İzmir'in kardeşlik mesajına Gülyazı'dan anlamlı yanıt!
Vatanını korumak için eli silah tutan Mehmetçiği şehit ediyor, günahsız vatandaşlara pusu kuruyor, kentlere korku salıyor.
Son günlerde iyice azdılar. Düşmanlık tohumlarını tüm ülkeye yaymaya çabalıyorlar, tek tek tüm yüreklere; yüzyıllardır ortak kaderi paylaşan Anadolu insanının gardını düşürmek tek amaçları...
Bebelere bile tuzak kuran bu acımasız zihniyeti yok etmenin tek yolu, bölge halkının arasında olmaktan geçiyor.
Öyle bildik demeçler, yaralılara yapılan ziyaretler, şehit cenazelerine katılmakla yara kapanmıyor, ötesi daha da açılıyor.
Çünkü PKK propagandası, Türk-Kürt halkını birbirine düşman etme üzerine... Bu uğurda Her fırsatı kullanıyorlar.
Bu oyuna gelmemeliyiz. Çünkü gerçek öyle değil...
***
Ne Türk'ün, Ne de Kürt'ün birbirine düşmanlığı yok... Yüzyıllardır aynı türküleri söyleyen, kız alıp veren, Doğu'sundan Batı'sına, Güney'inden Kuzey'ine iç içe yaşayan, aynı kaderi paylaşan bu halk, düşman olmaz, olamaz.
İzmirli, Foça terörü sonrasında, kan vermeye koşarken, Türk-Kürt ayırımı yapmadı. He ne kadar Türkiye Cumhuriyeti'ne, Atatürk'e sevdalı İzmirli'ye faşist de deseler, onlar yüreğini ortaya koydu, kanını verdi, can verdi Mehmetçiğe...
İzmirli'nin kan verdiği askerler arasında Kürt kökenli Mehmetçik de vardı.
Bu bir kardeşlik mesajıydı, barış talebiydi, ellerin umuda uzanmasıydı, "Bu vatan hepimizin, oyuna gelmeyelim" feryadıydı.
***
9 asker ve 10 güvenlik görevlisi şehit düştü ama yaralanan 8 Mehmetçik için, umut olmuştu bu ölümüne çaba...
Üstelik, bir süre önce hava bombardımanıyla 34 kişinin hayatının kaybettiği köydü burası...
Daha acıları dinmemişti ama o Anadolu insanıydı. Onca kışkırtmaya karşın, bu vatanın çocuğuydu.
Mehmetçiğe sahip çıkan insanların, Kürtçe çığlıklarını duydunuz mu?
Burada da mesaj, İzmir'deki gibi net ve açıktır, "Bu vatan hepimizin, oyuna gelmeyelim..."
***
Gaziantep'te günahsız vatandaşlarımızı yakan kahpe terörün ardından Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in isyanı da, aslında bu Anadolu kardeşliğinin feryadıdır.
"Yeter artık" isyanının kalplerde, daha derinlere akmasıdır.
Çünkü başarılı bir futbol adamı olan Terim, gerçek bir liderlik örneği sergilemiş, hem toplumu, hem de iktidarı ve muhalefetiyle devlet kurumlarını "farklı bir yol" izlemeye davet etmiştir.
Bu farklı yol, bu ülkenin canı, kanı, can damarı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bir süre için ateşin düştüğü yerlerden biri olan, hatta PKK'nın "başkentimiz" diye nitelediği Diyarbakır'ın göbeğine taşımaktır.
Devletin varlığını hissettirmektir.
PKK terörü yüzünden ölüm korkusu yaşayan bölge insanına, "yanındayım" mesajını vermektir.
Çünkü sevgi, saygı ve dayanışma, kesin çözümün ilacıdır bence...
Risklidir doğru ama bu organize kışkırtmaya verilecek en güzel cevap halkı kucaklamaktır.
Öyle sözle, ziyaretle değil, kalıcı bir adım atarak...
İzmir'in yürek atışını, Güneydoğulu duydu çünkü...
GÜNÜN SÖZÜ
Karanlığa küfretmektense, bir küçük ışık yakın, daha iyi edersiniz.
Andre Gide
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bayramın gizli şifresi anılar (21 Ağustos 2012)
- Kadere boyun eğmemek için bu dernek yaşamalı... (16 Ağustos 2012)
- İntihar girişimleri ve Egebam'ın kurtuluşu (15 Ağustos 2012)
- Milletvekilinizi tanıyın neler yaptığını da bilin (14 Ağustos 2012)
- Fakülte arkadaşlarıyla 25 yıl sonra buluşmak (27 Temmuz 2012)