Sevgi sadece bir insana, bir objeye, beslediğimiz bir hayvana ya da bir düşünceye tutulup kalmak değildir. Eğer bir tek şeye karşı duyduğumuz sevgi, hayatımızın geneline sızabilecek yansımalar oluşturmuyorsa, çevremizle içten bağlar kurabilecek uzantılara dönüşmüyorsa, bu sadece basit bir 'bağımlılık'tan ibarettir.
Oysa gerçek sevgi; eşimize, çocuğumuza veya aynı evi paylaştığımız bir can dostuna gösterdiğimiz ilgiyi, şefkati ve duyarlılığı doğaya, diğer canlılara ve toplumsal sorunlara da yöneltebilmektir.
Bu açıdan bakınca, yerel yöneticilikte geride bıraktığı bir yılı değerlendirmek üzere gazetecilerle kahvaltıda buluşan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'ın, insana dokunan hizmetlerindeki 'çıkış noktası' benim için en önemli yöneticilik kriteriydi.
***
Atakent'te gondol gezintilerinin yapıldığı kanalla bitişik, adeta göl üzerine oturtulmuş izlenimi veren Gondol Kafe'de, başkan yardımcılarını da yanına alan Akpınar bizlere önce bir yıllık hizmetlerinden kısa kesitlerin sunulduğu barkovizyon gösterisini izletti.
Gerçekten büyük profesyonellikle hazırlanan gösterimde, kültür sanattan sosyal sorumluluk projelerine, fiziki yatırımlardan çocuk ve kadınlara özgü kazanımlara, kentin değerlerini ölümsüzleştiren anıtlardan sportif faaliyetlere ve engelleri kaldıran aktiviteler ile sokak hayvanlarını sahiplenen dokunuşlara dek, Karşıyaka Belediyesi'nin başarı hikayesini içeren tüm çalışmaları film şeridi gibi gözümüzün önünden geçti. İzlerken hem şaşırdık hem takdir ettik ve duygulandık...
***
Bu görüntülerin üzerine kent yönetiminde nasıl bir yol izlediğine değinen Başkan Akpınar, yukarıda değindiğim o etkileyici noktayı vurgulayarak, "Ben karımı çok seviyorum ve onun mutluluğunu önemsediğim gibi Karşıyaka'daki tüm kadınların sevinmesini önemsiyorum. Çocuklarım var, onların nasıl bir geleceğe sahip olmasını istiyorsam, ilçemizdeki her çocuk için aynı güzellikleri diliyorum. Evimde can dostum bir kedi besliyorum ve onun için sağladığımız olanaklara, sokaktaki diğer can dostlarımızın da kavuşmasını arzu ediyorum" dedi.
İşte size Başkan Akpınar'ın, kent ve kentli için büyük bir hevesle çalışma, hizmetler üretme mantığının çıkış noktası. Sevgi... Evindeki mutluluğu gözeten, eşine duyduğu aşkı ilan eden ve ailesi için hissettiği her şeyi Karşıyakalılar için de duyumsayan bir Başkan...
***
O konuşmada belediyenin birinci yılını, bir 'İNCİ' yılı ilan eden Başkan, bugüne kadarki başarısını ve bundan sonra yapacaklarını, "Ben makam odamın değil, sokağın başkanıyım" sloganıyla çerçeveledi.
Belediyeyi bütün çalışanlarıyla birlikte 'büyük bir aile' olarak gördüğünü, halkın güvenini kazanan her adımın ekip çalışmasıyla atıldığının altını çizdi.
Ahlaklı, çalışkan insanlara kapısını asla kapamadığını ve alın teriyle evine ekmek götüren personelinin standartlarını en iyi noktaya çektiğini aktaran Başkan'ın, bütçeyi zorlayan zam oranlarıyla o 'büyük aileyi' diri tutma gayretlerini bazı belediye başkanlarının duymasını isterdim!
***
Akpınar'ın toplantıda 'kültür sanat kenti yaratma' hayaliyle yola çıktıklarını ağzından düşürmemesi; sadece taşa, toprağa, altyapıya değil, doğrudan insana ve onun hayat kalitesini yükseltmeye dönük yatırımlarla yola devam edeceklerini ifade etmesi dikkatlerden kaçmadı.
Umarım doğup büyüdüğüm ve hala yaşadığım güzel Karşıyaka'nın dünya vitrinine çıkmasını sağlayacak vizyon, Başkan'ın görev süresi boyunca yolundan sapmaz. Ve umarım Başkan Akpınar, kente uluslararası çapta markalar kazandıracak sosyal, sportif, sanatsal ve kültürel projeleri hızla yaşama geçirir.
