Evden çıkamayan gezgin fotoğrafçı
Jacqui Kenny dünyadaki agorafobik insanlardan sadece biri... Agorafobik...
Yani Jacqui için evden çıkma düşüncesi bile stres ve panik atağa neden olmaya yetiyor. Bu durum, markete veya işe gitmek gibi gündelik işleri de zor hatta imkansız hale getiriyor. Evi, kendisini güvende hissettiği sığınağı haline gelmiş. Tüm dünyası, evinin duvarları arasındaki alandan ibaret.
DÜNYANIN BİR UCUNDA
Peki size Jacqui'nin bir fotoğrafçı olduğunu söylesem!
Hatta kendisine en uzak yerlerin, kişilerin, hayvanların fotoğraflarını çektiğini söylesem!
İmkansız gibi geliyor değil mi?
İnsan evden çıkmadan nasıl dünyanın bir ucunda gerçekleşen 'an'ları yakalayabilir ki?
Dijital çağ aslında dünyayı ayaklarımızın altına seriyor.
Ancak bu kadar bilgi yükünü nasıl kullanacağını bulmak yine insan beyninin yaratıcılığı ve keşfetme duygusuyla ilgili.
Evden çıkmaktan ödü patlayan Jacqui, bir yandan da dünyayı öyle merak ediyor ki kendisini Google haritalardaki Street view özelliğini kurcalarken buluyor. Bir köpeğin kamera arabasının peşinden koştuğunu gören Jacqui, görüntüyü çerçeveleyip ekran görüntüsü alıyor. İşte onun hikayesi böyle başlıyor. Peru ve Moğolistan gibi kendisini her zaman büyüleyen uzak diyarlarda gezerken tali yollar ile kuş uçmaz kervan geçmez yerleri özenle keşfediyor ve ona hitap eden dikkat çekici anları yakalıyor. Buldukları, diğer insanların da beğenisini topluyor. Ailesinin de fotoğrafları paylaşmaya teşvik etmesi üzerine Jacqui sadece birkaç ay içinde Instagram hesabında 50 bin takipçiye ulaşıyor.
2017'nin sonbaharında Jacqui'nin çalışması Manhattan'da ilk kez sergileniyor. İş ortaklıklarıyla sınırlı sayıdaki baskıları satarak ruh sağlığı dernekleri için para topluyor.
Şu anda ise onu takip eden 135 bin kişi var... O, bu engelini bir avantaja çevirip daha önce hiç yapılmamış olanı yaptı. Anı yakaladı ve bize bir şeyi gösterdi. Zor yoktur, imkansız zaman alır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.