Piyasalar sakin gibi görünse de denklemde oldukça fazla faktör yer alıyor. Tabi dışsal faktörler ağır basıyor. Bu hafta FED'in Kasım toplantısını tamamlaması, ABD'de ara seçimlerin nasıl sonuçlanacağı ve Amerika'nın İran'a uygulayacağı ekonomik yaptırımların boyutları piyasa aktörlerini endişelendiriyordu.
Ara seçimler tamamlandı.
Temsilciler Meclisi üyelerinin tamamı, Senato'nun ise 35 sandalyesi için yapılmıştı ara seçimler. Başkan Trump Temsilciler Meclisindeki çoğunluğu Demokratlara kaptırdı ama Senato'daki çoğunluğunu koruyabildi. Bir yerde denge kurulmuş oldu. Denge küresel piyasalar için önemli. Çünkü Trump'ın piyasaları geren aksiyonları eskisi gibi rahat alamayacağı görülüyor. Çin'e karşı başlattığı dış ticaret savaşında biraz daha ılımlı bir tavır alabilir.
Meksika ve Kanada ile revize ettiği NAFTA anlaşmasının yanı sıra AB ile politikalarını gözden geçirebilir. Kısacası korumacı dış ticaret politikalarında yumuşama olasılığı doğmuş oldu denge sayesinde. Tabi bugüne kadar attığı piyasaları olumsuz etkileyen kararlardan geri dönüş olmayacaktır.
KRİTİK MESAJ YOK
FED'in Kasım toplantısından çıkacak faiz kararını tahmin edebiliyoruz. Aslında siz yazımı okuduğunuzda öğrenmiş olacaksınız FED kararlarını. Çok büyük olasılıkla federal fonlama oranını değiştirmeyecek ve aynı seviyesini koruyacak.
Açıkçası piyasalara etki edebilecek bir mesajın da geleceğini sanmıyorum. Bir sonraki toplantısı 18-19 Aralıkta. İşte bu tarihte bir 25 baz puan artış gelecek.
Sonuçta 2018'de faizler 100 puan yükselmiş olacak. 2019 için 3 faiz artırımı öngörüyor Komite üyeleri ki bu da FED'in gelecek yılda da şahinleşmeyeceğini gösteriyor. Bu iki dışsal faktör hisse senedi piyasalarını biraz rahatlatacaktır.
Özellikle Dow Jones, S&P 500 ve NASDAQ borsaları beklenmedik gerilemeler sonrası biraz daha rahat nefes alabilecek.
BIST 100'ün performansı ise ABD borsalarından farklı olarak şirket bilançolarına bağlı olacak. Ama bir süre 94 binlerde tutunacak gibi görünüyor. 94 binin altına gerilememesi durumunda BIST 100 için 96.000 ve 97.500 seviyeleri test edilebilir.
Tutunamaması halinde ilk etapta 93.600 ve 92.700 destek noktalarına işaret ediyor 200 günlük hareketli ortalamalar...
FAİZLER DÜŞÜYOR
Hazine'nin yaptığı tahvil ihraçları sonucu faizlerde aşağı yönlü harekete başladılar.
Geçen hafta yapılan 2 milyar dolar civarı eurobond ihraçları ve yabancı bazı tahvil fonlarının Türk tahvilleri pozisyonlarını artırmaları sonucu 2 yıl vadeli gösterge tahvil faiz oranı yüzde 21,50'lara kadar indi. Hem birincil hem de ikincil piyasalarda talebin artması sonucu bu yıl Hazine 7,7 milyar dolar hacminde dış borç gerçekleştirmiş oldu.
Buna rağmen dikkat çeken bir tespiti de sizlerle paylaşayım; Tahvil faiz oranları düşerken CDS primleri bu gelişmeye yeterli tepkiyi vermedi. Tahvillerin sigortası diyebileceğimiz ve tahvil daha doğrusu ülke riskinin de göstergesi olan CDS primi normalde faizlere paralel olarak düşmeli idi. Demek ki yabancı sermaye nezdinde yabancı sermaye algısında fazla bir değişiklik olmamış, yüksek getiriyi gözeterek tahvil alımı yapmışlar.
Evet, kurlar biraz sakinleşti ama genel trendine yönelik yorum yapabilmemiz için biraz erken. Özellikle ABD 10 yıllık tahvil faiz oranlarının ve Dolar Endeksinin seyrini takip etmeliyiz. İçeride ise yılın son iki ayının enflasyon verilerini görmeliyiz. Daha da önemlisi bugüne kadar alınan geçici önlemlere hangi kalıcı önlemlerin ekleneceği ve yapısal reformların uygulanmasındaki kararlılık faktörleri TL'nin diğer para birimleri karşısındaki değerini belirleyecek.