BORSA: Borsada geçen hafta Yunanistan'dan kaynaklanan zararlarla karşılaşabileceğine yönelik endişelerin Avrupa borsalarında kayıplara yol açması ve gelişmekte olan piyasalarda riskten kaçış eğiliminin kuvvetlenmesiyle İMKB'deki kayıplar ikinci seansta derinleşerek yüzde 3'ün üzerine çıktı. Görülen bu seviyelerden sonra 56500 seviyesinde tutunma çabası içerisine giren Bileşik Endeks günü 56323.38 puan ile 1656.52 puan ekside tamamladı. Yurtdışı kötü ve Rusya'da ciddi dalgalanma var. Bundan etkileniyoruz ve riskten kaçış kendini hissettiriyor diye düşünüyorum.
Gelecek hafta İMKB'de günlük bazda teknik olarak alımlar görülse de genel olarak olumsuz tavırların korunmaya devam edeceğini ve çok ciddi bir iyileşme görülmeyeceğini tahmin ediyorum. Dünyadaki dolar talebinin hisse senedi piyasası gibi diğer enstrümanları zor duruma soktuğunu ve gösterge faizin de yüzde 8.80 seviyesine yükselmesiyle Türk aktiflerinin top yekün şekilde kötü görünüme sahip olduğunu düşünüyorum. Dışarısı düzelmedikçe durumun zor olduğunu, endekste yönün aşağı göründüğü ve en iyi olasılıkla 54.000 civarında tutunabileceğini tahmin ediyorum.
YABANCI ÇIKIŞLARI
FAİZ: Geçen hafta global risk algısında bozulma ve devam eden satışlarla gösterge tahvilin bileşik faizi valörlü işlemlerde yüzde 8.85 seviyesine yükseldi. Tahvil-bono piyasasında spot kapanışta ortalama yüzde 8.30 valörlüde yüzde 8.49 son işlemlerde ise yüzde 8.50 seviyesinde olan gösterge faiz, piyasada açılışında ilk işlemlerde yüzde 8.42 seviyesindeydi. Faiz tarafında yabancı çıkışlarının etkili olduğunu görüyorum. Şimdilik bunun dışında bir fiyatlama yok tahvil piyasasında. Gösterge tahvil günü yüzde 8.57 seviyesinde kapandı.
Önümüzdeki hafta için faiz açısından bir tahmin yapmak zor. Küresel piyasalardaki sarsıntı ve gelişmekte olan piyasalardan çıkış sürdüğü takdirde faizlerdeki artışın devam edeceğini düşünüyorum. Hafta içinde gelebilecek kararlı adım ve açıklamalar krizin biraz yatışmasını sağlayabilir bu da iç piyasalara olumlu yansıyabilir. Euro bölgesindeki kafa karışıklığının hala giderilemediğini, karar almadaki güçlüğün sürdüğü ve Yunanistan'ın gönüllü veya gönülsüz bir iflasa doğru gittiği düşünüldüğünde küresel piyasaların kısa vadede sakinleşmesi zor görünüyor.
DIŞ BORÇLULUK
DÖVİZ: Geçen hafta Dolar/TL İMKB'deki ve faiz cephesindeki satışların devamı ile 1.85 TL ile yeni rekorunu gördü. İMKB'nin kapanışa yakın bir miktar yerli satışı görülmesiyle tekrar 1.84 TL altına gelinse de agresif seyir devam ediyor. Merkez Bankası'nın döviz satım ihalelerinde isteksiz davranması ve piyasalara bu konuda fazla güven vermemesi Türk Lirasının değer kaybını artırdı. Zaten tüm gelişmekte olan ülke para birimleri dolara karşı sert bir şekilde değer kaybetmekte. Haftayı Dolar 1.8365 TL den Euro da 2.4770'den kapadı.
Gelecek hafta parite belirleyici olmaya devam edecek. Euro/dolar 1.35 seviyelerinde. Yükselen piyasa para birimleri içinde yılbaşından bu yana en çok değer kaybeden para birimi olan Türk Lirası da tarihsel düşük değerlere inmiş durumda.
Bu durum cari açığın azaltılması açısından önümüzdeki aylar için olumlu olsa bile yaratacağı enflasyonist baskı ve özel sektörün dış borçluluğu düşünüldüğünde endişe verici bir gelişme olarak nitelenebilir.
Merkez Bankası'nın da başta olumlu baktığı Türk Lirası'nın bu değer kaybını şimdi biraz kaygılanarak izlediği söylenebilir.
Öte yanda önümüzdeki hafta eylül ayı kapasite kullanım oranların ve ağustos ayı dış ticaret dengesi açıklanacak.
