Z kuşağıyla ilgili yine, yeni bir araştırma yapılmış.
Doyamadık Z kuşağını araştırmaya!
Yeni bir kuşak ortaya çıkana kadar dayanın Z'ler! Konu sofra adabı...
Sofrada kuşak çatışması yaşanıyormuş. Bizim evde bir X, bir Y, iki de Z kuşağı bulunuyor. Çatış çatışabildiğin kadar... Ben ve eşim, kızlar ve ben, baba ve kızları ya da kızlar birbiriyle...
Bazen de hepimiz birimize, birimiz hepimize karşı.
Aslında sadece kuşaklar arasında değil, tüm insanlar arasında yaşanıyor çatışma. Doz aşılmadığı sürece çatışmalarla renkli ve güzel hayat. Aksini bir düşünseniz ya! Herkes aynı fikirde. Of çok sıkıcı.
Çatışma olmazsa yeni fikir de olmaz, gelişme de olmaz. Hep aynı şeyleri tekrarlar durursun.
TEKNOLOJİSİZ SOFRA
Gelelim sofra konusuna.
Bu konu benim evde en büyük dertlerimden biri. Ben her zaman sofraya birlikte oturma taraftarı olsam da bizim evde bu pek mümkün olmuyor. 40 yılda bir olduğunda ise genellikle
tartışma çıkıyor. Çünkü sofraya tablet, telefon ve televizyon da bizimle oturuyor.
Hal böyle olunca birlikte oturmanın da bir anlamı kalmıyor. Görgü kurallarını geçtim birlikte teknolojisiz sofraya oturabilmek bile mucize yani.
KURALLAR DEĞİŞECEK!
Masada bir telefona veya mesaja yanıt vermek, yemeğe başlamadan önce tüm yiyeceklerin gelmesini beklememek, dirsekleri masaya koymak, yemeği ağzı kapalıyken çiğnemek, masadan kalkmak için izin istemek, herkes yemeğini bitirmeden masadan kalkmak, ortak bir tabaktan son yiyecek parçasını almak, bıçağı sağ elle kullanmak...
Bizim görgüsüzlük olarak adlandırdığımız ne varsa yapıyorlar yani.
Madem bu kuşağın çoğunluğu böyle davranıyor. O halde bir sorun yok. Bir araya geldiklerinde birbirlerini yadırgamayacaklardır.
Dolayısıyla görgü kuralları da değişecektir.
Şu an bir düşündüm rahat mı bıraksak şu Z'leri!