Yıla hızlı başlangıç yapan ve pandemi ile zirveye ulaşan altın bir süredir hafif aşağı bir seyir izliyor.
Nisan ayında 1788 dolar ile 2012 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
Sonrasında kar realizasyonları ve hisse senetlerinin önlenemez yükselişleri altın fiyatlarının gerilemesine neden oldu.
Altın cazibesini yitiriyor mu? Arz ve talep cephelerinde neler oluyor?
FED bilançosunu 7 trilyon 165 milyar dolara yükseltmiş durumda. Oysa korona virüs öncesi yani Şubat sonu itibarıyla 4 trilyon 158 milyar dolar dolayında idi bilançosunun aktif değeri. Bu şu anlama geliyor. Pandemi sürecinde FED 3 trilyon dolar civarında varlık almış ve bu hacimdeki doları piyasaya enjekte etmiş. 2008 krizine yakalandığında ise bilançosunun aktif büyüklüğü 909 milyar dolar civarında idi. Krizden çıkmak için 7 yılda enjekte ettiği dolarları pandemide sadece bir kaç haftaya sığdırdı FED. İşte bu hızlı ve radikal adımlar piyasa aktörlerinin cesaretlenmesini sağladı ve hisse senedi gibi riskli menkul kıymetlerin önünü açtı.
Tabi durum böyle olunca diğer bir deyişle piyasa aktörlerinin risk algıları daha pozitife kaydıkça spekülatif yatırımlar altın gibi güvenli limanlardan daha riskli açık denizlere kaymaya başladı.
ARTIŞI DESTEKLER NİTELİKTE
Altın talebi yılın ilk çeyreğinde bir önceki yılın eş dönemine göre yüzde 1,2 artış ile bin 83 ton düzeyinde gerçekleşmiş. Altına dayalı borsa yatırım fonları gibi yatırım amaçlı altın talebi rekor seviyelerde artarken, ekonominin kilitlenmesine bağlı olarak mücevher altın talebi ise yüzde 39 düşüş ile ilk çeyrekte 325 tona kadar indi. Aynı şekilde bar şekildeki altına ki bu da tamamen yatırım amaçlıdır, olan talep de yüzde 36 yukarı gelmiş. Merkez bankalarının altın talepleri de ilk çeyrekte geçen yıllarda olduğu gibi 200 ton sınırına kadar gelmiş bu yılda.
Arz tarafındaki gelişmelerde altın fiyatlarındaki artışları destekler nitelikte. Yılın ilk çeyreğinde bin 66 ton altın arz edilmiş.
2019'un ilk çeyreğinde 1.108 tonluk arz hacminin yüzde 4 altında kalmış. Pandemi sonrası tablo aylık bazda biraz daha kötüleşiyor.
Ekonomik kısıtlamalar nedeniyle doğal olarak altın madenciliği azaldığı gibi çıkarılan ham altınların rafinerilere taşınması oradan da piyasaya sunulması taşımacılığın sınırlandırılmasına bağlı olarak düşmüş.
ÖNCE YATAY SONRA YUKARI
Kısacası ilk çeyrekte altın talebi artarken arzı da gerilediği için altın fiyatları 1788 dolarlara kadar yükselmişti. Ancak Nisan ayı itibarıyla altına olan ilginin azaldığını görüyoruz. İlginçtir merkez bankaları da altın taleplerini aşağı çekmişler. 6 ayın ortalamasına göre merkez bankaları aylık ortalama 34,7 ton altın alırlarken Nisan'da bunu yüzde 35 azaltmışlar. Sadece bizim Merkez Bankası alıma devam ederek ilgili ayda rezervindeki altını 38,8 ton yukarı çekmiş. Net alıcılardan Kazakistan ve Özbekistan merkez bankaları ise taleplerini sırasıyla 4,1 ve 2,2 ton azaltmışlar.
Sadede geleyim. Korona virüs ile ilgili tıp dünyasından gelecek iyi haberler yatırımcıların risk seviyelerini artırmalarını ve bu bağlamda güvenli liman ihtyaçlarını hafifletecektir. Ancak suların tamamen durulması sonrasında küresel likiditenin devasa boyutta kalacağı hatırlandığında altının bundan kesin nasipleneceği de kaçınılmaz bir gerçek. Dolayısıyla altın bir süre yatay hareket edecek sonrasında yönünü tekrar yukarı çıkaracak gibi görünüyor.
Şu olasılık zaten her zaman geçerli...
Eğer küresel ekonomik riskler artarsa altın suların durulmasını beklemez ve daha önce yeniden yükselişe geçer.