• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Güzel sevmek ARZU GÜNAYDIN

Güzel sevmek

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30 Kasım 2023, 19:31
Mesele sevmek değil azizim, Kime sorsan seviyor zaten.
Mühim olan güzel sevmek.
Kırmadan,dökmeden, Yormadan acıtmadan.
En çok kimi seviyorsun sorusuyla büyümüş neslin çocuklarıyız.
Sevgimiz kıymetliydi, bu yüzden hak edene vermemiz gerekir diye düşünür, yine de herkesi çok severdik. Hataları da olsa, artık sevmiyorum da desek bilirdik ki kırgınlığımızın büyüklüğü aslında yüreğimizdeki sevgiyle orantılıydı.
Çocukluğumuz gerilerde kalsa da soralım: Bu dünyada en sevdiğiniz insan kimdir?
Elbette, en çok çocuklarımızı seviyoruz.
Peki, doğru seviyor muyuz?
Mühim olan güzel sevmek demiş şair...
Ya dostlarınızı? Dostum dediğinize göre sevmişsiniz.
Yakın bulmuşuz kendimize, zira biliyoruz ki gönül, benzer gönüle akar... Peki o sevginin, dostluğun hakkını verebiliyor muyuz?
Sevginin türleri var...Sevgimiz çocuğumuza, öğrencimize, eşimize ya da dostumuza yönelik olabilir...Her çeşidinin ortak yönü ise emek istemesi. Bazen sevdiğimize emek veririz, bazen de emek verdiğimizi severiz.
Ama illa ki emek ve özen vardır sevginin olduğu yerde.
Annenin çocuğuna özeninde görürüz bazen sevgiyi, bazen de öğretmenin öğrencisine emeğinde.
Gördüğümüz her yerde beraberinde dinginliği hissederiz.
Mutluluktan daha önemlidir o dinginlik. Mutluluk, gerçekleşen beklentilerin sonucudur.Dinginlik ise beklentisizken gelir. Tıpkı gerçek sevgi gibi.
Gerçek sevginin karşılıksız olması ulvidir, bizlere bahşedilmiştir.
Galiba en çok da annelik duygusu taşıyanlara. Yine de, karşılıksız olsa da; o sevginin beslenmesi, değer verilmesi, verilen değerin gösterilmesi gerekir.
Çünkü o emek ancak güvenle birlikte dinginlik verebilmekte.
Dinginlik demişken, sevgimizle çocukları boğuyor muyuz yoksa huzuru mu yaşatıyoruz onlara?
Helikopter anne baba davranışları gösterip; tüm sorumluluklarını üstlenerek, çocuklara aşırı odaklanarak, sürekli kaygılanarak, aşırı koruyucu olarak bunaltıyor muyuz can parelerimizi?
Bunaltmaktan öte tüm hayatlarını etkileyecek zarar mı veriyoruz sevgi sandığımız tutumlarımızla?
Ya da günlük hayatın koşuşturmasında acil ve aslında önemsiz işlere odaklandığımız için nadiren bulacağımız dostlukları ilgisiz bırakıp heba mı ediyoruz? Öncelik belirlemede sorun mu yaşıyoruz yani? Halbuki hangi başarı keyif verir, bir dostla paylaşılamadıktan sonra? Hangi dert tek başına taşınabilir aciz yüreğimizde?
Hayat tek başına yaşanmayacak kadar ağır. Dostluklara da çok sık rastlayamıyoruz ilişkilerde.
Aktıysa gönlünüz bir benzerine, onunla geçirdiğiniz zamandan daha önemli kaç şey vardır ki hayatınızda? Yaşam insanla, birbirlerine akan gönüllerle anlam buluyor, yaşadığınızı hissettiriyor çünkü.
Zorbalığın arttığı günümüzde öğrencilere dostluğun ve sevginin önemini öğretebilmek, doğru sevmenin, iletişim kurallarının eğitimini vermek amaçlarımızdan olmalı.
İnsana, insanı yurdu belletmek eğitim-öğretimin insanlığa büyük hizmeti olacak hiç kuşkusuz.
Bu ise; tabi ki bizlerin yaşantıları ile, rol model olmamızla, ailede başlayacak...
Öyleyse dostlukla ve bu dostluğun kıymetini bilenlerle kalalım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.