Piyasa aktörlerinin gerek içerideki gelişmelerden gerekse FED ve ABD ile Çin arasında başlayan dış ticaret savaşları gibi olaylardan adeta başları dönmüş durumda. Sanki tenis maçı seyreder gibi bir sağa bir sola çeviriyorlar başlarını... Açıkçası tedirginler. Belirsizlikler arttıkça beraberinde riskler de artıyor.
Risklerin yükselmesi hızlı bir şekilde hisse senedi piyasalarını olumsuz etkiliyor.
Borsa İstanbul son 1 ayda ve 1 haftada toplam kayıp açısından rekoru kimseye kaptırmadı. Son 1 ayda Amerikan hisse senedi piyasaları endeks değeri olarak Avrupa ve bazı Uzakdoğu Asya borsalarıyla ayrışmış görünüyor. Amerika'nın önemli endekslerinden S&P 500 yüzde 2,5 yukarı gelmiş. Aynı şekilde Nasdaq 100 Endeksi de yüzde 2'ler civarında değer kazanmış. Avrupa'da ise durum biraz farklılaşıyor. Euro Staxx 50 Endeksinin 1 ay içindeki kaybı yüzde 1,7'leri buluyor.
Küresel aktörlerin önemsediği Almanya'nın DAX Endeksi de yüzde 1,5'lar seviyesinde gerilemiş. BIST 100 Endeksi ise yüzde 4'lerde aşağı gelmiş.
SOMUT ADIMLAR ÖNEMLİ
Oysa geçen sene yakalanan yüksek büyüme hızı şirket bilançolarına olumlu yansımış, açıklanan mali tablolardan belli sektörlerde karlılık oranlarının arttığı görülmüştü. Ancak finans dışı faktörlerin piyasa aktörlerinde algı değişimine neden olması borsa için karamsar bir tablo ortaya çıkarıyor. Ekonomi yönetiminin hızlı ve somut olarak hedeflerini ve aksiyon planını takvimiyle beraber kamuoyuyla paylaşmasında fayda var. İlk hedefin enflasyonla mücadele olduğu açıklaması tek başına yeterli kalmıyor. Ya da Merkez Bankası bağımsızlığının önemseneceği beyanı da... Orta Vadeli Program zaman kaybetmeden hazırlanır ve ekonomideki öncelikler ve hedefler bilinir olursa piyasa aktörleri daha rahatlayacaktır.
Borsanın düşüşünde değindiğimiz psikolojik diyebileceğimiz bu unsurun yanı sıra derecelendirme kuruluşu Fitch'in yabancı para birimi cinsinden kredi notunu BB+'den BB'ye çekmesi, hafta başında Moody's'in Türkiye bankalarının sorunlu kredilerindeki artışın bankaların kredi notu açısından negatif olduğunu öne sürmesi de etkili oldu borsanın aşağı gelmesinde. Kısacası ekonomi politikalarının somutlaştırılması ile borsa biraz rahatlayacak gibi...
SIKI DURUŞ KORUNMALI
Kurlara gelirsek...
ABD'den son haftalarda FED'in faiz artırımına gitmeyeceğine işaret eden veriler geliyor. Örneğin geçen hafta perakende satışlar verisi beklentilerin altında kaldı.
Bugün FED Başkanı Powell, Senato Bankacılık Komitesinde sunum yapacak.
Genel olarak para politikalarında ticaret savaşları ve genişleyici mali önlemler gibi risk faktörlerine değinecek. Eğer güvercin tonunda açıklamalar yaparsa dolar diğer para birimleri karşısında gerileyebilir.
Faiz konusu ile de tam bu noktada bağlantı kuralım. Önümüzdeki hafta Merkez Bankası'nın olağan toplantısı olacak.
Faiz artırımı gelmeyecek gibi görünüyor.
Para Politikası Kurulu sıkı duruşun devam edeceğine, gerek görüldüğünde daha da sıkılaşmaya gidilebileceğine ve fiyat istikrarına önem verildiğine vurgu yaparsa kurların ateşi kısmen düşebilir.
Sözün özü faiz kur ve borsa üçgeninin seyri konjonktür gereği dışsal unsurlardan öte ekonomi yönetiminin somut mesajlar vermesine hatta somut adımlar atmasına bağlı olacak.
