• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Yan etkisi olmayan tek tedavi FİLİZ İÇKE ÖNAL

Yan etkisi olmayan tek tedavi

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12 Ekim 2009, 16:00
Akupunktur tedavisinde vücuda dışarıdan bir madde verilmediği için, ilaçlardan kaynaklanan herhangi yan etki de söz konusu olmuyor. Dr. İbrahim Bağcı, yöntemin etki mekanizmasını şu sözlerle açıklıyor: Akupunktur içinizdeki eczaneyi kullanarak sizi tedavi eder Daha çok "kilo vermeye yardımcı bir yöntem" olarak bildiğimiz akupunktur, gerçekte bundan çok daha fazlası. 2002 yılından bu yana ülkemizde yasası olan, Sağlık Bakanlığı tarafından verilen sertifika ile yalnızca tıp doktorlarının uygulama yetkisine sahip olduğu akupunktura dair sorularımızı, akupunkturun ülkemizdeki ilk uygulayıcılarından olan Dr. İbrahim Bağcı'ya yönelttik.
-Akupunktur ülkemizde yanlış biliniyor, yeterince tanınmıyor diyorsunuz. Neden?
Ülkemizde akupunktur dendiğinde, medyanın da yönlendirmesiyle ilk akla gelen ve en çok akla gelen şey zayıflama oluyor. Halbuki Avrupa'da ve Amerika'da akupunktur daha ziyade ağrı ve hastalık tedavisinde kullanılıyor. Akupunktur uygulayıcısı doktorlar olarak bundan şikayetçi değiliz elbette, kilo verme programlarından çok güzel sonuçlar alıyoruz ama arzumuz akupunkturun daha çok alanda kullanılabildiğini toplumun bilmesi. Dünya Sağlık Örgütü WHO, 300 çeşit hastalığın tedavisinde öncelikle akupunkturu öneriyor. Bunun nedeni; akupunktur tedavisinin hiçbir yan etkisinin olmaması.
-Birçok ilacın etkisi olduğu kadar yan etkisi de var. Akupunkturun en büyük avantajı da bu olsa gerek..
Tabii ki. Her ilacın bir yan etkisi var. En basit ağrı kesiciden bile bir insan ölebilir. Bir anaflaktik şok, bir allerji sonucu hayatını kaybedebilir. Veya bir Aspirin'den mide kanaması sonucu ölebilir.
Akupunkturla biz dışarıdan hiçbir madde vermiyoruz. Sadece vücuttaki akupunktur noktalarını uyararak, vücut içerisindeki birçok maddenin salgılanmasını artırıyoruz. Bir de enerji kanallarındaki enerji dengesizliğini düzeltiyoruz. Böyle olunca akupunktur tedavisi, vücudun içerisindeki eczaneyi kullanıyor. Bu nedenle yan etkisi yok.
-Akupunktur Amerika ve Avrupa'da neden bu kadar yaygın?
Amerika'da ve Avrupa'da en pahalı tedavi akupunktur tedavisidir. Ben bizzat şahit oldum. Almanya'da 200 Euro, ABD'de 300 Dolar seans ücretlerinden bahsediliyor. Amerika'da, Avrupa'da yaşayıp da buradaki fiyatları görünce şaşırıyor insanlar. Akupunkturun oradaki popülaritesi, halkın bu konuda bilgi sahibi olmasından kaynaklanıyor. Pek çok insan, eğer yaşadığı hastalığın akupunkturla tedavi olma olanağı varsa öncelikle bu yolu tercih ediyor. Çünkü yan etkisi yok. Örneğin geçtiğimiz günlerde, burada öğretmenlik yapan 24 yaşındaki Amerikalı genç bir hanım bel fıtığı tedavisi için başvurdu. Elinde MR sonuçları ve reçetesi ile gelip "Ben reçete kullanmak yerine akupunktur tedavisi istiyorum" dedi. 12 seans tedavi uyguladık ve tekrar MR çektirdiğimizde hiç ilaç kullanmadan bel fıtığı tedavi oldu. "Neden özellikle akupunkturu tercih ettiniz?" diye sorduğumda "Yaşadığım yerde böyle yapılır" dedi. Bizde ise akupunktur dendiği zaman akla sadece zayıflama geliyor ne yazık ki.
-Siz aynı zamanda tıp doktorusunuz. Tıp eğitiminin üzerine akupunktura yönelme nedeniniz nedir?
Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde hekim olarak çalıştım. Tedavi etmekte zorlandığımız hastalıklarda karşıma hep akupunktur çıktı. İlgim o zaman başladı.
