İlki 2006 yılında, o zaman, "TTF Kulüpler arası Veteran Takımlar Şampiyonası" adıyla başlamıştı. O sene şampiyonaya sadece 12 kulüp, 32 takım ve sadece 180 kişi katılmıştı. Festival havasında gerçekleşen bu ilk turnuva kulüpleri ve oyuncuları çok mutlu etti ve heveslendirdi.
Seneler çabuk geçti ve yeni adıyla 13. Senyör Takım Şampiyonası, rekorlara koşmaya başlamıştı bile.
2018'de 34 kulübün 160 takım ve 830 oyuncunun katılımları ile oynanan şampiyona büyük bir başarı ile tamamlanmıştı. Ve 2019: 14. Senyör Takım Şampiyonasına ancak 550 civarı oyuncu ile 28 kulüp 111 takım katıldı.
Ülke şartları, otelde uygulanan sporcu fiyatları, öne çekilmiş olan tarihler ve duyduğumuz "boykot" kokuları da neden olsa, neredeyse % 30'luk bir düşüş olmamalıydı, beklenmiyordu zaten. Böylesi bir festivalin devamlılığı açısından düşündürücü!
LALE CUP'TA DİATCHENKO FIRTINASI
Bu yıl 7'si kaliteli oyuncuların, bizden de 6'sı elemelerden olmak üzere toplam 13 oyuncumuzun katılımlarıyla düzenlenen Lale Cup'ta tekler şampiyonu, Hintli Raina'yı 6-4, 6-0 yenen Rus Diatchenko oldu. Çiftler kategorisinde ise Bouzkova & Der Hoek ikilisi şampiyonluğa ulaştı.
Elemelere katılan oyuncularımızdan hiç biri ana tabloya kalamazken, ana tablodaki oyuncularımızın tur atladıkları müddetçe motive edilirken, kaybettikleri anda ise hiç haberlerinin verilmemesi takip edenler açısından hem üzücü, hem de ilginç: sporda yenmek de var yenilmekte! Değil mi?
Bu yıl 7'si kaliteli oyuncuların, bizden de 6'sı elemelerden olmak üzere toplam 13 oyuncumuzun katılımlarıyla düzenlenen Lale Cup'ta tekler şampiyonu, Hintli Raina'yı 6-4, 6-0 yenen Rus Diatchenko oldu. Çiftler kategorisinde ise Bouzkova & Der Hoek ikilisi şampiyonluğa ulaştı.
Elemelere katılan oyuncularımızdan hiç biri ana tabloya kalamazken, ana tablodaki oyuncularımızın tur atladıkları müddetçe motive edilirken, kaybettikleri anda ise hiç haberlerinin verilmemesi takip edenler açısından hem üzücü, hem de ilginç: sporda yenmek de var yenilmekte! Değil mi?
FESTİVAL HER BAKIMDAN GÜZEL DE
Senyörlerin amatör sporu olan teniste, oyuncuların kulüp takımlarında oynamaları ve ayni forma ve eşofmanları giymiş olmaları hiç bir şey ifade etmez.
Bir kulüp takımının hakiki bir ferdi olmak, önce o kulübe fiilen ve resmen ait, ayrıca da o ruhu taşıyor olunmasını gerektirir.
Başka türlü takım olmak ise ancak Yapı ve Kredi Bankası mensuplarının Yapı Kredi adıyla kurdukları öz ve amatörce takımlar ile "Takımlar Senyör Turnuvasına" katıldıkları gibi gerçekleşebilir.
Bu gidişle seneye zaten Akbank'ı, zaten eli mahkum olan TEB'i de katılan hakiki takımlar arasında görürsek hiç şaşırmayacağım.
Yoksa bir "x" kulübünün "y" kulübünün bir oyuncusunu şu veya bu şekilde kendi tüzel kişiliği altında oynatmasıyla takım olunduğu zannedilse de, alacakları neticelerin de bence hiç bir değeri olmaz... Tabii kendi öz tkaynaklarından kurdukları akımlarıyla katılan tüm kulüpleri tenzih ederek.
WİMBLEDON CEP YAKAR
Wimbledon Tenis Turnuvası'nın biletleri el yakıyormuş.
İlk günler 1 numaralı kortta 1 kişi için tribün fiyatı 96 pound imiş (725 lira). Yarı final ve finallerde bu rakamın 4 misline 400 pounda (Yaklaşık 3 bin lira) çıkacağı bildiriliyor LTA - Lawn Tenis Birliği (İngiltere) gençleri böyle mi tenisin içine çekmeye çalışıyor acaba diye düşünmeden yapamıyorum. Bereket bizde böyle sorunlar yok...