Arzu Günaydın

Bir gülün çevresi dikendir

Yaralar var herkeste. Farklı farklı...
Kimi kabuk bağlamış...
Kimisini ise; ya biz sürekli kanatıyoruz, ya da başkaları yarayı yeniliyor... Her ne şekilde olursa olsun, sonuçta tüm insanlık yaralarını iyileştirme derdinde. Kimimiz ördüğümüz duvarların ardında şifa ararken, kimimiz de başka insanlarda derman bulacağımıza inanıyoruz.
Bazılarımız da ördüğü duvarları gün geliyor çok güvendikleri için yıkıyor...
Bazen bir bakıyoruz ki derman olan da şifalanıyor. İşte bu yüzden en çok ettiğimiz dualardan biri, Allah doğru insanlarla karşılaştırsın dileğimizdir...
Doğru insanlarla karşılaşmak en büyük şanslardan olmalı.
Beni hep yanında göreceksin diyen bir dosttan daha büyük zenginlik olabilir mi mesela? Ve tabi bu sözünü tutmak için uğraşandan... İnanmak beklentilere sebep olur çünkü.. Sözlerin unutulması ise başka yaralara...
HAYAT RISKLERLE DOLU
Yani bu hayatta hep yeni yaralar oluşacak... Çok sözler verilecek, yine çok sözler unutulacak... Kimi yaralar yüzeyselken, kimi de derinlere kazınacak...
Ama bizler yine de hiç vazgeçmeyeceğiz güvenmekten. Çünkü başka çaremiz yok...
Güvenli ailede yetişmemiş ve güvenmeyi öğrenememiş insanlar bu dünyada en yalnız ve çaresiz olanlar değil midir? En çok, kalın duvarların arkasında, yapayalnız yaşamlarında kendilerini korumak adına duygularını yok etmeye çalışmakla meşguliyetlerindendir zavallılıkları. Bizi biz yapan duyguları...
Elbette hayat risklerle dolu...
Kırılmak, incinmek, önemsenmemek, hatta belki değersizleştirilmek bu risklerin içinde... Ama yine de insandan vazgeçmek mümkün mü? Dostluktan, sevgiden? O dostluk öyle bir gül ki, çevresi diken, har olsa bile vazgeçilmesi imkansız olan... Dikeni batsa da kokusu ruhumuza şifa olan.
DENGE ESASI
Ancak yine de karşımızdaki ile kurduğumuz ilişkide denge esas olmalı... Her iki tarafta birbirine değer katabilmeli, bu değerin farkındalığını yaşamalı. Hatta farkında olduğunu gösterebilmeli. Gülün dikenleri olmamalı yani tek gördükleri...
Değersizleştiğimizi gördüğümüz noktada ise bırakıp gidebilmeli. Hayattaki duruşumuzu, ilkelerimizi koruyabilmeli yani. Herkes gittiğinde bile kendi yüzümüze bakabileceğimiz ruh hali içinde olmamızı sağlar çünkü o ilkeler. Tabi, doğru seçilen ilkeler bahsedilen...
Özetle hayat yaman çelişkilerle dolu... Zorlaştırmadan sevebileceğimiz hayatlarımız olmalı... Denge esaslı ilişkilerde diken battığında elimize, gülün hatırına bu da gelir bu da geçer diyebilmeli... Kendimizden vazgeçmeden, kendimizle ters düşmeden...
Yeni yılda iyi insanlar hep bizlerle olsun, olanlar ise hiç eksilmesin... Tüm dostlara selam olsun...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.