Karşıyaka Opera ve Tiyatro Sahnesi'ndeki etkinlikler, Genel Koordinatör Serdar Ongurlar'ın belirlediği program takvimiyle hız kesmeden sürüyor. Müzik, tiyatro, opera ve dansta prömiyerlere ev sahipliği yapan Atakent'teki salon, kültür hayatımızın en önemli canlılık merkezi haline geldi.
Artık sadece Karşıyakalılar değil, ünlü sanatçı ve birbirinden ilginç konseptler oluşturan konser topluluklarını izlemeye kentin dört bir yanından sanatsever akın ediyor...
***
Geçtiğimiz günlerde yine tarihi bir gece yaşanan Karşıyaka Opera ve Tiyatro Sahnesi'nde, müziklerini dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say'ın, koreografisini ise İzmirli genç balerin Seda Ayvazoğlu'nun hazırladığı modern bale eseri 'Venüs ve Adonis'in dünya prömiyerine imza atıldı.
Devlet Opera ve Balesi genç sanatçılarının rol aldığı, mitolojik bir aşk hikayesinin anlatıldığı baleyi seyirciler ayakta alkışladı.
***
Bu tür projeleri desteklemenin en güzel tarafı, gelecek vaat eden genç yeteneklerin 'yaratıcı kadrolarda' kendini sınama fırsatı bulmasıdır.
İşte sevgili Seda Ayvazoğlu da, 'Venüs ve Adonis'te ünlü bestecimiz Fazıl Say'ın melodilerini hareketin estetiğine dökerek Türk bale arşivine yeni bir eser kazandırdı. İnsana yatırımın harcıyla inşa edilen salonlarımızda, sahne sanatlarımızın çeperini büyüten böylesi yürekli girişimleri teşvik etmek çok hoş.
***
Karşıyaka'da geçtiğimiz haftaların en güzel konserlerinden biri de 'Suyun İki Yanı' adıyla, flüt sanatçısı Hürkan Ayvazoğlu ile Yunan piyanist Frixos Mortzos'un verdikleri muhteşem resitaldi...
Mortzos'un ilk piyano derslerini aldığı büyükbabası Yunan besteci Visvardis, yabancı sayılmaz. Kendisi Türkiye'de yaşamış ve mübadele döneminde ülkesine göç etmek zorunda kalmış bir müzisyen. Bu yüzden, daha önce İstanbul ve Antalya'da piyanonun başına geçen Mortzos'un, kökleri açısından kendini yakın hissettiği İzmir'deki ilk resitalinde izleyiciyle kurduğu diyalog da müziği kadar sıcak ve etkileyiciydi.
***
Yunan piyanist ile arkadaşlığı, yurtdışındaki eğitim yıllarına dayanan flütist Hürkan Ayvazoğlu ise İzmirli Batı müziği severlerin gayet iyi tanıdığı bir isim.
O da müzik yaşamına flüt sanatçısı ve besteci olan babası İsmail Ayvazoğlu'nun dersleriyle başlamış.
Ankara'dan İzmir Devlet Opera ve Balesi Orkestrası'na atandığı 1983'ten bu yana flüt için yazılan eserleri dinleyiciyle buluşturan, solist kimliğiyle orkestra ve oda müziği grupları eşliğinde konserler veren Hürkan Ayvazoğlu, bugüne dek dünyanın birçok yerinde klasıyla adından söz ettirmeyi başarmış bir sanatçımız.
***
O geceki etkinliğin ilk bölümünde ikili, Doppler'in Macar Pastoral Fantezi'si, Kasassogluo'nun 4 Yunan dansı, Khatchaturian'ın 'Three Pieces' gibi iki enstrüman için yazılan son derece melodik, hareketli ve neşeli eserleri seslendirdi. Mortzos, Kassaras'ın piyano solosuyla dinletiye ayrı bir renk de kattı.
İkinci yarıda ise Debussy, Selman Ada, İsmail Ayvazoğlu, Kassaras ile Taffanel'in ruhumuzu okşayan ezgileri, iki solistin nefes ve dokunuşlarında buluşarak salonu dolduranları mest etti.
***
Bu arada programda en büyük zevkle dinlediğim eser, İsmail Ayvazoğlu'nun 'Bolero Oriantal'iydi... Konser sonrasında konuştuğumuz Hürkan Ayvazoğlu, İzmir Operası'ndan emekli flütist babasının daha birçok sonatı, süitleri ve operaları olduğunu ama bunların şimdiye dek hak ettiği değeri görmediğini üzüntüyle dile getirdi.
Üşenmedim, araştırdım... İlk fırsatta kendisiyle de görüşmeyi dilediğim İsmail Ayvazoğlu'nun klasik Türk besteciliğindeki önemli yerini, ayrı bir yazımda sizlerle paylaşacağım.