Naldöken'deki arıtma tesisinde koku kalmaz
İkisi de haklı.
Son yıllarda körfez kendine geldi, gençliğimin "kahverengi sularından" artık eser kalmadı.
Benim gibi vapurla yolculuk yapanlar bunu net görüyor. Körfez doğal rengini aldı, denizde temizliğin simgesi olan denizanaları, dalgalarla kucaklaştı.
Sözün özü, körfezde işler iyi gidiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin dört bir yanında arıtma tesisleri açarak, kirliliğin önüne nasıl geçtiğini ortaya koyuyor.
Bunun son örneği de Urla'daki arıtma tesisleriydi. Açılışta başkan Kocaoğlu gururlu ve iddialıydı:
"Tertemiz bir İzmir Körfezi bizleri bekliyor."
***
Ancak işin başka bir yönü daha var. Halk körfezin temizlendiğini memnuniyetle izlerken, bazı arıtma tesislerinin çevresinde oturanlar da, etrafa yayılan ağır koku nedeniyle, sıkıntı çekiyordu.
Hatırlarsanız bu durumu, bir süre önce köşemde kaleme aldım. Halkın şikayetini, duydukları rahatsızlığı dile getirdim.
Yetkililer dikkate almış yazımı, sağolsunlar birkaç gün sonra aradılar beni... Telefonun diğer ucunda İZSU Kanalizasyon Daire Başkanı Güven Ağar vardı. Kendisi yazım üzerine araştırmaya başladıklarını belirterek, "Hürol bey bize bir ay verin, sonra yeniden görüşelim" dedi ve dediğini de yaptı.
Cuma günü kendisi ve ekip arkadaşlarıyla Naldöken'deki körfez arıtma tesisinde buluştuk ve yapılan çalışmaları konuştuk.
***
Birlikte gezdik tesisi, Güven Bey ile birlikte, kimya ve makine mühendisleriyle...
Tek tek, tüm kolektör hakkında bilg edindim. Denizden gelen su, nerede ve nasıl arıtılıyor, hangi kimyasal işlemlerden geçiyor, geri dönüşüm nasıl sağlanıyor...
Etraf tertemiz.
Gördüğümce herşey tıkır takır işliyor. İşin başında uzman bir ekip var. Koku şikayetleri artınca, eskiyen birçok parça değişmiş, hatta Almanya'dan yedek parça getirtilmiş...
***
Tesisin yeni müdürü İnşaat Mühendisi Hüsnü bey, işine hakim bir isim...
Göreve ilk başladığı günden bu yana, resmen koku çetelesi tutmuş, gün gün, saat saat, dakika dakika...
Personelini özellikle bu konuda yönlendirmiş; güvenlik görevlileri 24 saat koku analizi yapıyor, tesisten çevreye yayıldığı anda not tutuyor. Hüsnü bey bununla da kalmıyor, halkla yakın diyalog kurmuş, şikayetleri dikkate almış, onlardan da veriler topluyor, sonuçları karşılaştırıyor.
İşin özü, herkes görevinin bilincinde, kokuya çare arıyorlar.
Kısa sürede her şey denenmiş...
Bu yoğun çaba sonucunda koku azaltılsa da, henüz tam anlamıyla çözüme kavuşmuş değil...
Örneğin, bu incelemeleri yaptığım sabah, kokudan eser yoktu. Ancak akşam saatlerinde, özellikle gece 24.00'den sonra yine çevreye koku yayıldığı belirtiriyor.
***
Şimdi ekip, bu kokunun kaynağını belirlemek için nedenlerini sorguluyor, çeşitli testler yapıyor, çareler arıyor.
Bazı öneriler var, çıkış yolları da...
Güven Ağar ve ekip arkadaşlarını görünce, arıtma tesisinin geleceği hakkında kuşkum kalmadı, diyebilirim.
Belki iddialı olacak ama yakında kokudan eser kalmayacağına eminim ben... Çünkü işi derinlemesine araştıran bir ekip var.
Hatta son iki gündür yokmuş bile.
Az daha sabır.
GÜNÜN SÖZÜ
Hayal gücünün mutlu bir çabaya girebilmesi için biraz da sıkıntı görmesi gerekir.
John Ruskin
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.