Yaşadığımı hissettiğim enfes bir geceydi...
Ve ne şanslıyız ki, dünyanın en saygın senfonilerini ve birçok kaliteli grubu kente getirerek, yüreğimizi ezgilerle besleyen, duygularımızı zevkli dokunuşlarla alevlendiren bir festivalimiz var İzmir'de!
Bu yüzden dile getirmekten bıkmadığım bir düşünceyi tekrarlamak istiyorum. İyi ki başında Filiz Eczacıbaşı Sarper ve sağlam bir ekibin yer aldığı, kentin kültür tarihinde iz bırakan bir İKSEV ve onun düzenlediği festivallere sahibiz. Kıymetini daha çok bilmeliyiz...
***
Nitekim önceki akşam, üşenmeyip iş çıkışı Çeşme'nin yolunu tutmanın karşılığını da fazlasıyla aldık. Bu yıl 28'incisi düzenlenen Uluslararası İzmir Festivali'nin, Aya Haralambos Kilisesi'nde ağırladığı Alman yaylı dörtlüsü 'Amaryllis Quartett' ile müziğin tarihsel koridorlarında enfes bir yolculuğa çıktık.
İzmir Goethe Institut sponsorluğunda tanıştığımız dünya çapındaki yaylı dörtlüsü, kemanda Gustav Frielinghaus ve Lena Wirth, viyolada Lena Eckels ile viyolonselde Yves Sandoz'dan oluşuyor.
***
Yerli yabancı turistlerin cıvıltısıyla şenlenen Çeşme Çarşısı'nda yürürken, önümüze birden 19'uncu yüzyılın kapılarını açan Rum Ortodoks mimarisinin kucağında bulduk kendimizi... Aya Haralambos, 2012'de belediye tarafından restorasyonu tamamlanmış hoş bir mabet. Artık birçok farklı sergilere ve sanatsal etkinliklere ev sahipliği eden 'kültürel' bir kimlik takınmış!
O mistik atmosferin havasına, Alman ekibin Mendelson, Ligeti ve Schumann'dan seçtiği ezgi esintisi de karışınca, gelin de başka alemlerin sarhoşluğuyla kendinizden geçmeyin! Dahi bestecilerin notalarına sinen duygular, Alman disipliniyle tınlayan yaylılarla içimizi dolup dolup taşırdı...
İç sıkan siyaset gündeminin pasını silerek, bize pırıltılı bir gecede yaşadığımızı hissettiren İKSEV ile Goethe Institut'a ne kadar teşekkür etsek az...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.