Şişman değil tanrıçasınız!
Kalın bacaklı kızlar toplanın... Size bir iyi, bir kötü, bir de iyi mi kötü mü karar veremediğim haberlerim var. Öncelikle şunu söyleyeyim. Siz şişman ya da obez değil, hastaymışsınız. (Karar veremedim demiştim.) Bu sendromun adı da lipödemmiş. Bu sorun, insanoğlunun avcı-toplayıcı dönemden tarım toplumuna geçmesiyle birlikte ortaya çıkmış. Gelelim kötü habere, tipik obezite yağının aksine, lipedemik yağ, diyet ve egzersiz yoluyla kaybedilemiyormuş.
Amaa, açlığa bile dirençli olan bu yağlar, kıtlık dönemlerinde dahi bu tür kadınların hayatta kalmalarına, çocuk sahibi olmalarına ve onları emzirmelerine yardımcı olmuş. Bir bakıma bu beden tipi, kutsallaştırılmış ve tanrıça tahtına oturtulmuş.
Bakınız Kibele...
TEDAVİSİ DE VAR
Prof. Dr. Ahmet Karacalar, 'Lipödem Sendromu: Evrimsel Bir Uyumsuzluk' isimli kitabında lipödemin tarım devrimi ile obezitenin ise endüstriyel devrimle bağlantılı olduğunu belirterek durumu şöyle özetliyor: "Tarım devriminin ardından insanoğlunun buğday temelli, çeşitten fakir sedanter yaşama geçmesi ile birlikte kendi bedenine uyumsuz hayat tarzı başlamıştır.
Bağırsaklardaki mikrobiota bozulmuş ve değişmiştir. Endüstriyel ise devrim konforu artırırken insanların hareketliliğini azalttı, buna karşın yiyeceğe erişimi kolay hâle getirdi. Obezite bu anlamda modern toplumun bir hastalığıdır..." Prof.Dr. Ahmet Karacalar her 10 kadından birinde olduğun düşünülen bu sorunun tarihsel ve evrimsel bağlantısını incelerken yeni gelişen evrimsel tıp uygulamaları ile tedavi önerilerinde bulunuyor. Ve her kadının kitaptan öğrenip hayatına uygulayabileceği bilgilere yer veriyor. Hangisinin iyi haber olduğunu anlayamadıysanız tekrar edeyim. Şişman değil dayanıklısınız!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.