Evet, teknik olarak resesyona yani durgunluğa girdi. Çünkü durgunluğun genel kabul gören tanımı çok basit... İki çeyrek üst üste negatif büyüme rakamı gelirse o ülkenin resesyona girdiği kabul ediliyor.
Oysa bu kadar basit değil bu tanıyı koymak.
Geçen hafta FED'in toplantısı sonrasında da bu soru defalarca gelmişti Başkan Powell'a. Daha doğrusu tanımı değil de eğer resesyona girerse faiz artırımı devam eder mi minvalinde sorulardı. Çünkü piyasalar birinci çeyrekteki yüzde -1,6'lık küçülmenin ardından ikinci çeyrekte de negatif bir verinin geleceğini tahmin ediyorlardı. Bu yüzden Powell'ın faiz konusunda nabzını ölçmeye çalıştılar. Daha doğrusu şahin tutumundan ne kadar taviz gelir sorusuna yanıt aradılar.
Aslında resim net... Birincisi ABD ekonomisi tam anlamıyla resesyona girmedi.
İkincisi girecek olsa dahi kısa vadede reaksiyon vermeyip "fiyat istikrarı" ana hedefine ilerleyecek bir FED var. Üçüncüsü ABD'de NBER'in (National Bureau of Economic Research) resesyon duyurusu yapması gerekiyor bu tanı için.
GDI VERİSİ HALEN ARTIDA
Neden tam anlamıyla resesyona girmedi sorusuna yanıt arayalım...
Yanıttan önce şu gerçeğin altını çizelim.
ABD ekonomisi de diğer ekonomiler gibi önemli ölçüde faaliyet hızı kaybına uğrayacak.
Potansiyel büyüme hızının oldukça altında ama artı tarafta bir büyüme hızına erişecek gibi görünüyor. Gelecek yıl da ne yazık ki hem ABD hem de küresel ekonomiler için yine kayıp yıl olacak. Gelelim yanıta...
Çoklu göstergeleri (Multiple indicators) bir arada değerlendirerek ekonomik durum hakkında tanı koymak gerekiyor. Örneğin ABD ekonomisi halen 370 binler civarında tarım dışı kesim için istihdam yaratabiliyor. Üstelik işgücüne katılım oranı da yüzde 62,2'lere ulaşıyor. Zaten işsizlik oranı yüzde 3,6'lar ile tarihi düşük seviyelerde. Öncü göstergelerden tüketici güven endeksi 50'den 51'5'e yükseldi. Diğer öncü gösterge olan satın alma yöneticileri endeksi PMI hizmet dışında 50'nin üzerinde. Son veriye göre bina izin sayısı 1 milyon 700 binlerde seyrediyor.
Daha da önemlisi ve takip ettiğim kadarıyla analiz ve yorumlarda gözden kaçan GDI verisinin artı düzeylerini koruyor olması.
Hatta yönü de yukarı... GDI, Gayrisafi Yurtiçi Gelir göstergesini temsil ediyor. Yani belli dönemde üretilen mal ve hizmetlerden kazanılan geliri temsil ediyor. Bu gösterge de ekonomik faaliyetlerin hızını önemli ölçüde yansıtıyor. Diğer bir faktör ise Gayrisafi Yurtiçi Hasıla verisinin bazı kalemlerinin realize olan değil tahmini rakamlar içermesi. Bu yüzden daha sonra revize edilebiliyor.
MOMENTUM KAYBEDECEK
Açıkça görüldüğü ve Başkan Powell'ın da kalın çizgilerle altını çizdiği gibi ABD'de ekonomik faaliyetler belli bir düzeyde devam ediyor. Ama momentum kaybedeceği kesin...
Bu hafta IMF, ABD ekonomisinin büyüme hızını yüzde 3,7'den yüzde 2,3'e indirdi. İki toplantı önce Açık Piyasa Komitesi (PPK) üyeleri de yılı yüzde 1,7 düzeyinde büyüme ile kapatma öngörüsünde bulunmuşlardı.
Sözün özü ABD ekonomisi için çok düşük büyüme hızı tamam ama resesyon bu yıl için hayır... Tabi denkleme yeni bir ekonomik ya da jeopolitik risk girmezse, pandemide olağan dışı bir gelişme olmazsa.
Bu yüzden "resesyon olur FED faiz artırım sürecini sonlandırır, güvercin olarak yola devam eder" algoritması yapan piyasalar sanırım biraz daha beklemek zorunda kalacaklar.
Çünkü FED ne olursa olsun ekonomik sorunların çözümünü "fiyat istikrarında" görüyor. Doğrusu da bu değil mi?