Birkaç ay öncesine kadar küresel ekonominin durgunluğa girme olasılığını tartışırken, bugünlerde artık giriş yaptığını kabullenmeye başladık.
Küresel ekonominin lokomotifi olan ABD ekonomisinden bu gerçek FED Başkanı Powell tarafından dile getirilmişti. Powell sıkı para politikaları çerçevesinde artık 'yumuşak inişin' mümkün olmadığının altını net bir şekilde çizmişti.
Haksız da sayılmaz. Yüzde 6.9'luk büyümeden son çeyrekte yüzde 1.6 küçülmeye geçiş yaptı ABD ekonomisi.
Böylece yıllık büyümede yüzde 5.5'den yüzde 3.6'ya gerilemiş oldu. Büyümenin öncü göstergelerinden PMI verileri de pek parlak gelmiyor. İmalat PMI 52.3'e geriledi.
Hatırlayacağınız gibi 50 değerinin altı daralmaya işaret ediyor. İmalat dışı PMI ise 55.3 seviyesinde. Hizmet PMI rakamı 47.6 ile bu sektörde daralmanın başladığını söylüyor. Diğer bir öncü gösterge tüketici güven endeksi 100 kritik değerinin yarısı düzeylerine geriledi. Bina izinleri de benzer şekilde düşüş sürecinde.
BÜYÜK PAY EURO BÖLGESİNDE
Küresel ekonominin ikinci büyük aktörü Çin de aynı durumda. Yıllık yüzde 9'ların üzerinde büyüyen Çin ne yazık ki yıllık bazda yüzde 0.4'lere kadar düştü. Oysa geçen sene yüzde 8.3 büyümüştü. Bu olumsuz gelişmelere rağmen öncü göstergelerinde kısmen ılımlı işaretler geliyor.
Örneğin PMI verileri yükseliyor. Çin ekonomisinin lokomotif sektörleri imalat ve hizmetlerde PMI'lar yükselerek 50'nin üzerine çıktı geçen ay. Tüketici güven endeksi çok az da olsa çıkışa geçerek 86.6'ya geldi. Perakende aylık satışlarda da yukarı bir trend başladı. Tüm bu olumlu rüzgarlara rağmen Çin ekonomisi yıl sonunda ancak yüzde 4 civarındaki potansiyelinin çok altında, büyüyebilecek.
Küresel ekonominin zor sürecinde en büyük payı Euro Bölgesi ülkeleri alacak gibi görünüyor. Bölge son çeyrekte yüzde 0.6 büyüme hızına çıkabildi. Yıllık karşılığı ise yüzde 5.4 seviyesinde. Yanlış yazdığımı düşünmeyin, tüketici güven endeksi -27. Bırakın az güvenmeyi bölge tüketicileri yüksek tondan güvenmiyoruz diyorlar.
Bu arada asıl sorun enflasyonun nasıl kontrol altına alınacağı. Çünkü Rusya doğalgazına bağımlılık oldukça yüksek...
Hızlı bir şekilde alternatif yaratmaları, kömür santrallarını aktifleştirmeleri kolay görünmüyor. Zaman alacak. Dolayısıyla savaş süresince karşılıklı alınan yaptırımlardan en fazla Euro Bölgesi zorlanacak.
Kısaca çizmeye çalıştığım küresel ekonomi görünümünden sonra piyasalara etkisine gelelim.
ALTIN YATAY, BORSALAR YUKARI
Bir süre daha hem FED hem de Avrupa Merkez Bankası faiz artırımı sürecine devam edecekler. Bu dönemde doğal olarak hazine tahvilleri faiz oranları çok az daha yukarı gelerek sonrasında denge sağlayıp yataylaşacak. Tahvil faiz oranları ile altın arasındaki negatif ilişki daha doğrusu altın fiyatlarının düşük seviyelerde hareket etmesini birkaç ay daha bekleyebiliriz.
Ama 1.700 dolarların altına inme olasılığı görünmüyor. İnse dahi çok hızlı şekilde 1720'lere tepki alımlarıyla gelir.
Özetle altının inebileceği en alt sınırlar şu anki seviyeleri görünüyor.
Hisse senetlerine sıcak bakıyorum.
Size ilginç gelmiş olabilir. Borsalar koşulları 5-6 ay önceden fiyatlamaya başlıyorlar.
Bu yılın ekonomik açıdan kötü performansı daha doğrusu durgunluk gelişmesi borsalarca fiyatlanmış ve başta ABD hisse senetleri olmak üzere yüzde 20-25'ler civarında değer kaybetmişti.
Dolayısıyla denkleme yeni bir faktör eklenmezse sonbaharda yani kışa doğru toparlanmalarına tanık oluruz. Bu da önümüzdeki yılın ikinci çeyreği itibariyle ekonomilerin durgunluktan toparlanma sürecine geçişinin fiyatlaması olacak.