• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Büyüklerin okula uyumu ARZU GÜNAYDIN

Büyüklerin okula uyumu

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03 Eylül 2021, 18:24

Bu hafta en minik öğrencilerin uyum süreci idi. Üç gün boyunca öğretmenleri okullarına uyum sağlamaları için uğraştı. Birinci sınıf ve ana sınıfı öğrencilerinin okula tamamen uyum sağlamaları, yapılan araştırmalara göre genelde bir aylık süreci kapsamakta. Elbette ilk günden okula uyum sağlayan çocuklar olabileceği gibi, bu sürecin çok daha uzayabileceği durumlarla da karşılaşılabilecektir.
Bu sene ise en tecrübeli öğretmenlerin bile ezberlerinin bozulduğu, ne ile karşılaşabileceklerini çok da kestiremedikleri bir eğitim öğretim yılına başlıyoruz. Öyle ki, yaklaşık iki yıldır okula düzenli gidemeyen daha büyük çocuklarda da uyum sorunlarının yaşanma olasılığı yüksek görünmekte.
Her ne kadar çocukların arkadaşlarını özlediklerini, evlerde sıkıldıklarını gözlemlesek de; evlerinde yarattıkları konfor alanından vazgeçmenin zorluklarını ve bu yüzden yaşanabilecek okula adaptasyon problemlerini göz ardı etmemeliyiz.
Dileğimiz, daha büyük sınıflardaki öğrencilerimizin tam zamanlı eğitime uyumunun çok hızlı olması. Ancak, iki yıldır evden eğitim gören; bu eğitimi çok da kendini sıkmadan hatta çoğu zaman devamsızlık yaparak sürdüren öğrenci; ortaokul-lisede dahi olsa haftanın beş günü, 7-8 saat sınıf ortamında bulunmaya ve okul kurallarına uyumda zorlanacaktır.

UMDUGUNUZ GIBI OLMAYABILIR
Evlerde çocukların hassasiyetlerinin ve kırılganlıklarının arttığını da göz önüne alırsak, hatta bir adım daha ileri gidip bir kısmının pandemi sürecinde yeni psikolojik problemler yaşadıklarını düşünürsek, bu süreçte öğretmenlerin ve velilerin çok daha dikkatli olması gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Umduğumuz gibi çocuklarımız arkadaşları ile buluştuğunda; sosyalleşip, mutlu olamayabilir yani... İlk günlerin heyecanı ile her şey yolunda görünse de, süreç ilerledikçe yeni problemlere hazırlıklı olmalıyız.

AKRAN ZORBALIGI
Evlerde uzun süredir arkadaşlarından uzak yaşayan çocukların ben merkezli davranışları artmış olabilir mesela. Bu da, okullarda psikolojik ve hatta fiziksel akran zorbalığını arttırabilir. Akran zorbalığını engellemenin yolu ise, okullarda iyi gözlemci öğretmenlerden ve evde vicdani sorumluluğu öğreten ebeveynlerden geçiyor. Çocuklarımızın başarılı bir iş adamı, bilim insanı, doktor, mühendis vs olmalarından önce, iyi insan olarak yetişmelerinin gururunu yaşayabilmeliyiz.
Vicdansız bir doktor, empati yeteneğinden yoksun bir öğretmen, bencil bir iş adamı ya da bürokratın faydadan çok zararı olacaktır topluma. Hatta kendisine...
Ve bu süreç evde başlayıp, okulda sürdürülebilecek bir eğitim olmalı.
Her ne kadar en büyük başarı insanın iç huzurunu yakalayıp, dışarıya aynı duyguyu yayması olsa da; peşinden çok koşulan akademik başarıyı arttırmak insani değerlerin çoğaltılmasıyla daha mümkün olacaktır. Sevgi, saygı ve birlikteliğin hakim olduğu sınıflarda öğretim kolaylaşacaktır.
Çocuklarımızın sınıflarına uygun bilgi eksikliklerini tamamlamak çok zor olmayacaktır, veliler bu konuda rahat olsun.
Asıl önemli olan ve öncelikle kazandırılması gereken unutulan ya da kaybedilen sosyal beceriler olmalı. Öğretmenler, okul idareleri; ilk günlerde özellikle ilk ve ortaokullarda öğrencileri çok iyi gözlemlemeli, rehberlik servisleri ile işbirliği içinde öğrencilerin sosyalleşmelerini sağlayacak ortamlar hazırlamalı.
Unutulmamalı ki, en başarılı okul, öğrencinin aidiyet hissettiği dolayısı ile mutlu olduğu; temel sosyal yaşam becerilerini kazanıp geliştirdiği okuldur. Hep söylediğimiz gibi gerisi gelecektir.
Veliler ise, çocukların sosyal duyarlılıklarını geliştirmek için selam vermek, teşekkür etmek gibi sadece en temel nezaket kurallarını öğrettiklerinde bile, yine kendi çocuklarının mutlulukları yolunda önemli adımlar atmış olacaklar.
Dışlanmış tek bir çocuğun varlığı , sınıf ortamındaki huzursuzluk için yeterli olacaktır.
Yani mutluluk, özellikle okul ortamında; bireysel değil, hep birlikte yaşanabilmeli..
Yeni eğitim öğretim yılının mutluluk, sağlık ve dostluk dolu geçmesi dileği ile...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.