Tehlike yok, diyet yok, egzersiz yok!
Zayıflama ve güzellik konularının modern kadının sorunu olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz... İşin kolayına kaçmanın da tarihi çok eski.
Bitkisel zayıflama ilaçları bize hep fedakarlık yapmadan zayıflamayı vadediyor.
Zararlarını bile bile yine de bu tür ilaçları kullanan pek çok insan var. Ancak tarihin tozlu sayfalarında önüme çıkan bir diyet yöntemi aklımı başımdan aldı.
TENYA YUTUYORLARMIŞ!
Viktoryen dönemde kadınların zayıflamak için tenya larvası yuttuğunu biliyor muydunuz? Hem de bu yöntemi doktorların reçete ettiğini! Akıl alır gibi değil!
1830'lardan 1900'e kadar olan Viktorya döneminin güzellik olgusuna baktığımızda kadınlarda ince beller, dar korseler popülerdi. Dolayısıyla diyetler de... Tenya ve tenya diyetini kısaca açıklayacak olursak işin vehameti görülebilir. Tenyalar birçok canlının ince bağırsaklarında yaşayan 3 ila 20 metre arasında uzayabilen yassı solucanlar takımından. Temelde fikir basit.
Zamanın kadınları larva içeren küçük hapları yutardı. Parazit larvaları içeri girdikten sonra konakçı gövdesinde midelerine giren yiyeceklerin çoğunu yiyecekler, bu sayede kalori alımları ve şişmanlama ihtimalleri düşecekti. Sonuç olarak canlarının istediği kadar yemeye devam edeceklerdi.
Bu sayede 16 inçlik mükemmel bir bel için boğucu korselere rahatlıkla girebilirlerdi.
Bu diyet için slogan bile bulmuşlardı:
Tehlike yok, diyet yok, egzersiz yok.
Besledikleri bu canlının sebep olduğu ishal/karın ağrısı, mide bulantısı, ateş, anemi, alerji, enfeksiyon vs. gibi pek çok yan etki görmezden geliniyor ve "tehlike yok" diye pazarlanıyordu.
'CROP TOP'SUZ ÇIKMAM!
Şimdi "Ya olur mu hiç öyle şey?" diyenler olacaktır. Peki modern kadın ne yapıyor?
İlaçlar alıyor, şok diyetler yapıyor, midesinin yarısını kaplayan balonu yutuyor hatta canına kast edip çok gerekmediği halde midesinin yarısını aldırıyor (Obezite hastalarını konu dışı bırakıyorum). Sonra ölümlerden dönüyor ki bunun çok ünlü örneği Seren Serengil. Şu an kadınların baskı altında kaldığı tek konu zayıflama da değil üstelik.
Estetik akımları ve moda da tek tip kadını dayatıyor. Dolgun dudaklı olmayanı, 'crop top' (kısa üst) giymeyeni kadından saymıyorlar.
Hepsi birleşip öyle bir baskı yaratıyorlar ki kıyafet almaya gittiğinizde 'crop top'tan başka bir şey bulamıyorsunuz. Dolayısıyla alışverişe çıkıyorsanız göbekli olma ihtimaliniz, göbekliyseniz alışveriş yapma hakkınız yok. Siniriniz bozulunca hemen açıyorsunuz 'arama motorunu' en kısa yoldan zayıflamanın yöntemini soruyorsunuz. Karşınıza dönem itibariyle tenya çıkmıyor belki ama ilaçlar, balonlar, şok diyetler sıraya diziliyor.
Durum bu olunca aklıma, "Diyetisyenler, estetikçiler ve modacılar birbirleriyle komisyon usulü mü çalışıyor?" sorusu geliyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.