Kadınların spor dünyasındaki yeri, hem biyolojik farklılıklardan hem de kültürel nedenlerden engellere karşı mücadele verilerek kazanılmış ve bu mücadele tarih boyunca devam etmiştir.
Dünya üzerinde bilinen en eski spor etkinliği olan antik olimpiyatlara dair anlatılara göre, kadınların spor müsabakalarına izleyici olarak katılımına izin verilmezdi.
Kadınların spor yapmasını engelleyen anlayış, eski Yunan'da olimpiyatlara kadınların alınmamasıyla başlamış, modern oyunların doğmasıyla devam etmiştir.
Modern Olimpiyat Oyunları'nın kurucusu Fransız Baron de Coubert'in yaptığı konuşmalardan bazı alıntılar şöyle:
"Kadınların rolü erkeklerin galibiyetini takdir etmektir." "Kadın sporları, doğanın kurallarına aykırıdır." Prof. Dr. Füsun Öztürk Kuter'e göre, bir toplum içinde kadının spora katılımı, kadının o toplum içindeki statüsünün bir göstergisidir. Sanayileşmiş ülkelerde kadının spora katılım oranı, gelişmekte oan ülkelere nazaran daha fazladır.
***
Türkiye'de spor seçkin erkeklerin başı çektiği ve yere aldığı bir mecra olarak karşımıza çıkmaktadır. Erkeklerin egemenliği altındaki bu alanda kadınların kendilerine bir ortam bulması belirli koşullara bağlı.
Bu düşüncenin uzantısı olarak kadın, annelik ve ev ile igili görevlerini yapmalı, ter değil güzel kokmalı, pasif bir yaşam sürmeli ve eğer illa ki spor yapacaksa fazla güç gerektirmeyen, zarafetine ters düşmeyen sporlar yapmalı, yarışmalara katılmamalıdır.
Kadınlar bu paralelde jimnastik , tenis, yüzme, paten gibi estetik olarak kadına yakıştığı düşünülen branşlara yönlendirilmektedir.
Kısacası spor, erkekliğin toplumsal alanda inşasında kullanılan uygun alanlardan biridir.
Spor tarihine baktığımızda, rahatça görebileceğimiz ve sözünü ettiğimiz erkek egemen yapı kendine her zaman medyada yer bulmuş ve medya da, bu egemen yapının yeniden üretilmesi için uygun bir araç olmuştur.
ÜÇ ÇEŞİT DOST
Baki'ye dostları "Kaç çeşit dost olduğunu" sordular. Baki "Üç çeşit dost vardır" dedi ve sıraladı.
1- Dost vardır; gıda gibidir, her gün ararsın.
2- Dost vardır; ilaç gibidir. İhtiyacın oldukça ararsın.
3- Dost vardır; hastalık gibidir. Aramasan da seni bulur!