Yatırımcılar fonları göz ardı etmemeli
Merkez Bankası'nın aldığı kritik karar ile hem kurların hem de altının tansiyonunun kısmen düştüğünü görüyoruz. Yatırımcıların "dövizden çıkılır mı?" "Altından çıkılır mı?" soruları da yoğunlaşmaya başladı. Yanıtlamaya çalışayım.
Küresel piyasaların önündeki belirsizlik perdesi kalkmadığı için birkaç senaryo halen geçerli. Yani kötü senaryo henüz küresel piyasa denkleminden çıkmış değil.
Her ne kadar aşı tarafında umut verici gelişmeler olsa da bunların uygulanması özellikle dağıtımı zaman alacak gibi. Zaten tıp dünyası gelecek yılın ancak üçüncü çeyreğini işaret ediyor. Sağlık tarafındaki gelişmelere ve ülkelerin alacağı ekonomik önlemlere göre piyasa belirsizlikleri kendisini hissettirecek. Aynı zamanda ABD'de başkanlık seçiminin tam anlamıyla tamamlanması, yeni yılda başkanlık devrinin yapılması da soru işaretleri taşıyor.
İYİ VE KÖTÜ SENARYO
Malum belirsizlikler arttığında altın güvenli liman misyonuyla ön plana çıkıyor.
Pandemi başladığında ons fiyatı 1.450 dolar civarında idi. 2.000 dolara kadar gelmiş ve belirsizliklerin kısmen azalmasıyla 1.900 doların biraz altına gevşemişti. Dolar kısa süre de olsa açık pozisyonların kapatılması için yoğun talep görünce yükselmiş, endeksi 98'lere çıkmıştı. Kötü senaryoda altın yeniden yönünü yukarı çevirebilir, yabancı sermaye temkinli olmayı tercih edeceğinden gelişmekte olan ülke para birimlerine karşın kurlar üzerindeki basınç biraz artabilir.
Buna karşın iyi senaryonun da olasılığı kötü senaryo gibi yüzde 50. Sağlık tarafında işler beklenenden iyi giderse, yabancı sermaye daha mobil hale gelecek. Gelişmiş ülke merkez bankalarının pandemi için enjekte ettiği trilyonlarca likidite, risk algısı nedeniyle kendi ülkelerinde kaldı.
Bu yüzden ABD ve Avrupa borsaları kriz öncesi seviyelere rahatlıkla ulaştı. İyi senaryoya göre sırada gelişmekte olan ülke borsaları var. Özellikle dolar cinsinden birçok borsa yabancı sermayenin iştahını açıyor. Borsa İstanbul da bunlardan biri...
FON SEÇENEKLERİ FAZLA
Bu durumda tasarrufları farklı risk seviyelerini içeren araçlar arasında yaymak gerekiyor. Bireysel tasarruf sahiplerinin etkin bir şekilde riski minimize edecek bir portföy oluşturmaları hem zaman hem de deneyim açısından kolay olmuyor. Bu yüzden bazı finansal kuruluşların müşterileri için oluşturdukları yatırım fonları ve bireysel emeklilik fonları böyle zamanlarda kurtarıcı olabiliyor.
Her iki fon türü de tasarruf sahibinin risk profiline hitap edebiliyor. Örneğin yabancı hisse senedi ya da yerli hisse senetlerinin ağırlıkta olduğu fonlar risk alabilen yatırımcılar için uygunken, tahvil ağırlıklı fonlar daha düşük riske sahip yatırımcıları beklenen getiriye ulaştırabiliyor. Esnek fonlar ise fazla çeşit aracı dengeli bir şekilde içeriyor. Cep telefonu uygulamasından bile alınan bu fonlar ihtiyaca göre nakde çevriliyor. Vade yok yani. Fonların kesinlikle dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü tamamen uzmanlar tarafından piyasa gelişmelerine göre fon içinde yatırımcılar lehine değişiklikler yapılıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.