• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Fatmagül’ün suçu medyatik olmak! HÜROL DAĞDELEN

Fatmagül'ün suçu medyatik olmak!

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21 Eylül 2010, 19:17
"Son yıllarda kadına karşı şiddet ve tecavüzün artması kadınları çileden çıkardı. Devlet Eski Bakanı Işılay Saygın, tecavüzcülerin idam edilmesini savunurken, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü "Hadım Edilmeliler" dedi..."
Yeni Asır'da bu yorumla çıkan haber, sıradan bir haykırış değil...
Bu, düpedüz isyandır. Son aylarda art arda çıkan haberler, hatta küçük çocuklara yönelen şiddetin getirdiği bir isyandır.
Boşuna da değildir.
Gerçekten toplum tam da bu sapıklığın ortasında... Anneler, artık çocuklarını evden dışarı çıkarmıyor.
Çünkü korkuyor, çünkü huzursuz...
Peki, bu sapıklığın artmasının nedeni o sürekli sızlandığımız "eğitim şart" yakınması mı yoksa tecavüzün, kadına şiddet arzusuyla bilinç altına kazınması mı (!)
Bunun için önce medyanın olaya bakışını irdelemek lazım, hem de sıcağı sıcağına, yeni başlayan bir dizinin üzerinden...
***
Zira ben bugüne kadar, böyle bir tanıtım ne gördüm, ne okudum, ne yaşadım. Bakar mısınız, ülkenin en köklü gazetelerinin sür manşetlerinde yer alan habere:
"Bu akşam tecavüz var" ya da "Fatmagül bu akşam tecavüze uğrayacak"
İri puntolarla hem de... Saygısızca, fütursuzca..
Sırf reyting için, sırf birkaç kuruş için... Sırf, Türk Edebiyatı'nın nitelikli bir eseri olan, ancak magazinleşen "Fatmagül'ün Suçu Ne" dizisi, izleyici çeksin diye...
Bu kadar kepaze başlık nerede görülmüş...
Tecavüzü meşru hale getirmek, bu iğrenç sapıklığın sırtından para kazanmanın neresi dürüstlük?
Daha bir sadistin, küçük bir kız çocuğunu tecavüz etmeye yeltenip öldürmesinin üzerinden bir gün bile geçmeden...
O iğrenç adamın, "Onun orasını burasını elledim. Şikayet edeceğim deyince, öldürdüm" sözlerinin mürekkebi kurumadan...
Yenileri için davet!
***
Peki ya dizinin ertesi yapılan yayınlar: "Tecavüz, Fatmagül'ün Suçu Ne dizisini zirveye çıkardı."
Bir kadının acı içinde kıvranışını bizim toplum zevkle izlemiş besbelli...
Beyefendi kuşkusuz yanında karısı, kızıyla geçmiştir ekran karşısına... Ağızlarının suyu aka aka, seyretmişlerdir Beren Saat'in tecavüz performansını...
Hal böyle olunca...
Bilin ki, bu ülkede artık tecavüz olağan bir şeydir. Sevişmek gibi, öpüşmek gibi sıradan bir cinsel temastır (!)
Bundan gayrı da, kalkıp "Tecavüze uğrayan kadına polis inanmadı" diye haberler yapmayın... Ya da birilerinin "Kadın kuyruk sallamıştır, sonra da şikayet ediyor" bahanesine sığınmayı da...
Balık baştan kokuyor zira...
***
Bu ülkede tecavüze uğrayan, acı çeken, bu yüzden bedeninden nefret eden binlerce kadın var.
Daha onların sorunlarına çözüm bulamadan, yenilerini üretiyoruz.
Küçük bedenleri bile koruyamadıktan sonra...
Tecavüzün yarattığı toplumsal depresyon, böyle "sorumsuzca" anlatıldıkça...
Hele başrol oyuncusu Beren Saat'le cinsel fanteziler, Aşk-ı Memnu ile zirveye çıktıktan sonra...
Vedat Türkali'nin yazdığı bu değerli edebi eseri, reyting uğruna böylesine basitleştirdikçe...
Dizinin toplumu eğitmesini beklemeyin, aksine azdırır.
Sözün özü, reyting uğruna, birkaç kuruş için insani değerler, kadına bakış zedeleniyor.
Olaya bir de böyle bakmalı, çok geç olmadan.

GÜNÜN SÖZÜ
Bilgi insanı kuşkudan, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak da korkudan kurtarır.
Konfüçyüs

Yakışıklı Behlül'den psikopat 'Sekiz'e
Ekranın fenomen dizisi Ezel, farklı olma niteliğini bu yıl da sürdürüyor, hem de yeni tiplemeler, yeni karakterler kazandırarak...
Oyunculuğunu hep zirvede tuttuğum Haluk Bilginer ve gençliğin yeni ilahı Kıvanç Tatlıtuğ bu yeniliğin iki özel ismi...
Son günlerde sanat adına, özellikle tiyatro sanatı adına "gerçekçi" bulduğum eleştirileriyle ön plana çıkan Haluk Bilginer, üzerine geçirdiği her gömleğin, bedenine cuk oturduğunu öğretti izleyiciye...
Bu ülkede acımasız, sadist, psikopat tipleri oynamak kolay değildir, hele ekranda ya da sinemada yansıttığı olumlu tiplemeleriyle herkesin sevgilisi olduğu bir dönemde...
Haluk Bilginer bence bir oyunculuk dersi veriyor, Kenan Birkan karakteriyle...
***
O Haluk Bilginer, bir marka, üstlendiği rolün hakkını verir elbette... Ama beni asıl şaşırtan Kıvanç Tatlıtuğ'un performansı...
Bence mükemmel...
Bugüne kadar dizilerde, filmlerde, ideal salon erkeği olarak tanıtılan, genç kızların prensi olan Tatlıtuğ, bütün bu beğenileri yıkan bir psikopat kimliğiyle izleyici karşısına çıktı.
Yani Sekiz, son yıllarda dizi sektörünün yarattığı en başarılı tipleme...
Hem kimlik hem de oyunculuk performansı açısından... Bakış, mimik ve tarz cuk oturmuş...
Bunun ötesinde, Kıvanç Tatlıtuğ'un da oyunculuk konusunda en "yürekli" çıkışı yaptığı bir dizi oldu Ezel...
Kıvanç, bu zor rolün üstesinden başarıyla kalkarak, "Bundan oyuncu falan olmaz" diyenleri de fena halde utandırıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.