• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Artık okula gitmek istemiyorsa ARZU GÜNAYDIN

Artık okula gitmek istemiyorsa

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15 Şubat 2019, 21:21

Öğle arası kahve içerken dertleşiyorduk arkadaşımla: Bezgin ve umutsuz, okula hiç gitmek istemiyor bir süredir dedi... 4. sınıftaki oğlunun hala okula alışmamış olması garipti... Son günlerde akşamdan başlayan karın ağrıları, arkası arkasına sıralanan mazeretler artmıştı. Okula mutsuz gidiyordu. İçi parçalanan arkadaşıma önerilerde bulunmak istedim. İlk aklıma gelen, okulu daha çok sevmesi için arkadaşları ile organizasyon düzenlenmesiydi. Pekişen ilişkiler okulu daha çok sevdirebilirdi ona. "İstemiyor" dedi, aynı üzgün ses tonuyla. "Okulda ne yaptığını da anlatmıyor" diye ekledi. Sorulduğunda annesine kızıyor, tepki gösteriyordu.
Bütün bunları birleştirdiğimizde basit bir okulu sevmeme olayı değil gibi görünüyordu.
Gittikçe depresif bir ruh haline bürünmesi de cabasıydı. Bir uzmana götürmesini salık verdim arkadaşıma. Bir de okulunda yakın takipte olunmasını, akran zorbalığı ihtimali olabileceğini söyledim. Rehber öğretmenler ve okul idaresi ile işbirliğinin önemini anlattım.
AKRAN ZORBALIGI
Maalesef uzman doktorun seanslarında akran zorbalığına maruz kaldığı anlaşıldı.
Zorbalık deyince aklınıza sadece fiziksel şiddet gelmemeli. Nitekim bizimki de fiziksel şiddetten önce uzun süre duygusal zorbalığa maruz kalmıştı. Akademik başarısı yüksek olmasına rağmen kendinin yetersiz olduğuna arkadaşları tarafından inandırılmıştı. Aşağılanmış, dışlanmış, alay edilmiş, uzun süre teneffüslerde rahatsız edilmişti... Hatta en sonunda bu davranışlarını bir yumrukla da taçlandırmışlardı... Daha da kötüsü küçük çocuk artık bu muameleye layık olduğunu düşünüyordu. Benlik algısı değersiz olduğunu söylüyordu yani...
ÇOK YAYGIN
OECD verilerine göre her beş çocuktan biri akran zorbalığına maruz kalıyor. Çok yaygın yani. Yine ilginç bir sonuç, erkeklerin mağduriyeti daha fazla. Şiddet fiziksel ya da sözel olabilir. İkisi de çok önemli. Üstelik akran zorbalığı fark edilip önlem alınmazsa yetişkinlikte dahi sorunlara yol açabiliyor. Hem de çok ciddi problemlere. Aile ve öğretmenlerin gözlemleri çok önemli. Zorbalık genelde teneffüslerde olduğu için öğretmenin gözünden kaçabilir.
Aile yukarıda saydığım belirtilerden bir kaçı dahi varsa mutlaka öğretmenle işbirlğine gitmeli. Okullar ise bu işi çok ciddiye almalı.
Zorbalığın akademik başarıyı da olumsuz etkilediği bir gerçek. Devamsızlık yapan öğrencilerin zorbalığa uğrama ihtimalleri gözardı edilmemeli. Okullarda nöbetçi öğretmenlerin gözlemleri çok önemli. Ve tabi diyalog.
DEGERLI HISSETTIRMEK
Öğrencilerin rahat iletişim kurabildiği öğretmenlerine bu durumu anlatmaları daha kolay olacaktır. Suçlamadan sadece dinlemek bile sorunu belirlemede önemli bir adım olabilir.
Bence en önemlisi zorbalığa uğrayan çocuğun değerli olduğu hissettirilmeli. Bu değer algısını bütün okula yaymak için uğraşmalı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.