-Buna bir örnek verebilir misiniz? Hangi hastalık için çözüm arayışında iken karşınıza akupunktur çıktı?
Bunlardan bir tanesini anlatayım. 28 yaşına gelmiş bir erkek hastam vardı gece işemesi olan. O yıllarda çalıştığım Anadolu'da bir ilçede evlilik yapmış ve bu sorun yüzünden evliliği kısa sürede bitmişti. Bu genç çaresizlik içindeydi ve araştırdığımda bunun akupunkturla tedavi edilebildiğini öğrendim. Akupunktur öğrendikten sonra ilk hastalarımdan bir tanesi bu kişiydi. Tedaviden sonra tamamen iyileşti ve yeniden evlenip çocuk sahibi oldu.
-Tıp çaresiz miydi peki bu alanda?
Bazı hastalıklarda ne yazık ki tam tedavi edilebilirlik yok. İlaç kullanarak ancak hastanın şikayetleri hafifletiliyor ya da tedavi çok uzun bir süreye yayılabiliyor. Mesela migren. Bugün migren özelikle bayanlarda çok sık görülen bir rahatsızlık. Dünya istatistiklerine göre her dört kişiden birinde görülen bu hastalık, bizde diyebilirim ki neredeyse üçte bir oranında görülüyor. Migren, batı tıbbına göre tamamen tedavi edilemiyor. Ancak nöbetler geldiği zaman alacağınız ilaçlar var ve ilaç tedavisi durumu çok az değiştirebiliyor. Oysa akupunkturla migreni büyük oranda tedavi edebiliyoruz. Hastalarda şu sonuçları alıyoruz: "Tamamen iyileştim" diyen de var, "Ağrılar artık günlük yaşamımı etkilemiyor, ben buna razıyım" şeklinde geri bildirimde bulunan da. Veya tedavi oluyor, 2-3 yıl sonra yeniden geliyor. Ama bu 2-3 yılı ranat geçirmiş oluyor. Bugün kronik kabızlık tedavisinde artık gastroenteroloji bilim dergilerinde tedavi öğütleri arasında akupunkturu da görüyoruz. Boyun fıtığında, bel fıtığında aynı şekilde tavsiye edilen bir tedavi yöntemidir akupunktur. 2001 yılında Türkiye'de söz sahibi bilim insanları tarafından yayınlanan bel fıtığı ile ilgili bir kitapta Doçent Doktor Şafak Karamehmetoğlu'nun "Akupunkturun Bel Fıtığındaki Kullanılması ve Etkileri" adlı bir yazısı var.
-Akupunktur alanında tedavi yapan ama doktor olmayan uzman var mı Türkiye'de?
Türkiye'de akupunktur yasası, 2002 yılında çıkarıldı. Yasanın birinci maddesi; "Türkiye'de doktor olmayan akupunktur yapamaz", İkinci maddesi ise, "Sağlık Bakanlığı tarafından akupunktur tedavisi uygulama sertifikası olmayan doktor akupunktur yapamaz" şeklindedir. Bu sertifika, Türkiye'de şu anda 350-400 doktorda var. Ama 2000'den fazla akupunktur uygulayan hekim var. Burada standart kaliteyi tartışabiliriz. Benim en çok üzüldüğüm noktalardan biri şu: Diyelim ki kalbinizde bir sorun var. Bir kardiyoloğa gidersiniz, iyileşmezseniz doktorunuzu değiştirirsiniz. Ama akupunktura giden hastaların birçoğu, doktordan memnun kalmadığında "Akupunktur işe yaramadı" diyor. Doktoru gündeme getirmiyor. Bu durum, kalitenin standart olmamasından kaynaklanıyor. Bunu önlemek için akupunktur yasasının Türkiye'de harfiyen uygulanması gerekir. Ki, bu işin tam olarak eğitimini almayan, sertifikası olmayan hekim akupunktur yapmasın.
-Doktordan memnun kalmadığımızda tıbbı sorgulamıyoruz, çünkü tıbba güveniyoruz... Akupunktura da zaman içinde güven artar belki..
Standart bir kalite olsa, herkes aynı şekilde eğitim alsa bu memnuniyetsizlik olmaz. Bugün internetten 10 tane akupunktur noktası öğrenip tedavi yapmaya kalkan hekimler var. Hasta gidiyor; migreni var, "Ben migren tedavisi yapmam, sadece zayıflama üzerine çalışıyorum" diyor. Oysa asla böyle bir akupunktur anlayışı olamaz. Böyle olunca da halkta soru işaretleri oluyor.

YARIN: HANGİ HASTALIKLARDA ETKİLİ

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.