Sermaye Piyasası Kurulu'nun iki yılda bir gerçekleştirdiği 'Türkiye Finansal Okur Yazarlık Araştırması' sonuçları böyle diyor; iki yıl öncesine göre daha okur yazar olmuşuz! Yani finans alanındaki bilgilerimiz genişlemiş ve daha bilinçli finansal tercihler yapıyormuşuz...
Tabii iletişim araçlarının yaygınlaşması, başta bankalar olmak üzere mali kurumların halkın ya da müşterilerinin finansal farkındalıklarını artırıcı sanal eğitimlere ağırlık vermeleri beklenen bu sonuca önemli katkılar yapıyor. Dikkat çeken bazı sonuçlardan önce kısaca çalışmanın metodolojisine değinelim... Anket için hanelere gidip yaklaşık 3 bin civarında bireye ulaşılmış. Yöneltilen sorular Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı kapsamında bulunan 'Uluslararası Finansal Eğitim Ağı'na üye ülkelerin ortak çalışmaları ile belirlenmiş. Üç ana başlık altında toplanıyor sorular...
Birincisi finansal bilgi düzeyi...
İkincisi mevcut durumda sahip olunan finansal ürünler ve üçüncüsü emeklilik planları...
Sonuçta anket çalışması halkın bu konularda ne kadar bilinçli olduğunu ve aynı zamanda finansal tutum ve davranışlarını görmek için yapılıyor.
BORÇLULAR ARTMIŞ
Gelelim dikkat çeken sonuçlara...
Güncel olması nedeniyle ilk önce şu bulguyu yazmak istedim. Vadeli işlem ve foreks en az bilinen finansal araçlarmış. Haberlerde izlemişsiniz ya da gazetelerde okumuşsunuzdur. Yüzlerce askerimiz foreks işlemleri ile mağdur edildiler. Bir nevi 'saadet zinciri' yaratılarak paraları buharlaştırıldı. İlginç olan bu konuda bilgisi olmamasına rağmen gözü kara bir şekilde bilmediği araca yatırım yapabilmeleri...
Diğer bir bulgu da anket katılımcılarının neredeyse üçte biri banka kredisi kullanmış olmaları. Ne güzel borçlu oranı düşükmüş demeyin... Çünkü diğer dörtte biri de resmi olmayan kredi kullanmış ya da tanıdıklarından borç almış. İkisini toplarsak borçlu olanların oranı yüzde 55'i biraz aşıyor. Yine düşükmüş demeyin, beşte biri de altın alarak borçlanmış. Etti mi, yüzde 75... Daha kredi kartı borçları da yok rakamın içinde. Olsun borç yiğidin kamçısıdır...
Şaşırmadığımız bu sonucu destekleyen bulgu şöyle; katılımcıların yarısı tasarruf yapmıyorlarmış. Aslında yapamıyorlar demek daha doğru olur.
ATIL VARLIKLAR
Son iki yılda elinde altın ve döviz bulunduranların sayısında belirgin bir artış olmuş. 2012'de elinde altını olanlar yüzde 11.8 iken bu yıl oran yüzde 24.9'a yükselmiş. Aynı şekilde evinde dövizi olanların oranı da son iki yılda yüzde 4.3'ten yüzde 10.5'e çıkmış. Ekonomiye hiç katkısı olmayan yastık altı altın ve dolarlar...
Uzatmayayım...
Temel finansal matematik bilenlerin, basit ve bileşik faiz hesabı yapabilenlerin, sağlık sigortası ve bireysel emeklilik planlarına katılanların oranlarında yükselme olmuş, ileriye yönelik emeklilik planları olmayanların sayısı da doğal olarak gerilemiş....
Sözün özü SPK'nın yaptığı çalışmaya göre finansal okur yazarlığımız artmış. Bilen ya da bilmeyenden değil, bildiğini sananlar kazaya daha çok uğrarlar finansal piyasalarda...
Zira doğa kurallarının geçeli olduğu orman gibidir. Bir hayvanın yaşaması için nasıl diğeri ölmesi gerekiyorsa finansal piyasalarda da birisinin kazanabilmesi için diğerinin kaybetmesi gerekir. Bu yüzden finansal okur yazarlık oranı artsa da temkinli olmakta fayda var. Özellikle de şu belirsizliklerin yoğun olduğu günlerde...