Her fırsatta bir araya gelmeye çalıştığı gençlerle her bir araya gelişlerinde, gençlerin enerjisiyle, coşkusuyla, umuduyla gençleştiklerini dile getiren Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günü Erzurum'da düzenlenen "Gençlerle Buluşma" programına katıldı. Gençlerin kendisini yönelttiği özellikle 3 soruya Başkan Erdoğan'ın verdiği cevaplar çok anlamlı, derin mesajlar içeriyor ve ders niteliği taşıyordu. ERDOĞAN NELERE TAHAMMÜL EDEMEZ?
Bir üniversite öğrencisi Başkan Erdoğan'a "Sayın Cumhurbaşkanım nelere tahammmül edemezsiniz?" sorusu yöneltti.
Başkan Erdoğan'ın verdiği cevap, DÜNYAYA MESAJDI.
Çok derinlikli oldu. Başkan Erdoğan, bu soruya şiirle cevap vermek istediğini belirtti. Şairin, "Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı hatta döverim. Dövemezsem de hiç olmazsa yanımdan kovarım" dizelerini okuyan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Zulüm, en büyük hasmım. İşte, en son Suriye'de yaşadıklarımız bunun çok açık bir örneğidir. Zulmün karşısında hep birlikte durmamız lazım. Hele hele bizim milletimiz tarih boyunca zulme açık kapı bırakmamıştır. Türk milleti adaletiyle tüm dünyada örnek olmuştur."
CHP'DE YAŞANAN KRİZ
Bir genç "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Esad gelsin görüşelim, beraber görüşelim, siz görüşün' tarzında açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaların ardından 12 saat içerisinde Esad Suriye'yi terk etti. Aklımıza takılan bir soru var. 2023 seçimlerinde Millet İttifakı seçimi kazanmış olsaydı Türkiye, Suriye ve Orta Doğu'da son durum ne olurdu?" diye sordu. Erdoğan şu cevabı verdi: "Yatalım, kalkalım, bol bol dua edelim Rabb'imize.
İyi ki bu ülke onların eline kalmadı. Bunlar belediyelerde hangi sefaleti bizlere yaşatıyorlar biliyorsunuz değil mi? Bir de oraya kalsaydı yanardık." Başkan Erdoğan'ın bu açıklaması, ana muhalefet partisi CHP'nin Suriye konusunda yaşadığı krizi, hazırlıksız oluşlarını, CHP içindeki kavgaların DIŞ POLİTİKA açmazlarını net olarak gösteriyor. YANİ CHP'DE KRAL ÇIPLAK.
ETİYOPYA VE SOMALİ
Perşembe günü, Başkan Erdoğan küresel liderliğini bir kez daha göstermiş, Afrika'nın stratejik ülkesi Etiyopya ile Somali'yi savaşın eşiğinden döndürmüştü.
Erdoğan'ın stratejik Afrika hamlesini bir üniversite öğrencisi Erzurum'da gündeme taşıdı. Gencin, "Somali ile Etiyopya arasında bir mutabakat imzalandı. Bunun arka planında Türkiye nasıl bir rol aldı?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi: "Gerçekten uzun yıllardır bu Somali ve Etiyopya arasındaki sıkıntı devam ediyordu. Bu konuda da bugüne kadar birçok ülke devreye girmiş ama bu işi çözememişler. Etiyopya Başbakanı'nın benimle olan özel muhabbeti sebebiyle kendisiyle bunları konuştuk, görüştük. Sağ olsunlar bizi kırmadılar ve bir Başbakan, iki Cumhurbaşkanı olarak bir araya geldik ve bu konuda dedik ki 'Bizi kırmayacaksınız.' 7 saat süren bir görüşmeden sonra sağ olsunlar parafları attık, işi bitirdik. Güzel bir geleceği Afrika'ya bu şekilde duyurmuş olduk. Tüm dünya da bu attığımız adımın, aldığımız neticenin iftiharını bizlerle paylaştı. Samimi olunca, niyet halis olunca her şey oluyor." Erzurum'da, Suriye'de zalim Esad'ın devrilmesini, 'Zulmü alkışlayamam' diyerek değerlendiren Başkan Erdoğan'ın mimarisinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahım Kalın, müthiş çalışmalar yapıyor. Başkan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'ı dikkatli bir şekilde takip etmek gerekiyor. Her açıklamaları, her görüşmeleri, her ziyaretleri YENİ SURİYE şifrelerini veriyor.
