Eğitimde sanat ve oyun
İki görme engelli aynı tabaktan dolma yiyormuş, biri sormuş:
'Neden ikişer ikişer yiyorsun? Tek tek yesene. Diğeri şaşırmış: Görmeden nerden çıkardın ikişer ikişer yediğimi demiş. İlk soran, 'Ben ikişer ikişer yiyorum, kesin sen de öyle yapıyorsundur' demiş. Hayatta karşılaştığımız her olay ve kişi bize ayna aslında.
Kişiler, olaylar ve olgular ile ilgili yorumlarımız kendimizi ifademiz bir nevi. Yorumlar, yargılar, tüm gördüklerimiz ve dillendirdiklerimiz bizden bize yani. Özetle, her yerde kendimizdekini görür, her olayda bizde var olanı dillendiririz aslında. Gül bahçesi ise içimizdeki, bizden çıkan sadece gül kokusu olacak elbette. Öyleyse; kendini doğru tanıyan, doğru ifade eden, sürekli gelişme motivasyonu olan çocuklar yetiştirmek en temel hedeflerimiz arasında yer almalı. Kendini düzeltme derdinde olan hiç kuşkusuz çevresini de cennete çevirmek için uğraşacak, ayrıca bu sayede kazandığı gerçek iletişim yetenekleri ile kalpleri de fethedecek. Hayatta neyin peşinde olduğunu sorgulayacak.
HAYAT AMACI
İkigai bir japon terimi. Hayat amacını bulmak anlamına geliyor. Ortalama ömrü 100 yaşın üzerinde olan Okinawa Adasında yaşayan kişilerin, kendi hayat amaçları yani ikigaileri doğrultusunda sürekli aktif ve sosyal kaldıkları görülmüş. Mutluluklarının ilk başlangıç noktası ise hayat amaçlarını bilmek, yani kendilerini tanımak.
Çocukları erken yaşlarda sanat ve sporla tanıştırmak, hayatlarının bir parçası haline getirmek kendilerini tanımada önemli adımlardan.
Yüzyıllar öncesinden İbn-i Sina'nın söylediği gibi çocukta ruh ve beden eğitimi birlikte yürütülmelidir. Yapılan araştırmalar bugünün çocuklarının bir önceki kuşağa göre daha yalnız, içe kapanık, öfkeli, huzursuz, sinirli, kaygılı, tepkisel ve saldırgan olduğunu göstermekte. Bunda çocukların eskisi kadar çok enerjilerini boşaltabilecekleri oyunlar oynayamamasının etkisi olabilir.
Diğer yandan oyun oynayan çocuk adeta bir yazar gibi davranır. Kendi oluşturduğu dünyasının kurgusunu, düzenini, gerekirse değişikliklerini sürekli gözden geçirir.
Gerçek dünyayı algılamakta da önemli bir araçtır oyun ve belki de sanata atılan ilk adımdır. Çünkü sanat da dünyayı anlamak ve anlatmak için vardır.
YÜKLERDEN ARINMA
Oyun ve sanat duygusal yüklerden arınmayı sağlar. Adeta bir terapi gibidir.
Ayıca çocuk, dünyasını; hayal gücü ile birlikte yine oyun ve sanatla genişletecektir.
Milli Eğitim Bakanımız sayın Yusuf Tekin'in okul bahçelerindeki oyunlara ve sanat ile spora verdiği önem; talimatları ile bu alanlarda yapılan çalışmalar; çocukları gündelik yaşam sıkıntılarından, kaygılarından hatta bağımlılıklardan uzaklaştırmada çok önemli bir adım. Yine okullarda artan sanat çalışmaları öğrencilerin kendilerini tanıma ve ifade etmelerine, empati yeteneklerini geliştirmelerine büyük katkı sağlayacak.
Önemli oranda çocuklukta gelişen kişilik, sanatla ve oyunla yoğurulduğunda kendini ifade edememekten kaynaklanan travmalardan da uzak şekillenecek.
İnsana özgü duyguları sanatla anlayan, anlamlandıran çocuk güzellik peşinde koşacak. Sonrasında bir bakacak ki, tüm aynalarındaki görüntüler huzur, sevgi ve mutluluk dolu olacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.