Hürol Dağdelen

Salvador Dali'yi İzmir'de izlemek

Resmi severim, yapana da saygı duyarım, sık sık da resim sergilerini izlemeye giderim. Çünkü hayatı resmetmek zor iştir, emek ister, iyi gözlem ister...
Bu yüzden ressamlık zor sanattır benim için...
Lise yıllarımda sevdiğim derslerden biriydi Sanat Tarihi... Birçok arkadaşıma sıkıcı gelse de, benim için farklı bir dünyaydı, yaşama farklı bakıştı, bir amaçtı.
En çok da dünyaca ünlü ressamlar ve eserleri, Renoir'ı, Van Gogh'u, Leonardo Da Vinci'yi ve eserlerini o derslerde öğrendim.
Ve de çılgın ressam Salvador Dali'yi...
Bir sanat kültürü yerleşti yüreğime... Şimdilerde o ders yok okullarda, büyük kayıp... Genç ve iyi izlenimci sanatsever kuşağı da ara da bulasın.
Yani ne ekersen o biçersin, ekemezsen sanat biter, şiddet de kol gezer.
Oysa medya okuryazarlığı gibi sanat okuryazarlığı da olmalı, ortaokulda, lisede...
***
Dali'nin gözlerindeki ışık, dahiliğinin ispati sanki... "Dahilikle-delilik arası bir ressam" diye tanımlanır ya Dali... Ben ona pek katılmıyorum, çünkü Salvador Dali'nin bir sözünde olduğu gibi, "Ben hayatı baktığım gibi değil, görmek istediğim gibi resmediyorum."
Söyleyin Allah aşkına bu sözü söyleyen bir ressam, deli olabilir mi?
Ancak, sanatta sürrealizmi anlamak istemeyen, yaptığı resimleri sanat dışında tutmak isteyen bazı magandalar, onu şu şekilde tanıtarak, bir ölçüde sansasyon yaratmaya çalışmıştır ve onaü en büyük haksızlığı yapmıştır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, büyük bir emekle, coşkuyla İzmir'de, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde sergilediği Dali resimlerine sanat gözüyle bakarsanız eğer, sanatçının resim sanatıyla, geleceği nasıl yorumladığına hayran kalırsınız.
O hiç kendi yüzyılını yaşamadı çünkü, geleceği düşledi.
***
Bu açıdan bakınca İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Dali sergisi, son yıllarda İzmir'de gerçekleşen en önemli sanat olaylarından biridir.
Sessiz sedasız ama görkemli bir olay.
Bir kere Büyükşehir'in hazırladığı ve bir ansiklopedi değerindeki tanıtım kitapçığı da çok özel, sergiyi gezmek kadar hem de, görünce bana hak vereceksiniz.
Bu arada yaşamı boyunca 4000'in üzerinde eser bırakan, kendisinden sonra gelen ressamların hayata bakmak ve görmek arasındaki farkı daha iyi algılamalarını sağlayan Dali'nin hayatını da izliyorsunuz sergi boyunca...
Fahri Özdemir'in küratörlüğünde "Salvador Dali İzmir'de" başl gezdiğim sergi, sanata bakışımda, çok önemli izler bıraktı.
Sergiyi gezerken sanatın dahice çizgilerine tanık olmak için, bu özel insanın tablolarını izlemeyi kaçırmayın derim ben...
Hele, Salvador Dali'nin, o çocuk bakışlı heyecanını yansıttığı muzip fotoğrafı yok mu?
GÜNÜN SÖZÜ
Soytarı olan ben değilim, deliliğini gizlemek için ciddiyet oyunu oynayan şu aklın, mantığın alamayacağı ölçüde sinsi, bönlüğünden bile habersiz toplum.
Salvador Dali
Hayat bir kendin yap tasarımıdır
- Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. işveren müteahhidine, çalıştığı konut yapım işimden ayrılmak ve eşi, büyüyen ailesi ile birlikte daha özgür bir yaşam sürmek tasarısından söz etti. Çekle aldığı ücretini elbette özleyecekti. Ancak emekli olmak ihtiyacındaydı. Müteahhit iyi işçisinin ayrılmasına üzüldü. Ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev daha yapmasını rica etti. Marangoz kabul etti ve işe girişti, ne var ki gönlünün yaptığı işte olmadığını görmek pek kolaydı. Baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu mesleğine böyle son vermek ne talihsizlikti.İşini bitirdiğinde, işveren, evi gözden geçirmek için geldi. Diş kapının anahtarını marangoza uzattı. "Bu ev senin" dedi, "sana benden hediye". Marangoz şoka girdi. Ne kadar utanmıştı. Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi, O zaman onu böyle yapar mıydı...
***
Bizim için de bu böyledir. Gün be gün kendi hayatımızı kurarız. Çoğu zamanda, yaptığımız işe elimizden gelenden daha azını koyarız. Sonra da, şoka girerek, kendi kurduğumuz evde yaşayacağımızı anlarız. Eğer tekrar yapabilsek, çok daha farklı yaparız. Ne var ki, geriye dönemeyiz. Marangoz sizsiniz. Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. En iyi ya da en çürük malzemeyi kullanmak, sizin becerisine kalmış artık... Çünkü "hayat bir kendin yap tasarımıdır" ve bunda kader diye ağlamayıp sızlamaya yer yoktur.
Doğru malzeme kullan, emek ver. Mutlulukla yaşa. Şifre bu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.