Hayatta her şey zıttıyla var. Güzellik çirkinlikle, iyilik kötülükle, başarı da başarısızlıkla. Güzellik ve iyiliğin değerini anlayabilmemiz çirkinlik ve kötülüğü de bilmemizle alakalı nihayetinde. Başarıyı istemek ve istikrarla çalışmak da başarısızlığı yaşamakla mümkün. Nasıl mı?
BAŞARISIZLIK DA GEREKLİ
Motivasyon için bazen başarısızlık da gerekli. Olaylara, olgulara, nesnelere objektif bakabilmenin önemi tartışılmaz.
Kendimize objektif bakabiliyor ve değerlendirebiliyorsak bir adım öndeyiz. Çünkü eksikleri veya yanlışları görebilmek, kabul edebilmek; onları çözüp tamamlayabilmek için en önemli adım. Yani başarısızlıkları kabul ettikten sonra sorunu çözmek için harekete geçebiliriz. Sonrası ise azim, istikrar ve kendine inanmaya kalıyor.
Biz günümüz eğitimcileri ve ebeveynleri çocukların kendine inanması için elimizden geleni yaptığımızı düşünüyoruz.
Başarılarını görüyor, odaklanıyor, takdir ediyoruz, hatta çoğu zaman abartılı övgülerle sarıp sarmalıyoruz onları. Yine de çoğunlukla istediğimiz özgüveni göremiyor, 'Nerde hata yaptık?' diyoruz.
'Çocukları gerçek hayatın içine sokmuyoruz.' klişelerinden daha çok, onlara kendi başarısızlıklarını görme, kabul etme, çözme alışkanlığı kazandırmaktan bahsetmek istiyorum. Gerçek özgüven bundan sonra gelecek çünkü.
Aksi takdirde başarısızlıkları ile yüzleşmek zorunda kaldıklarında depresyona gömülen, üzgün, şaşkın, kendine ve karşısındakine güvenemeyen, istikrarsız bireyler yetiştirmiş olacağız.
Karneler geçtiğimiz Cuma günü verildi.
Bakanımız Sn. Yusuf Tekin, bu karnelerin, öğrencilerin kendilerinin değil; eğitim dönemindeki çalışmalarının değerlendirmesi olduğunu vurgulayarak belirtti.
Karneleri bir geri bildirim olarak görmeli, hangi alanda eksikler var, nasıl tamamlanabilir konusu aile içinde okul işbirliği ile kişiselleştirilmeden değerlendirilmeli.
Öğrencinin güçlü yanları da bu değerlendirmeye alınmalı elbette.
Bir sonraki adım ise istikrarlı olmak.
HEDEFE ODAKLANAN KAZANIR
Angela Duckworth'un belirttiği gibi, 'İstikrar, bir kişinin uzun dönemli amaçlarını gerçekleştirme yolunda gösterdiği azim yeteneğidir.' Değişkenlerin çok fazla olduğu günümüz dünyasında hedefine istikrarlı bir şekilde odaklananlar kazanacak.
Tatilin geri kalan bölümü, birçok etkinliğin yanı sıra; öğrenciler için hedefini gözden geçirme ve bu hedef için yol belirleme süreci olarak değerlendirilebilir.
Sevgili Öğrenciler, unutmayın ki sizleri hedeflerinize birkaç sınavda kazandığınız başarı ulaştırmayacak. Yetenekleriniz önemli ancak, o bile tek başına yeterli değil.
Yazımıza yine Duckworth'un bir sözü ile devam edelim: Zor hedefler konusunda başarıya ulaşmak sadece yetenekle değildir; o kabiliyetin sürekli ve odaklanmış şekilde uygulanmasıyla mümkün.
Unutmayalım başarısızlıklarımız bizi istikrarlı ve kararlı bir çalışmaya yöneltecek, öyleyse başarısızlıklarımızın kıymetini bilip gerekli dersleri çıkaralım...
Güzel haber şu ki, başarıda en büyük etkenlerden biri olan 'İstikrar' doğuştan gelen bir yetenek değil; yani öğrenebileceğimiz, kendimize kazandırabileceğimiz bir özellik. Zekadan bile daha önemli olan bu özelliği motivasyon ile birleştirdiğimizde başarı kaçınılmaz olacaktır.
Potansiyelimizi sürekli çaba ile açığa çıkarabileceğimizi unutmayalım.
Sözün özü, işin sırrı kendini bilmekte. Değişmek istiyorsak eğer, önce kendimizi tanıyacağız.