Avrupa Merkez Bankası dün toplantı serisini başlattı. Haftaya sırada önce FED ardından da Merkez Bankası var. Piyasaların beklentilerinin iyice şekillenmiş olması bu toplantıları daha önemli hale getirdi. Malum pandeminin sonucu ekonomiler çok parçalı bir yıl geçirdiler. Önce belli sektörler kilitlendi, durma noktasındaki sektörlerin etkisiyle doğal olarak rekor küçülmeler yaşamıştı hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomiler.
Olağanüstü diyebileceğimiz parasal aksiyonlar ile belli bir zaman gecikmesiyle ekonomik faaliyet hızının momentum kazanacağını bekliyorduk. Büyüme hızı ile paralel bir şekilde enflasyonlar yükselecek ve bunlara karşın işsizlik oranları da düşecekti. İşte bir süredir bu gelişmelerin sinyallerini almaya başladık.
Hatta piyasa aktörleri biraz aceleci davranıp daha bu günlerden fiyatlamalara ağırlık verdiler. Pandemide yüzde 1'lerin altına gerilemiş olan 10 yıllık Amerikan tahvilleri yüzde 1,7 sınırını aşmıştı.
Oysa küresel ekonominin iç dinamikleri merkez bankalarının para politikalarında henüz rota değiştirmelerine izin vermiyor.
Evet, enflasyon yükselme eğilimine girmiş olabilir, işsizlik oranları geriliyor olabilir. Ancak bu düzelmelerin ne kadar kalıcı olacağı ile ilgili henüz soru işaretleri var. Zaten tüm merkez bankaları bu vurguyu yapıyorlar.
Bu yüzden "gelişmeleri takip edeceğiz, duruma göre sıkılaştırma ya da diğer yönde adım atacağız" mesajı veriyorlar.
FED DE FAİZİ DEĞİŞTİRMEYECEK
Avrupa Merkez Bankası beklendiği gibi değişiklik yapmadı. Politika faiz oranını yüzde sıfırda, borç verme faiz oranını yüzde 0,25'de ve mevduat faiz oranını ise yüzde -0,25'de tuttu. Gerekçe olarak da pandeminin gelecek yılın Mart ayına kadar sürme olasılığının yüksek olduğuna vurgu yaptılar. Aylık 20 milyar euro tahvil alımına da devam edecek Avrupa Merkez Bankası.
Haftaya Salı ve Çarşamba günü de FED yapıyor olağan toplantısını. Toplantı sonrasında Başkan Powell konuşma yapacak. Avrupa Merkez Bankası gibi FED de faizi değiştirmeyecek. Yüzde 0-0,25 seviyesini koruyacak ve aylık 120 milyar dolarlık tahvil alım programını da sürdürecek. Bu hafta FED'in ters repo penceresine ilgi arttı. Yani likitlerini kısa vadeli değerlendirmek isteyen aktörler negatifler düzeyindeki para piyasalarına karşın FED'i tercih ediyorlar. Yani FED'in sıkılaştırma niyetiyle piyasadan likidite çekmesi söz konusu değil. Onlar da güvercin tonda yola devam edecekler.
SÖZLÜ YÖNLENDİRME ÖNEMLİ
FED'in hemen ardından da Merkez Bankası geliyor. Faizde ve tahvil alımlarında bir değişiklik olmaması ve Başkan Powell'ın konuşmasında vereceği ılımlı mesajlar Merkez Bankası'nın elini biraz rahatlatacak. Enflasyon yükselmiş olmasına rağmen faizleri artırmayacak.
Bunu net bir şekilde biliyoruz. Ancak yakın zamanda enflasyonda düşüş beklentilerini öne sürüp faizlerle ilgili gevşetici yönde adım atarlarsa piyasalar bunu olumlu fiyatlamazlar.
Merkez Bankası'nın bu toplantıda dikkate alması gereken bir unsur daha var.
Zayıflamış olan güveni elinden geldiğinde yeniden tesis etmek. Bunun için de sözlü yönlendirmeleri hayati önem taşıyor.
Umarız önce FED'den beklenen güvercin adım ve açıklamalar sonrasında Merkez Bankası'ndan tam tersi şahin tonda açıklamalar gelir. Böylece piyasaların tansiyonu biraz makul seviyelere gelir.