Yazmakta zorlanıyorum bu yazıyı... Yazmaya başlıyorum, yazdıklarımı okuduğumda siliyorum... Çünkü konsantre olamıyorum. Cumartesi günü teröristlerce Ankara'da yapılan insanlık dışı hain eylem sonrası kaybettiğimiz onlarca insanımızın acılarını yüreğimizin en derin kısmında hissediyorum. Böylesine içimizi yakan acıyla da yok FED ne düşünüyormuş yok piyasalar bundan nasıl etkilenirmiş konularına değinmek gelmiyor içimden... Ancak yapacak bir şey yok, elimizden gelen bir şey yok terörü şiddetle kınamaktan başka.
Piyasalar malzeme buldukça klasikleşmiş denklemi uygulamaya koyuyorlar. Eğer FED'in faiz artırımını öteleyeceği sinyali şeklinde açıklanan bir haber ya da gelişme olursa hem gelişmiş hem de gelişmekte olan hisse senedi borsaları yükseliyor. Yine aynı şekilde emtiaların ve kıymetli madenlerin fiyatları artıyor. Diğer taraftan tüm ülkelerin hazine kağıtları faiz oranları geriliyor ve son olarak dolar endeksi düşüyor. Yani dolar diğer para birimleri karşısında değer yitiriyor. Faiz artırımının yakın olduğu sinyali gelirse bu sefer tamamen yukarıdaki resmin tersi gerçekleşiyor piyasalarda...
FAZLA FARK YOK!
Geçen hafta piyasaların elindeki oyuncak, FED Eylül toplantısına dair açıkladığı tutanaklardı. Sanki toplantının hemen akabinde Başkan Yellen'ın yaptığı açıklamalardan ve basın bülteninden çok farklı bilgiler varmış gibi, olsa bile sanki hiç kimsenin aklının ucundan geçmeyecek içerikte yeni bilgilermiş gibi tepkiler geldi piyasa aktörlerinden... Sanırsınız ki FED en az 5 yıl faiz artırımını ötelediğini gösteren noter tasdikli belgeyi de ekledi tutanaklara.
Ekleriyle beraber 25 sayfa olan tutanakları satır satır okudum. Ve medyada ön plana çıkarılan noktalarıyla karşılaştırdım. Tutanakta yer alan faiz artırımının ötelenmesini gerekli kılan konulara değinilmiş.
Örneğin emtia üreten ülkelerin ve Çin ekonomisinin olası büyüme sorunu yaşamasından ABD'nin olumsuz etkileneceği...
Küresel ekonomideki ve finansal piyasalardaki gelişmeler ve doların yüksek seviyesi ABD ekonomisinin beklentilerin altında kalan performans göstermesinin nedenleri olarak gösterilmesi piyasa aktörlerinin malzemeleri oldu.
UNUTULAN VURGUNLAR
Pek vurgulanmayan noktaları da ben dile getireyim..
Enerji ve emtia fiyatlarının düşmesi enflasyonun komite üyelerinin beklentilerinin altında kalmasına neden oluyor. Orta vadede enflasyon yüzde 2 seviyesindeki öngörüye ulaşabilir. Bu yüzden enflasyonu yakın takip edilmesi gerekiyor.
Kişisel harcamalar ılımlı seyrediyor. Konut sektörü biraz dalgalı... Müstakil ev satışları hareketli iken çoklu kontlarda durgunluk gözlemleniyor. Otomotiv sektöründeki gelişmeler de benzer şekilde tatminkar görülmüyor.
13 üye bu yılı, 3 üye 2016'yı ve 1 üye 2017'yi faiz artırımı için uygun buluyor. Yıl sonu itibarıyla 7 üye faizin yüzde 0,25 ile 0,50, buna karşın 5 üye de 0,50-0,75 aralığında olmasını öngörüyor.
Enflasyon seviyesi üyeler tarafından 2015'de yüzde 0,4, 2016'da yüzde 1,7 ve 2017'de 1,9 seviyesinde bekleniyor. Büyüme ise sırasıyla, yüzde 2,1, 2,3 ve 2,2 tahmin ediliyor. Son olarak üçüncü kriter olan işsizliği bakalım. Bu yıl yüzde 5 ve sonraki yıllarda da yüzde 4,8'e ineceği belirtilmiş tutanakta.
Gördüğünüz gibi her olasılık aynı ağırlıkta varlığını koruyor. Yakın zamanda piyasalarda düzeltmelere hazır olun...