan insanların çabaları da yerin dibine batırılıyor!
Ve bu 'beceriksizlik' halkalarının eklenmesiyle, bir yılı daha çıtamızı yükseltecek girişimlerden uzaklaşarak geride bırakıyoruz.
***
Bu arada bir ışık sönerken, yenilerini yakacak umut kıvılcımlarıyla teselli buluyoruz.
İşte orkestra şefi Ali Hoca ile trombon sanatçısı Dündar Banaz'ın kurduğu 'İzmir Kadınlar Filarmoni Orkestrası' da, sanat güncemizi aydınlatan yeni bir ışık demeti olarak doğdu.
Ali Hoca'nın şefliğinde, ilk konserini opera sanatçıları soprano Derya Kırcalı ve mezzosoprano Evrim Keskin ile Bayraklı'daki Autuan Kilisesi'nde veren 'Kadınlar Filarmoni Orkestrası', Noel şarkılarıyla farklı dinden insanları olağanüstü bir dinletinin potasında buluşturdu.
Kadınlar Orkestrası'na, ışığı ve umutları daima güçlenecek bir konser hayatı diliyorum...
Geçtiğimiz çarşamba akşamı tiyatrocu Gürol Tonbul'un hazırladığı 'Güzel Sanat' programında, sevgili hocam Prof. Dr. Hülya Nutku'yla birlikte üzerinde durduğumuz 'şehir tiyatrosu' eksikliği bunun en acı göstergesidir.
***
Sadece bu mu? Festival fakirliğimiz, yazın kültür sanatta yaprak kıpırdamayışı, kente ivme kazandıracak hareketlerin kösteklenmesi, etkinliklerin sokağa taşmasındaki acizliğimiz, devlet kurumlarına alternatif yaratacak tiyatro ve orkestraların yarı yolda bırakılması...
Bunları hem topluca hem de ayrı ayrı defalarca bu köşede sıraladık, topladık, çarptık, böldük ama özellikle yerel yönetimleri bir türlü arzu ettiğimiz çizgiye oturtamadık.
Ben artık yazmaktan utanıyorum, hangi birinden bahsedeyim...
***
İşte bir örnek...
Gösterileriyle, çapıyla, dünyaca ünlü gruplarıyla, eğitimleriyle, yarışmalarıyla, sergi ve konferanslarıyla Avrupa'nın ikinci büyük kukla festivali düzenleniyor İzmir'de...
Ve İzmir Uluslararası Kukla Günleri Direktörü Selçuk Dinçer, ilimizin markalaşmasında trilyonlarla sağlanamayacak bir tanıtımı, dünyayı ayağımıza getirerek yapıyor.
Başka yerde olsa belediyelerin sponsorluk yarışına girişeceği böylesi bir organizasyona, Selçuk Dinçer yıllardır Büyükşehir Belediyesi'nden 'birkaç oyun' satma dışında tek kuruş destek bulamıyor.
Daha uçta bir çelişki aramaya hacet var mı?
***
Ya şu İzmir Gençlik Senfoni Orkestrası'nın düştüğü, (düşürüldüğü) durumun vahameti?
Büyükşehir Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun sözde sahiplenme bilinciyle önce kadro sözü verdiği, sonra sınava soktuğu konservatuvarlı işsiz gençlerin orkestrası bugün ne halde biliyor musunuz?
Kadro sınavının sonuçları açıklanmadığı ve nedenine ilişkin bir gerekçe gösterilmediği için, geçen yıl bu zamanlar konserleriyle efsaneleşen Gençlik Orkestrası dağılıp gitti. Planlanmış konserleri bile iptal edildi.
'Kadro vereceğiz, sahipleneceğiz' diye umut aşılamak yerine, hiç elinizi sürmeseydiniz daha iyiydi.
***
Anlayacağınız, zaten beklentilerimizle örtüşecek kültür politikalarından yoksun kalışımız yetmiyormuş gibi, binbir emekle yeni alternatif ve zenginlikler yaratan insanların çabaları da yerin dibine batırılıyor!
Ve bu 'beceriksizlik' halkalarının eklenmesiyle, bir yılı daha çıtamızı yükseltecek girişimlerden uzaklaşarak geride bırakıyoruz.
***
Bu arada bir ışık sönerken, yenilerini yakacak umut kıvılcımlarıyla teselli buluyoruz.
İşte orkestra şefi Ali Hoca ile trombon sanatçısı Dündar Banaz'ın kurduğu 'İzmir Kadınlar Filarmoni Orkestrası' da, sanat güncemizi aydınlatan yeni bir ışık demeti olarak doğdu.
Ali Hoca'nın şefliğinde, ilk konserini opera sanatçıları soprano Derya Kırcalı ve mezzosoprano Evrim Keskin ile Bayraklı'daki Autuan Kilisesi'nde veren 'Kadınlar Filarmoni Orkestrası', Noel şarkılarıyla farklı dinden insanları olağanüstü bir dinletinin potasında buluşturdu.
Kadınlar Orkestrası'na, ışığı ve umutları daima güçlenecek bir konser hayatı diliyorum...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Opera korosunu üzen 'iptal' gerekçesi... (23 Aralık 2011)
- Requiem'i kaçırdık ama Emre Sayarı'yla coştuk (20 Aralık 2011)
- Çocukları tepe tepe kullanmaya son verin! (14 Aralık 2011)
- Kamelyalı Kadın'ın hüzünlü zarafeti... (13 Aralık 2011)
- 'Bir yazar ve piyanist' Art 10 Fikir Atölyeleri'nde (09 Aralık 2011)