YENİ SURİYE ŞIFRELERI:
HAKAN FIDAN: "Şahsen Suriye'yi düşünmediğim hiçbir mesai günüm, başka normal günüm de olmadı. Konu çok katmanlı bir konu biliyorsunuz, terörle mücadeleye, yani PKK'yla mücadeleye bakan yönü var, DEAŞ'la mücadeleye bakan yönü var, jeostratejik mücadele var. Amerika var, Avrupa ülkelerinin bir kısmı var, Rusya var, İran var, İsrail bir taraftan saldırıyor.
Biz terörizmin olmadığı bir Suriye istiyoruz. PKK- YPG'yi TASFİYE ETMEK TÜRKİYE'NİN STRATEJİK hedefi.
PKK-YPG'nin içindeki Suriyeli olmayan teröristler başta olmak üzere yabancı savaşçılar Suriye'yi terk edecek. Suriyeli olan ya da olmayan ayrımı olmadan PKK ve YPG'nin komuta kademesinin tamamı Suriye'yi terk edecek. PKK'nın ve DEAŞ'ın destek bulmadığı, yer bulmadığı; biz azınlıkların kötü muamele görmediği, Kürtlerin, Alevilerin, Türkmenlerin, Ezidilerin, Nusayrilerin kötü muamele görmediği; biz temel ihtiyaçların karşılandığı, kitle imha silahlarıyla kimsenin işinin olmadığı, bölge ülkelerine tehdit üretmeyen, herhangi bir şekilde başka ülkelerin içişlerine karışarak, sıcak olaylara müdahil olarak, başkasına yardım ederek, asla bölge ülkelerine tehdit üretmeden. Aynı zamanda ülkenin birliğinin, bütünlüğünün, beraberliğinin sağlandığı kuşatıcı bir hükümet olan bir yapı istiyoruz ve bunda herkes hemfikir. Ve insanları biz bunda aynı noktaya getirdik.
Şu anda Şam'daki yönetime biz bunları iletiyoruz: "Bakın, hem bizim, sizin yıllardır arkanızda duran Türkiye'nin hem de bölgenin, hem de dünyanın sizden beklentisi bu." Bunu yaptığınız zaman Avrupa şunu görüyor: Bütünlüğün oluştuğu, can güvenliğinin oluştuğu bir Suriye'ye insanlar geri dönebilirler, daha fazla kaos üretmez.
Bölge ülkeleri şunu görüyor:
Artık daha fazla terörizme, kaosa yer verilmeyen bir yer olması lazım. YAŞAR GÜLER : Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de kitabın ortasından net konuştu: "Suriye dışından gelen örgüt mensupları Suriye'yi terk edecek. Suriye'li olanlar silah bırakacak."
SONUÇ
30 EKİM 2024: Başkan Erdoğan: "Önümüzdeki dönemde milletimize hem boydan boya tüm güney sınırlarımızın güvenliğini, hem insanımızın can ve mal emniyetini garanti altına alacak yeni müjdelerimiz olacak." Müjdeler geliyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın mimarisinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MIT Başkanı İbrahim Kalın, Bölücü terör örgütü PKK-YPG/SDG varlığının yeni Suriye'deki geleceğine ilişkin tespiti çok net; "YPG-SDG'nin ortadan kaldırılması TÜRKİYE İÇİN STRATEJİK
HEDEF. Bölücü terör PKK-YPG/SDG ya kendi kendilerine fesh ederler ya da fesh edilirler. NOKTA.