"Kırışık bir cilde sahip olmak istemediysen, yıllar önce gülümsemeyi bırakmalıydın." Bir kozmetik markasının kurucusu söylemiş bu cümleyi. Aynı kozmetik markası cesur bir adım atarak "yaşlanma karşıtı" ibaresini ürünlerinden kaldırmış.
Genellikle markaların reklam sloganlarını samimi bulmam çünkü her ne kadar çevreci ve aktivist bir tutum izleseler de işin doğası gereği öncelikleri satış.
GÜZELLİK VE MODA BASKISI
Tüm bu güzellik algısının, moda baskısının kaynağında, kadınları güzel ve bakımlı olmaya zorlayan kozmetik firmaları bulunmuyor mu? Doğal içeriklerle ürün yaptıkları için doğallığı vurgulamak isteyen firmanın yaptığı da aslında kadının doğal güzelliği değil, hedef kitleyi kimyasal içerik sunduğunu iddia ettikleri markalardan kendilerine çekebilmek.
TARAFINI SEÇMELİSİN!
Peki gülümsemeyi bırakmadığın sürece yüzünde kırışıklık olacağını samimiyetle söyleyip yine de ürünlerini pazarlamaya devam ederken vadettiği ne bu markanın? Kimse ne vadettiğini sorgulamayacak, sadece şunu düşünecek:
"Bir tarafta olacaksam mutlu olmayı, güzel olmaya değişmeyen kadınlara destek olan tarafta olmalıyım.!" Nitekim cümle, bende de öyle güzel bir etki yarattı ki, slogan olduğunu bile bile o markayı kullanma isteği duydum.
Birini, gerçeği bildiği halde peşinden sürüklemek, söylediğine inandırmak.
İşte işinde uzman olmak böyle bir şey.