Sahaya çıkan futbolcuları, mor gözlüklerle görünce şaşırdım... 'Epilepsi Hastalığı'nı!' gündeme taşımak adına, sosyal bir projeye imza atılmak için yapıldığını öğrenince çok mutluydum, kameralar tüm futbolcuları tek tek gösterirken...
Çok enteresan! Sormazsam, çatlarım...
Böylesi önemli bir mesaja katılmayan Halis Özkahya ve taifesi, gözlük takmakla, günaha mı girecekti acaba? Amaaaann, döneyim işime! Döndüm de, çok çok erken dakikalarda çıkan sarıların ve hemen ardından kırmızılara dönüştüğü bir karşılaşmanın, kaç kişiyle biteceğinin hesaplarını yapmaya başlamaya, iyi mi!!! Çünkü N'Sakala, yirminci dakikalar geçilirken, ikinci sarıdan kırmızılaşırken, Sergen Hoca'nın hesaplarını alt-üst etti böylece! En başlarda, 'beraberliğe!' oynama niyeti vardı Konyaspor'un...
Rakibinin eksilmesinden sonra da niyeti, değişmedi. Beşiktaş'ı izlerken, diğer taraftan, İsmail Kartal'ın 'korkak!' düşüncelerini sahaya yansıtan! Durmamarcasına, gol yememeyi düşünen! O 'Ödlekler!' ordusunun, şaşkın bir izleyicisiydik, ne yazık ki!
ATİBA TERCİHİ TARTISILIR
Öyle ya da böyle, N'Sakala gibi bir dalı budanmıştı Beşiktaş'ın... Ghezzal ve Ljajic gibi maestroların, maçı kurtarmak adına tam devreye girmeğe başlamaları gereken futbolcular, aldılar sazı ellerine.... Josef'in katkılarıyla da rakiplerine nefes aldırmadıkları gibi her daim çöktüler gırtlaklarına!
Sergen Hoca'nın ilk planda, Atiba yerine Ljajic'i tercih etmesine, nasıl şaşalayamayalım ki? İşte; o Atiba oyuna dahil olduktan sonra, Rosier'e verdiği gol pası, gecikilen bir kararın göstergesi değil mi, sizce de?
"Ödlek Komutan!' ve korkak süvarileri, başları öne eğik şehirlerine dönerken dün akşam, Beşiktaş'ın geceye imza atan kahramanları, çaylarını yudumluyor olacaklar, sımsıkı sarıldıkları çocuklarıyla...