• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Uzun yaşamın sırrı çözüldü BURCU ILGIN

Uzun yaşamın sırrı çözüldü

burcu.ilgin@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19 Aralık 2022, 18:47

Uzun yaşam üzerine söylenmiş çok söz, yazılmış çok kitap var.
Son günlerde bu konuda en çok konuşulan isimlerden biri Japon Dr. Shigeaki Hinohara... Dr.
Hinohara kariyeri boyunca hiç durmadan çalışmış ve "uzun yaşam" üzerine çokça kafa yormuş bir doktor.
2009 yılında Times'a verdiği röportajda kendisi bir bilim insanı ve doktor olmasına rağmen, "Doktorun her dediğini yapmayın" diyor mesela!
"Sizi en iyi siz tanırsınız.
Her şey için doktora gitmeyin.
Sızlanmayı bırakın.
Kendi doktorunuz olun.
Sanatla ruhunuzu besleyin, egzersizle kaslarınızı çalıştırın. İyi beslenin. Çalışarak hayata bağlılığınızı gösterin. Emekliliği olabildiğince erteleyin" diyor...

EĞLENİRKEN GÖRSENİZ!
Oysa bazen yaşlılar sadece toplum baskısı yüzünden kendini geri çekmek zorunda kalıyor.
"Sen otur artık, emekli olma vaktin gelmiş" gibi cümlelerle yaşlı insanları bir kenarı itme, onları hayattan çekme görüşü hakim. Örneğin, gece kulübünde eğlenen 80 yaşında birini görseniz ne düşünürsünüz?
Herkesin farklı bir yorumu olacağı ama normal karşılanmayacağı da kesin.
Minik bir grup "A ne güzel, bayıldım hayat enerjisine" derken büyük çoğunluk "Ne işi var burada, gitsin soba kenarında battaniyesini alıp otursun" diyecektir.

GELECEK PLANLARI
Dr. Shigeaki Hinohara'yı sadece yazdıklarından tanıyorum ama babaannem gözümün önünde onun söylediklerine bir örnek gibi yaşıyor. 95 yaşında ama hala torunlarının çocuklarının düğününü görme planları yapıyor. Mesela benim kız, evlenirken ona ne takacağını planlıyor. Bu da ona bir yaşam enerjisi veriyor. Hiç okuma yazma bilmemesine rağmen kendi maaşını idare ediyor, cep telefonu kullanıyor. Her hastalandığında hepimiz "Bu kez atlatamaz" derken o hala planlarından bahsediyor.

75'İNDE AĞAÇ TEPESİNDE
Babannemin geçmişine bakıyorum. Tütün fabrikasında çalışırken 7 çocuk büyütmüş.
İşten geldikten sonra ise evde baharat paketleme, yün satma gibi ek işler yapıyordu.
75 yaşında hala ağaca çıkıp ıhlamur topluyordu. Bir gün ağaçtan düşüp kolunu kırdığında bütün çocukları bir olup "Sen artık kenarda otur, biz sana bakarız" dediğinde önce itiraz etse de bir süre sonra onları dinlemek zorunda kaldı. Ne zaman işten güçten elini eteğini çekti, hastalıkları da bir bir ortaya çıkmaya başladı. Yakınımızdaki yaşlıları iyi niyetle, uzağımızdakileri de küçümser bakışlarımızla koparıyoruz hayattan. Oysa ki onlara "Hadi" dememiz gerekiyor, "At şu battaniyeyi, spora (yürüyüşe) gidelim" dememiz gerekiyor. Çalışmak istiyorsa, "Bu yaştaki anne-babasını çalıştırıyor" baskılarına aldırmadan destek vermemiz gerekiyor! Onları hayattan koparmak yerine, hayata sımsıkı bağlanmalarını sağlamamız gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.