Kimi sahadan çekti takımı, kiminin efsaneydi çalımı.
Sezonu kapatan, durmadan atan, her topu tutan hatta golü atıp üstüne yatan da vardı. Deplasmanda coşan, depresyonda olan, kaçanlarla saçını başını yolan da. Konuşulan konu çoktu ve yine haksız olan yoktu. Kızanlar, kızaranlar, sağ gösterip sol vurup, defansın arasına sızanlar. O halde her lige kısa kısa bakalım ve kendimizce yorumumuzu yapalım.
Başakşehir: Deplasmanda gol yemişliği yok. Üstelik 10 attı. Dışarda attığı bu 10'la 11 takımı geride bıraktı. Üstelik bu 11 takım içeride dışarıda o kadar atamadı. Soru şu: Şampiyon olur mu?
Cevap da şu: Daha oynanmamış 234 maç var.
Trabzonspor: Onlar ise deplasmandaki ilk gollerini attı. Ve takım tek golle üç puanı kaptı. Üstelik bordo-mavililer bunu o vakte kadar hiç kaybetmemiş G.Saray'a karşı yaptı. Belki de Trabzon'un beklenen çıkışı, attıkları bu üçlük atışı. Bilemedim ki Ne d'Ersun'?
Beşiktaş: Biri atar Aboubakar, kıyamet ondan kopar. Koptu da sahi. Düne kadar "Sadece bakıyor" diyenler, şimdilerde "Ortalığı yakıyor" diyorlar. Beşiktaş yine de sancılı. Takım fark attı, Caner sezonu kapattı. Birçok formül kapıda.
Tosic sola, Rhodolfo defansa geçebilir.
Hatta Güneş farklı bir yöntem de seçebilir.
G.Saray: İlk kez atamadı. Dolayısıyla coşamadı. Bruma, halı sahada çaktırmadan takımınıza aldığınız lisansı olan futbolcu arkadaşınız gibi. Topu aldığında herkes ona bakıyor. Her çalımda da bir "Ooooooo" sesi dalgalanıyor. Ancak sorun defansta. Semih 'Kaya' gibi değil, Chedjou güven vermiyor. Böyle olunca da sorun sona ermiyor.
Akhisar Bld.: 5 haftadır atamıyor, 6 haftadır gülemiyor, aradığı golcüsüne bir türlü ulaşamıyordu.
Ve takım sinyal sesinden sonra mesajını bıraktı. Tribüne 3 puanı hatırlattı. 579 dakikadır susan Hugo, "Nereye çufçufluyoruz?" dedi. Ve o konuşunca takım da kendine geldi.
Osmanlıspor: Zor kazanan, zor kaybeden bir takım onlar. 8 maçtaki 5 beraberlik bunun kanıtı. Savunmada sorunları var mı? derseniz, 4 günde 4 gol yiyerek verdiler zaten yanıtı.
Eskişehirspor: 20 sene öncesi geldi aklımıza. Alpay'ın kendini çekişi Vlaovic'in golünün gelişi. Leo da benzer bir koşu yaptı. Ancak Mexe yerde kaldı.
Sonrası da Göztepe'nin golü geldi. 20 sene önce Alpay o pozisyonda faul yapmamıştı.
Hatta Fair Play ödülü almıştı.
Alpay Özalan iki pozisyonu yan yana getirip bir daha izlemeli. Sonrasında da sahada olanlar için düşünmeli.
Göztepe: Jahovic, geçen sene Rusya Premier Ligi'nde 16 maçta 3 gol atmıştı.
Göztepe'de ise 6 maçta 5 gol attı. Hava hakimiyeti dikkat çekici. Durdurulması zor bir forvet tipi. Bu kadar kısa sürede gösterdiği uyumla bu işleri yapıyorsa, gelecek daha da aydınlık demek ki.
Karşıyaka: Gençleri kazanırken, maçları da kazanıyor. İkisi aynı anda çoğu sefer zor. Hataları olsa da umut veriyor. Daha da ötesi alkışı hak ediyor.
İyi haftalar.